Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Türkiye'de Haberleşme Hizmetleri 

PTT Eski Genel Müdürü, M. Emin Başer 

Giriş 

İnsanlar ilk varoluşları ile birlikte, gerek yaşadıkları toplumdaki gerekse diğer toplum­lardaki kişilerle haberleşme ihtiyacını duymuş­lardır.

Toplumların Millet haline dönüşümün­den ve Devletlerin kurulmaya başlamasından sonra ülke yönetimi, savunma, sanayi ve ticari faaliyetler, ülkeler arasındaki sosyal, ekono­mik ve siyasal ilişkiler haberleşmeye ayrı bir önem kazandırmıştır. 

Haberleşme, toplum içi ve toplumlar­arası ilişkilerin gelişmesinde, üretici, tüketici ilişkilerinde, ticari alanda, sanayide, turizmde, eğitimde, sağlıkta, yurt savunmasında, tekno­lojik gelişimde ve topyekün ülke kalkınmasın­da sağladığı büyük katkılarla zaman içerisinde en önemli alt yapı hizmeti olarak görülmeye başlanmıştır. 

Sosyal ve ekonomik kalkınmanın en önemli itici gücü olan haberleşme hizmetleri­nin her geçen gün küçülen dünyamızda ülke­lerarası ilişkilerdeki büyük etkinliği, bu hizme­te ayrı bir gözle bakılmasını gerektirmiş, tek­nolojik gelişmelerden en hızlı ve en çok pay alan haberleşme şebeke ve hizmetlerinde ula­şılan seviye, ülkelerin kalkınmışlığının bir gös­tergesi olmuştur. 

Nitekim gelişmiş olan ülkelerin ekono­mik ve sosyal kalkınmasına bir göz attığımızda kalkınmanın haberleşme şebeke ve hizmetleri ile çok yakından ilgili olduğu ve adeta haber-leşme hizmetlerindeki gelişmeyi takip ettiği görülmektedir.

Diğer taraftan sosyal, siyasal ve özellik­le ticari ilişkiler her geçen gün dünyamızı kü­çültmekte ve bütünleştirmektedir. Bu küçülme ve bütünleşmede en etkili araç haberleşme şe­beke ve hizmetleri olmaktadır. 

Böyle bir dünyada ülkelerin uygun bir yer edinebilmesi modern, yaygın ve kaliteli bir haberleşme şebekesine sahip olmaları ile mümkün olabilir. Telekomünikasyon şebeke­leri dünya telekomünikasyon şebekesi ile uyum sağlamayan ülkelerin giderek dünyadan kopması ve neticede sosyal ve ekonomik bu­nalıma düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Bu sebeple kalkınma gayreti içerisinde olan ülkelerin herşeyden önce sayısal büyük­lük, yaygınlık, sürat, teknoloji ve modern hiz­metler yönünden yeterli bir haberleşme şebe­kesine sahip olmaları gerekmektedir.

Ülkemizde Haberleşme Hizmetlerinin Gelişimi 

Yüzyıllar boyunca dev bir ülkeyi yöne­ten Osmanlı İmparatorluğu haberleşmeyi eko­nomik, teknolojik ve sosyal kalkınma ile ülke idaresinin önemli bir alt yapısı olarak görmüş ve o çağlarda komşularında bir benzeri bulun­mayan Ulak, Tatar, Çapar, ve Berid adı altında özel olarak yetiştirilmiş görevlilerden oluştur­dukları etkili bir haberleşme düzeni kurarak İmparatorluğun Haberleşme ihtiyaçlarını Asya, Afrika ve Avrupa Kıtalarındaki geniş sınırları içerisinde günün şartlarında en üst seviyede karşılama imkanına sahip olmuşlardır. 

1839 yılında Gülhane Hattı Hümayunu'nun başlattığı Tanzimat düzeni ile Osmanlı müesseseleri yenileştirilip Devlet örgütleri bir esasa, bir teşkilata bağlanırken, haberleşme ör­gütleri de resmi bir teşkilata bağlanarak ilk Posta Nezareti 1840 yılında kurulmuştur.

