Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

İhracat Nasıl Teşvik Edilir? 

Hükümetimiz ödemesini yapmadığı paranın vergisini talep etmektedir. Bu durumda teşvikler geritepen bir silah misali ihracatçılarımızı vurmuştur. 

Tüm dünyada devletler ihracatlarını artırmak için ihra­cat yapan firmalarını desteklerler. Bu destekler nakit olarak yapıldığı gibi ihracatçıların vergilerini azaltmak, devlete olan borçlarını mahsup etmek, ucuz hammadde ve enerji temin etmek gibi indirekt. olarak ta verilmektedir. Bir örnekle bu günlerde Avrupa Birliği kendi ihracatçılarını desteklemek için 1200 çeşit teşvik vermektedir. (1) Türkiye de doğal olarak ihracatını artırabilmek için bir takım teşvikler vermektedir. Bunların en önemlileri Navlun teşviği ve mahsup sistemi ola­rak bilinen teşviklerdir. Hükümet, bu teşviklerle ihracatçıları destekleneceği sözünü vermiştir. 93 yılından itibaren ihracat­çılarımıza dağıtılan (Söz verilen ancak henüz ödenmeyen) teşviklerin görüntüsü şu şekildedir: 

Navlun pirimi:

1994 yılında ödenen 10.5 Trilyon TL

1994 yılında bekleyen 15.9 Trilyon TL

1994 yılı toplamı 16.4 Trilyon TL

Mahsup sistemi:

1994 yılında ödenen 1.3 Trilyon TL

1994 yılında bekleyen 3.5 Trilyon TL

1994 yılı toplam ihracat teşviği yükü 32 Trilyon TL 

Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı gibi devlet 94 yılı için­de 1 milyar dolar'a yakım teşvik vermeyi taahhüt etmiş fakat ödemesi gereken miktarın küçük bir bölümünü ödemiş, geri kalan 20 trilyonu ödememiştir. Yani devlet sözünde durmamış ve ihracatçılarımızı zor durumda bırakmıştır, Böyle bir uygulama, ihracatçının devlete olan güvenini sarsmıştır. İh­racatçılarımız artık teşvikleri "beklenmeyen gelirler hanesin­de" kabul etmeye başlamışlardır. Bu durum teşviklerin ama­cına aylandır ve böyle bir durumda teşviklerden umulan fay­da sağlanamaz. 

Hükümet bu teşviklerin 95 yılı içerisinde ödemesi kesin­leşmiş herbir prim talebinin %50'sini Şubat ayında %50'sini mart ayı içinde %30 nakit %70'i özel tertip devlet tahvili ile ödemelerin yapılacağını bildirmiştir. Hiç bir yerde kullanıl­mayacak olan özel tertip devlet tahvilleri 2 yıl vadeli, TE-FE+1.6 faiz oranlı, yılda bir faiz ödemeli ve valör tarihi 16.2.1995 olacaktır. 

Ayrıca, devlet tahvilleri kabul edilip edilemeyeceğine ba­kılmaksızın bütün talep sahiplerinin basım işleri tamamla­nıncaya kadar Devlet tahvili yerine makbuz olarak verilecek. Bu durumda devlet söz verdiği teşviklerin ödemelerini 2 yıl geciktirerek ihracatçılarımızı zor durumda bırakmaktadır. Burada garip olan nokta devletin verdiği tahvilleri için vergi istemesi. Hükümetimiz 1993 ve 1994 yıllarında ihracatçı fir­malara yapakları ihracatlar karşılığı ödenmesi öngörülen navlun primlerinin, "TC Merkez Bankasına başvuru yapıldı­ğı tarihten itibaren 1994 yılı bilançolarına gelir olarak göste­rilmesini" istemektedir. Yani, devlet hiçbir şekilde kullanıla­mayacak ve bedeli iki yıl sonra ödenecek olan bir kağıt veri­yor. Fakat vergisini ihracatçıdan peşin olarak talep ediyor. Görüldüğü gibi devlet bu uygulaması ile hem ihracatçıya ta­ahhüt ettiği ödemeyi yapmayarak ihracatçılarımızı zor duru­ma sokuyor, hemde ödemediği paranın vergisini isteyerek ikinci bir darbe daha vuruyor. Bu teşvikler geri tepen bir si­lah misali ihracatçılarımızı vurmaktadır. Bu durum teşvikle­rin mantığına aykırıdır. Fakat burası Türkiye. Türkiye'de teş­vik böyle olur. 

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005