Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Karl Emil Maximilian Weber’in Hayatı

Karl Emil Maximilian Weber, 21 Nisan 1864’te Erfurt, Thuringia’da doğdu. Girişimci, kültürlü, siyasetçi ve güçlü kadınların bulunduğu seçkin ve kozmopolitan bir ailede dünyaya geldi. Annesi Helene Fallenstein Weber, Protestan, kültürlü ve liberal bir kadındı. Babası profesyonel bir hukukçu, aynı zamanda belediye meclisi üyesiydi ve Batı Almanya’da kumaş tacirliği ve tekstil imalatçılığı yapıyordu.

Weberler 1869’da Berlin’e yerleştikten sonra, Baba Weber Berlin’de politikayla yakından ilgilendi ve Bennigsen’in önderliğindeki sağ-kanat libareller arasında yer aldı. Genç Weber küçük yaşta babası sayesinde Dilthey, Mommsen, Julian Schmidt, Sybel, Treitschke ve Friedrich Kapp gibi kişileri tanıma fırsatı buldu.

Weber, kitapları, oyunlara ve spora tercih ediyordu. 13 yaşında tarih denemeleri yazmaya başladı. Sınıf arkadaşlarının hatta hocalarının entelektüel bilgilerini eleştiriyordu. Konfirmasyon dersleri aldı ve Ahdi Atik’in asıl metnini okuyabilecek kadar İbranice öğrendi.

Weber büyüdükçe annesi ve babasıyla bir diyalog kurması da giderek zorlaştı. İçinde bulunduğu atmosfer ne annesinin dindarlığına ne de babasının basitliğine uygundu. Büyüklerinin otoritesine yavaş yavaş karşı çıkmaya ve kendi kabuğuna çekilmeye başladı.

Weber, Heidelberg, Berlin ve Gottingen üniversitelerinde hukuk, iktisat tarihi ve felsefe eğitimi aldı. 1893’te genç yaşta Humboldt Üniversitesi’nde ticaret hukuku kürsüsüne atandı ve 1894’te Freiburg’da ekonomi ve maliye alanında bir kürsü aldı. Çalışmalarını daha çok iktisat ve hukuk tarihinin örtüştüğü alanda yaptı. Doktora tezini Orta Çağlar’daki ticaret şirketlerinin tarihi üstüne yazdı. Bu sürede İtalyanca ve İspanyolca’yı öğrendi.

1893’te uzaktan akrabası Marianne Schnitger ile evlendi. Evlendikten sonra hayatına Berlin’de başarılı bir iş adamı olarak devam etti. 1896’da Heidelberg’de bir kürsü kabul ederek tarihçi okulun başta gelenlerinden Knies’in yerine geçti. 1897’de babasının ölümünden sonra bir İspanya gezisi dönüşünde rahatsızlandı ve ömrünün sonuna kadar sürecek sıkıntıları başladı. Gerginlik, pişmanlık, yorgunluk, huzursuzluk gibi duygular içten içe Weber’in çökmesine neden oluyordu. Bir zaman sonra kliniğe yattı ve izinle Roma gezisine katıldı. Bu gezide tarihe olan ilgisi patlak verdi ve bu durum Weber’in yavaş yavaş iyileşmesini sağladı.

Hastalığından dolayı yaklaşık beş yıl hiçbir şey üretemeden ve mesleğini neredeyse icra edemeden geçirdi. Yaşadığı sorunlar ve Almanya’nın içinde bulunduğu siyasi huzursuzluktan dolayı Almanya’yı terk etmeyi isterken Sombart’la birlikte en önemli sosyal bilim dergisinin editörler kuruluna girmeyi başardı. Bu olay Weber’e yeniden mücadele azmi kazandırdı. 1904 yılında üretmeye yeniden başladı, birçok inceleme ile beraber Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu adlı eserinin ilk kesimini yayımladı.

1904’te A.B.D. gezisine çıkan Weber, burada yeni dünya düzeni ve yeni bir toplum ile tanıştı. Gördüklerinden oldukça etkilendi. A.B.D. gezisi Weber’in düşünce dünyasının yoğun bir şekilde çalışmasını sağladı. En çok işçi sorunları, göç olayı, belediyelerde siyasetin yürütülüşü, Kızılderililer ve yönetilmeleri, Güney’in acıklı durumu ve Zenci sorunlarıyla ilgilendi.

Dünya Savaşı başladığında 50 yaşındaydı. O’na göre bu savaş her şeye rağmen büyük ve güzel bir savaştı. Yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle bölüğünün başında yürüyememesi onu üzüyordu. Yine de, Weber’e disiplin ve iktisat subaylığı görevi verildi. Heidelberg yöresinde dokuz hastane kurma ve yönetme görevine yüzbaşı rütbesiyle atandı. Bu pozisyonu Weber’de bürokrasiyi daha yakından tenkit etme olanağını sağlamıştı.

1918’de Viyana Üniversitesi’nde konferanslar verdi. Bunlar 19 yaşından beri verdiği ilk üniversite konferanslarıydı. Dünya dinleri ve siyaseti üstüne sosyolojik görüşlerini açıkladı. Konferanslara birçok değişik kesimden dinleyici geldi. Weber’in düşünceleri çok ses getirdi. Viyana Üniversitesi’nin sürekli görev teklifini geri çevirdi.

Weber, son zamanlarında zatürre teşhisi konulduğu hastalığı nüksedince Haziran 1920’de hayata gözlerini yummuştur.

1.2. Weber’in Eserleri

Max Weber’in kendisine ait olan eserleri şunlardır:

1. Kapitalizmin Ruhu ve Protestan Ahlakı

2. Genel Ekonomi Tarihi

3. Sosyal Bilimler Metodolojisi

4. Eski Yahudilik

5. Hindistan Dinleri: Budizm ve Hinduizmin Sosyolojisi

6. Müziğin Rasyonel ve Sosyal Temelleri

7. Ekonomi ve Toplum

8. Yorumlayıcı Sosyolojinin Bir Taslağı

9. Ekonomik ve Sosyal Organizasyon Kuramı

10. Toplum ve Ekonomideki Yasalar Üzerine

11. Şehir

12. Din Sosyolojisi

Hayattayken yayınlanan tek eseri Kapitalizmin Ruhu ve Protestan Ahlakı’dır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005