Bu tarih, ülkemizde sadece posta işleri­nin resmi bir düzene kavuştuğu tarih değil mo­dern haberleşmenin başladığı, PTT, ile bugün­kü Posta İşletme ve Türk Telekom Teşkilatlarının temellerinin atıldığı tarih olmuştur. 

Haberleşme alarunda meydana gelen gelişme ve yenilikleri'adım adım izleyen Os­manlı imparatorluğunda Telgraf, icadından 10 yıl gibi kısa bir süre sonra 1842 yılında ülke­mizde denenmiş, telgrafın mucidi Samuel Mors'a Padişah Abdülmecit tarafından ihtira beratı ve madalya verilmiştir. İlk telgraf hattı 1855 yılında Istanbul-Edirne-Şumnu arasında tesis edilmiştir. 

Bu yakın ilgi ve takip 1876 yılında Aleksandır Graham Bell tarafından icat edilen tele­fonun 5 yıl gibi kısa bir süre sonra 1881 yılında ülkemizde hizmete verilmesi ile devam etmiş, ilk manuel telefon santralı 1909 yılında İstan­bul'da servise verilmiştir. 

Cumhuriyet Döneminde Haberleşme

istiklal savaşında ifa edilen hizmet sebe­biyle yüce önder Atatürk'ün tarihe geçen: 

"Umum Telgrafçılarımızın Teşebbüsat ve Harekatı Milliyernize İfa Eyledikleri Feda-kârane Hizmetlerinin Milli Tarihimizde Mü­him Mevkii Vardır. Kendilerine Bugün Alenen Teşekkür Etmeği Bir Vazife Addederim" 

sözleri Haberleşme Hizmetlerine Cumhuriye­tin ilk yıllarında verilen büyük önemin haber­cisi olmuş, Yüce Önder Atatürk'ün emir ve direktifleri ile 1926 yılında ilk otomatik telefon santralı 2000 hat kapasiteli olarak Ankara'da tesis edilmiş, 1929 yılında Ankara-Istanbul arasında şehirlerarası telefon irtibatı kurulmuş, milletlerarası telefon hizmeti 1931 yılında İstanbul-Sofya arasında başlatılmıştır. 

Telgraf ve Telefonun icadı ile birlikte Telekomünikasyon hizmetlerine karşı gösteri­len bu büyük ilgi Ülkemizin o tarihlerde dün­yanın sayılı Ülkeleri arasına girmesini sağla­mıştır. 

Daha sonraki yıllarda yatınm öncelikle­rinin değişmesi ve yüksek yatırım maliyeti se­bepleri ile yeterli yatırım imkanının sağlana­maması neticesinde Telekomünikasyon şebe­kemizde yıllık büyümenin istekli sayısının çok gerisinde kalması otomatikleşmenin yeterli hızda gerçekleştirilememesi, kırsal alan haber­leşmesine çok az ödenek aynlabilmesi, bu hiz­metlerden beklenilen sürat ve kaliteyi menfi olarak etkilemiş, hizmet uzun beklemeler ile verilir hale gelmiştir. 

Bunun acı neticeleri sosyal ve ekono­mik hayatta büyük ölçüde görülmüş ve ülke ekonomisi üzerinde faturası çok ağır olmuştur. 1970'li yıllarda yaşanılan Beyrut olayı bunun çok açık bir örneğidir. Beyrut'taki iç savaş se­bebiyle o tarihlerde orada faaliyet gösteren ve Ortadoğu Ticaretini yöneten Uluslararası fir­malar uygun yer olarak gördükleri istanbul'a taşınmak istemişlerdir. Ancak İstanbul'da Tele­fonun 15-20 yıl bekleme ile alınabildiğini, Te­leksin manuel olması bir yana hat alınabilme-sinin imkansız olduğunu, Telefon ve Teleks hizmetlerinde kalitenin çok düşük olması so­nucu aranılan numara ile günlerce irtibat kuru­lamadığını, Yurtdışı haberleşmenin hemen he­men imkansız olduğunu tesbit etmeleri üzeri­ne İstanbul yerine Atina ve Güney Krbns'ı ter­cih etmişlerdir. Bu olay İstanbul'un Ortadoğu ve Avrupa Ticaret merkezi olma yolunda elde ettiği büyük şansı kaybetmesine sebebiyet vermiştir. 

Uzunca süren bu gerileme döneminden sonra ülkemizin Sosyal ve Ekonomik kalkın­masının ancak sayısal büyüklük yönünden ye­terli, yaygın, otomatikleşmiş, kaliteli, süratli, güvenli, ileri teknolojiye sahip modern bir ha­berleşme şebekesi ile mümkün olabileceğinin tesbiti üzerine, bunu temin etmek üzere bir ta­raftan Ülkemizde Telekomünikasyon sanayi­nin kurulması ve gelişmesi çalışmaları başlatılmış, diğer taraftan Telekomünikasyon teçhiza-tındaki teknolojik gelişmeler şebekede uygula­narak büyüme, otomaükleşme, yaygınlık, sü­rat, kalite, güvenirlilik ve modern hizmetler su­nulması yönlerinden çok büyük ilerlemeler sağlanmıştır. 

Telekomünikasyonda Sanayileşme 

Telekomünikasyon hizmetlerinde iste­nilen seviyeye ulaşılabilmesinin ön şartı bu alanda yerli sanayinin kurulmasıdır. Bu yönde 1960'lı yıllarda başlatılan çalışmalar sonucunda Kanada Northern Telecom Şirketi ve PTT'nin ortaklığı ile NETAŞ kurulmuştur. O tarihte en ileri Teknoloji olan Elektromekanik Krosbar tipi santral üretimini gerçekleştiren NETAŞ te­lefon şebekemizin gelişmesi ve genişlemesin­de çok büyük ve tarihi bir görev ifa etmiştir. Telekomünikasyon şebekesinin telefon sant-rallan ile birlikte önemli diğer bir halkasını teş­kil eden Transmisyon sistemlerinde ise PTT'ce kurulan ve ARLA olarak isimlendirilen araştır­ma laboratuvarında başlatılan yerli dizayn ve üretim çalışmaları ARLA'nın ITT BELL-PTT or­taklığı ile kurulan TELETAŞ'a dönüştürülmesi sonucunda yerli dizayn ve yabancı lisans ile üretilen transmisyon cihazları bu yöndeki ek­sikliği hızla gidermiştir. Telefon santralı ve transmisyon cihazı imalatına NETAŞ ve TELE-TAŞ yanında SIEMENS firmasının da girmesi ile bu alanda çok büyük mesafeler alınmış ve bu şirketlerin ürettikleri cihazlar en ileri ülkelerin ürettiği cihazlar ile yarışır hale gelmiş, dış ülke­lerde çok rahat alıcı bulmuştur. 

Bu üç büyük şirkette üreülen cihazlar ve sistemler ülkemiz haberleşme şebekemize öl­çüde Millilik vasfı kazandırmış, Bu alanda önemli bir araştırma ve geliştirme potansiyeli ile parlak beyin gücü doğmasına vesile olmuştur. 

Burada ilk olarak NETAŞ'ta araştırma çalışmaları gerçekleştirilip üretimi yapılan ve daha sonra TELETAŞ ile SİEMENS'de yerli di­zayn olarak gerçekleştirilen kırsal alan Elektro­nik Telefon Santralları Türk mühendis ve işçi­nin beyin gücü ve el emeği olarak gurur kay­nağı olmuştur. 

Bugün Ülkemizde Ericsson şirketinin de dahil olması ile toplam olarak çok yüksek ve ülke ihtiyacının çok üstünde Telefon santralı ve Transmisyon cihaz ve sistem üretim kapasi­tesine sahip, en son teknolojik uygulama olan Digital (Sayısal) santral ve teçhizat üreten fab­rikalar, yine toplam olarak ülke ihtiyacının çok üstünde Fiber-Optik kablo dahil her nevi kab­lo üretim kapasitesine sahip çok sayıda kablo fabrikaları ile Telekomünikasyon Sanayiinde Ülkemiz Dünya devleri arasında yer almaya namzettir. 

Haberleşme Hizmetleri 

Posta ve Telekomünikasyon olarak iki ana grupta toplanan haberleşme hizmetlerinde büyük ağırlığını mektup gönderilerinin teşkil ettiği Postada uzun yıllar teknoloji yerine esas • unsur olarak insan emeği ön planda olmuş, in­san ve motorlu araçlar ile bu ihtiyaç mümkün olan ölçüde süratli ve kaliteli olarak verilmeye çalışılmıştır. 

Cumhuriyetin ilk yıllarında 60.000.000 civarında olan mektup gönderileri bu yıllarda nüfus başına 4-5 adet iken 1960-1970 yılları arasında yüzlerce milyonla ifade edilir adede ulaşmıştır. 1970 yılında yıllık 520 milyon Yurti­çi, 59 milyon Yurtdışı mektup postası işlem gö­rürken, yıllık ortalama nüfus (kişi) başına olan mektup gönderisi 16 adet olmuştur. 

1970'li yıllardan itibaren Teleks ve Tele­fondaki gelişmeler sonucu 1970-1980 yıllan arasında mektup postasında düşüş başlamıştır.

1984 yılından itibaren alınan sosyal ve ekonomik kararlar ve gelişmeler yanında Pos­ta ve Telekomünikasyon hizmetlerinde başlatı-lan teknolojik uygulamalar, idari tedbirler ve yeni hizmet türlerinin de etkisiyle mektup pos­tasında önemli artışlar meydana gelmiştir. 1984 yılında Yurtiçi ve Yurtdışı olarak toplam yakla­şık yıllık 880 milyona ulaşan mektup postası adedi 1991'de yaklaşık 1,5 milyar , 1997 yılın­da ise yaklaşık 1.3 milyar olmuştur. 

Bu yıllık artışlara paralel olarak posta hizmetlerinde  modern  cihazlarla  donatılmış posta işleme merkezleri kurulmaya başlanılmış, posta kodu uygulamasına geçilmiş, optik oku­yucular kullanılarak mektup postalarının ayrımında büyük ölçüde sürat ve doğruluk sağlan­mış, acele posta (APS) başta olmak üzere birçok yeni posta hizmeti sunulmaya başlanılmıştır. 

Telekomünikasyon Hizmetleri 

Telekomünikasyon hizmetlerinde Cum­huriyetin ilk yıllarındaki hızlı gelişme uzun yıl­lar aynı hızla devam ettirilememiştir. Bu alan­da esas atılım ve gelişim 1984 yılından itibaren olmuştur. Ancak hemen ifade etmek gerekir ki 1984 yılından önceki yıllarda yapılanları da görmemezlikten gelmek o döneme haksızlık olacaktır. O dönemde Telekomünikasyon Sanayiinin kurulması, bazı önemli hizmetlerin başlatılmış olması ve az da olsa sayısal büyük-lüklerdeki artışlar bu alandaki faaliyetlerin önemli göstergeleridir. 1984 yılının ön plana çıkması bu yıldan önceki yıllarda hiçbirşey yapılmadığının değil yapılanların, yapılması ge­rekenlerin çok gerisinde kalmış olmasının bir sonucudur. 

Ülkemiz Telekomünikasyon hizmetle­rindeki gelişmelere kronolojik olarak göz ata­cak olursak bu alanda yapılanlar daha iyi belir­lenmiş olacaktır. 

Cumhuriyet Döneminde Haberleşme Hizmetlerindeki ilkler 

1926      İlk Otomatik Telefon Santralı

1929      Şehirlerarası Telefon Hattı

1931      İlk Uluslararası Telefon Hattı

1934      Kuranportör Sistemi (Şehirlearası Havai Hat Transmisyon Sistemi)

1940      Çok Kanallı Elektronik Transmisyon Ci­hazı

19İ4      Manuel Teleks Santralı

1958      Analog Radyo-Link (Çok Kanallı Telsiz Transmisyon Sistemi)

1971       Radyo-Link Sistemi Üzerinden Televizyon Nakli

1973      Otomatik Teleks Santralı

1975       Denizaltı Kablo Tesisi

1976      Şehirlerarası Otomatik Telefon Bağlantısı 1979      Uydu Yer İstasyonu

1979      Uluslararası Otomatik Telefon Bağlantısı

1982      Şehirler ve Uluslararası Ankesörlü Telefon

1984      Digital (Sayısal) Telefon Santralı

1984      İlk Elektronik Mektup

1984      Kırsal Alan Radyo-Link Sistemi

1985      Fiber-Optik Şebeke

1985      Digital (Sayısal) Transmisyon

1986      Mobil Telefon (Araç Telefonu) 1986      Çağrı Sistemi

1986     Digital (Sayısal) Uydu Yer İstasyonu

1986      Mobil Uydu İstasyonu

1987      Şehirlerarası Koaksiyal Kablo 1987      Videokonferans

1987     Data (Veri) Şebekesi

1987      TVRO - RRO (Televizyon - Radyo Alış YerTerminali)

1987      İlk Kartlı Telefon

1987      Kordonsuz Telefon

1988      Telebilgi

1988      Denizaltı Fiber -Optik Kablo 1989-1990 TÜRKSATProje Çalışması ve İhalesi

1989      Deniz Uydu Yer İstasyonu 1989     Akıllı Data Şebekesi (Turpak)

1989      Kredili Arama, Ücretsiz Arama

1990       İlk Videoteks

1990      IBS Projesi

1991      Alo Bilgi

1993      Mobil Telefon Hizmeti - GSM

1994       TÜRKSAT İB Uydusu Yörüngede

1994      IBS (Uydu Üzerinden Ses Bağlantısı Sağ­layan Küçük Uydu Yer Terminali)

1995       VSAT(Uydu Üzerinden Data Bağlantısını Sağlayan Küçük Uydu Yer Terminalleri)

1996      TURNET (Ulusal İnternet Alt Yapı Ağı)

1997      No. 7 İşaretleşme Sistemi

1998      Küresel Kart Sistemi 

Yukardaki ilkler tablosunda, Telefon ve Teleks hizmetleri ile ilgili santral, sistem, ve di­ğer teknik teçhizat bazında belirli mesafeler alındığı görülmekle beraber kapasite olarak yetersiz kalınması hizmetin oldukça yetersiz sunulmasına sebebiyet vermiştir. 

Özellikle Telefon ve Teleks hizmetlerin-deki yetersiz kapasite, isteklerin 10-15 yıl bek leme ile verilebilmesine, aşırı trafik yükü sebe­biyle telefonlarda uzun süre düdük (çevir) se­si alınamamasma, aranılan telefon numaraları­na çok zor ve defalarca yapılan aramalar sonu­cunda ulaşılabilmesine, Şehirlerarası ve Millet­lerarası telefon konuşmalarının değil normal, acele türünde dahi saatlerce bekleme ile yapı­labilmesine sebebiyet vermiş, bu husus espiri ve alay konusu olmuştur.

Haberleşme hizmetlerinde Cumhuriyet döneminin en büyük hamlesi rahmetli Turgut ÖZAL'ın Başbakanlığı döneminde başlatılmış­tır.

Haberleşme hizmetlerinde yeterli sevi­yeye ulaşılmadığı sürece Ekonomik ve Sosyal gelişmenin mümkün olamayacağını çok iyi bir şekilde tesbit eden Rahmetli Turgut ÖZAL'ın bu konudaki talimatı, kapasite, teknoloji, kali­te, sürat, çağdaş hizmetler ve yaygınlık itibariy­le yeterli bir haberleşme şebekesinin biran ön­ce gerçekleştirilmesi olmuştur. Rahmetli Turgut ÖZAL'ın bu talimatı, bizzat kendisinin bü­yük desteği ve takipçiliği ile kısa sürede yerine getirilmiştir. 

Haberleşme hizmetlerine verilen bu bü­yük önem ve öncelik sonucunda milyonlarla ifade edilen yıllık telefon santral tesisleri ile te­lefon beklemesi ortadan kalkmış, otomatikleş­me yurt sathında yaygınlaştırılmış, kırsal alan haberleşmesinde telefonsuz köy kalmamış, otomatik telefon hizmeti en küçük yerleşim yerlerine kadar götürülmüş, haberleşme hiz­metlerindeki en ileri Teknoloji olan sayısal (Di­gital) Teknoloji süratle uygulanmış, modem Teknolojinin sağladığı bütün hizmetler ülke­mizde sunulur hale gelmiş, Bilgisayarlararası haberleşmede, bilgi kaynağına ulaşmada ve bilgi alışverişinde gerekli olan DATA (Veri) şe­bekeleri servise verilmiş, bütün bunlar yapılır­ken işletme ve bakım hizmetlerinde teknolojik gelişmelerden zamanında ve yeterli seviyede yararlanılarak hizmette kalite, sürat, emniyet ve süreklilik en üst seviyede sağlanmıştır. 

Haberleşme şebekesi yine aynı dönem­de başlatılan çalışmalarla kabuk değıştirmiş, sayısal santralları, sayısal iletim ortamları, Fi­ber-Optik kablo şebekesi, uydusu, mobil telefon şebekesi ve veri iletişim şebekesi ile gele­ceğin bilgi şebekesinin alt yapısı için önemli adımlar atılmıştır. 

Sonuç

Haberleşme hizmetlerinde gerçekleştirilen büyük hamle sonucunda bugün ulaşılan seviye yeterli görülmeyerek gelişmeler yakın dan takip edilmeli, 2000'li yılların haberleşme hizmet ve şebekesinin gerekleri şimdiden yapılmalı, sayısal büyüklük, teknolojik yapı ve yeni hizmet türleri yönünden gerekli çalışma­lara zamanında başlanılmalıdır. 

Haberleşme şebeke ve hizmetlerinin yeni yapısının ne olacağını, teknolojik gelişmeler, toplum yapısındaki değişimler ve küre­selleşen bir dünya ışığında tahmin etmek hiç güç değildir. 

Teknolojinin çok hızlı değişim gösterdi­ği günümüzde bu değişimden en erken ve en çok faydalanan sanayi ,ve hizmet dalının tele­komünikasyon sistem ve şebekeleri olduğu çok açık olarak görülmektedir. Bunun en önemli sebebi Telekomünikasyonun sadece Telefon, Telgraf, Teleks gibi klasik haberleşme vasfının giderek çok daha değişik vasıf kazan­mış olmasıdır.

Yapısı değişmiş, klasik bilginin dışında güncel bilgi edinmeyi isteyen, yaşamım bilgi ile bütünleştiren, zaman , ekonomi , teknoloji üçlüsünün müşterek noktasını her olayda ara­yan bir toplumun yaşadığı dünyaya sahibiz.

Böyle bir dünyada her konuda olduğu gibi hatta hepsinden daha önce telekomüni­kasyon hizmetlerinin vasıf değiştirmesi doğal olarak beklenmeliydi. Nitekim de böyle olmuştur. 

Mektup, Telgraf ve Telefon haberleşme­si yanında teknolojik gelişmelerin sağladığı ye­ni haberleşme türleri ön plana çıkmaktadır. Yazılı haberleşmenin başlangıcını teşkil eden mektup, elektronik mektup ve elektronik pos­ta ile telgraf data ile sesli haberleşme ise gö­rüntülü haberleşme ile yeni bir boyut kazan­mıştır. Digital (Sayısal) santrallar sekreterlik ve operatörlük görevlerini de üstlenmektedir. Toplumun bilgiye ulaşım ihtiyacına cevap ve­ren bir haberleşme şebekesi, çağımıza adını koyma-ta yardımcı olmuştur. Çağımız artık Enformasyon çağıdır. Bu çağda toplumlar bilgi toplumu olma yarışındadırlar. Sosyal ve eko­nomik refahın yolu bilgi toplumu olmaktan geçmektedir. Böyle bir seviyeye gelen toplum­ların yaşadığı dünyamızda bundan sonra ses metin, grafik, şekil, resim, veri ve görüntü ile­timini aynı şebekede sağlayan ISDN ile OPTO - ELEKTRONİK teknolojisinin telefon santrallarında yaygın olarak kullanımı sonucunda tele­komünikasyon hizmetlerinde yeni bir çağ başlayacak, sosyal ve ekonomik hayatta köklü de­ğişiklikler olacaktır. Bugünden bunun belirtile­ri açık olarak görülmektedir 

Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Bilgi­sayarlarla tamamen bütünleşmiş, optik anahtarlama elemanları, optik transmisyon ortamı, evlere kadar giren Fiber-Optik kablo, Digital telefon cihazı, görüntülü telefon ve büro otomosyonun ağırlıklı olduğu, en geniş anlamda Telematik ve tnformatik hizmetlerinin sunul­duğu akıllı Telekomünikayon Şebekeleri yay­gın olarak kullanılmaya başlayacaktır. Böyle bir şebeke Radyo ve Televizyon yayıncılığında da yeni çığır açacak ve bu yayınlar veri şebe­kesi üzerinden bir PC (Kişisel Bilgisayar) ile alınacaktır. Bunun uygulamasını bugünden görmek mümkündür. 

Bu yeni yapısı ile telekomünikasyon şe­bekeleri artık bilgi şebekeleri/bilgi otobanı olarak isimlendirilecektir. Günümüzde Uydu­lar ve Okyanus aşın Fiber-Optik kabloların yaygın kullanımı ile hedefte tek Dünya tek şe­beke fikrini gerçekleştirmek üzere ortak şebe­ke tasarımları ön plana çıkmaktadır. Bunun ör­neği Mobil Telefon hizmetlerinde yaşanmak üzeredir. 

Şebeke yapısındaki bu değişim ile bir­likte sabit kurulu hatlar yanında küresel hare­ketlilik, ses servisleri yanında çok ortamlı ve görsel ağırlıklı servisler, kablolu bağlantı ya­nında telsiz bağlantı, dar bandlı servisler ya­nında geniş ve çok geniş bandlı ortak servisler giderek ağırlığını hissettirecek sabit hat numa­ralı servislerden kişiye özel kullanım numara­larına geçilecektir. 

Haberleşme hizmetlerinde bir zamanlar yaşadığımız kötü dönemi tekrar yaşamamak için telekomünikasyon şebekemizi sayısal bü­yüklük, teknolojik yapı, sunulan hizmetler yö­nüyle ihtiyacın önüne geçirmek ve yapısal olarak geleceğin bilgi şebekesine dönüştürmek için gerekli çalışmalar zamanında ve yeterli se­viyede yapılmalı, yerli telekomünikasyon sanayii yönlendirilmeli, desteklenmeli ve daima ön planda tutulmalıdır. Aksi takdirde bunun faturası bugünkü ulaşılan ekonomik ve ticari hayatta çok daha ağır sonuçlar doğuracak; te­lafisi hemen hemen imkansız zararlarla karşı­laşılması kaçınılmaz olacaktır. Telekomünikas­yon hizmetlerinin özelleştirme sürecine girdiği bu dönemde belirtilen konular daha da büyük bir önem kazanmaktadır. 

Kısa süre içerisinde gerçekleşeceğine inandığım bilgi şebekesinden sosyal ve ekono­mik hayatımızda yeterli yararlanabilmenin da­ha şimdiden hazırlığı içinde olmanın zonınluluğuna inanıyor, ülkemizde haberleşme ham­lesinin baş mimarı olan 8. Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL'ı rahmet ve şükranla anıyorum.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005