Örtülü
Kazanç
Örtülü kazanç kavramı, kurumlar vergisi mekanizması
içinde yer alır. Sermaye şirketleri, yani anonim,
limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerle, Türkiye'de kazanç sağlayan aynı
mahiyetteki yabancı şirketler, dağıttıkları "örtülü
kazançları" kurumlar vergisi matrahlarının
hesaplanmasında masraf olarak indiremezler. Diğer
bir ifade ile, kurumlar vergisi matrahı, örtülü
kazançların masraf kaydedilmesi yoluyla
aşındırılamaz.
Sermaye şirketlerince örtülü kazanç dağıtılması hali
Kurumlar Vergisi Kanunu m. 17' de şöyle
düzenlenmiştir. Sermaye şirketlerinin yalan
ekonomik ve hukuki ilişkide bulunduğu bir diğer
gerçek kişi veya tüzel kişi vardır. Bu ikinci kişi,
şirketin gerçek veya tüzel kişi ortağı, ortağın eşi,
usul veya füruğu, üçüncü dereceye (dahil) kadar kan
veya sıhri hısımı, şirketin yönetim kurulu başkanı
veya üyesi, müdürü veya yönetici düzeyindeki memuru
olabilir. Ayrıca bu kişi şirkete idare, denetim veya
sermaye bakımından vasıtalı veya vasıtasız olarak
bağlı bir diğer kurum olabilir.
Şirketin, yukarıda belirtilen nitelikteki kişilere,
emsallerine nazaran açık farklılık gösteren
nitelikte menfaat sağlamış bulunması, bu kişilere
yapılmış; örtülü kazanç aktarılması olarak kabul
edilir. Bu aktanna1ar emsallerine nazaran yüksek
bedelle veya bedelsiz olarak yapılan alım-satım,
ithalat, inşaat 'işlemleri, kiralama ilişkileri,
komisyon alıp verme ücret ödeme veya faiz yürütme
görüntüsü altında gerçekleşebilir.
Şirket örtülü kazanç aktarması sırasında aktif veya
pasif davranışlar içinde bulunabilir. Örnek olarak,
şirket istihdam ettiği ortağına emsallerine göre çok
yüksek bir ücret ödeyerek örtülü kazanç
aktarabileceği gibi, aynı sonuca sahibi bulunduğu
gayrimenkulü, ortağı bulunan kişiye emsallerine
göre düşük bedelle kiraya vererek de ulaşabilir.
Yani şirket açısından örtülü kazanç ya bir masraf
kalemidir ya da istenerek mahrum kalınan bir
menfaattir.
Örtülü
Sermaye Nedir
Örtülü sermaye kavramı kurumlar vergisi mekanizması
içinde yer alır. Kural, örtülü sermayeye Yürütülen
faizin, vergilenecek kurum kazancının
hesaplanmasında gider olarak gösterilememesidir.
Yani, örtülü sermayeye yürütülen faiz dolayısıyla
kurumlar vergisi matrahı aşındırılması, böyle bir
ödeme yapılmış ise matraha ilave edilmelidir.
Örtülü sermaye olayı etrafındaki mantık şöyledir:
Kuruma, ve özellikle sermaye şirketine, yani anonim,
limited veya sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirkete veya ayrı mahiyetteki yabancı kurumlara,
yakın ekonomik ve hukuki ilişkide bulundukları
kişilerin verdikleri borçlar, gerçekten bir sermaye
koyma hareketidir. Bu itibarla, şirketin böyle bir
borç karşı ödediği faiz, şirket için masraf olarak
kabul edilemez. Çünkü, aslında, ödenen meblağ,
gizli ortağa yapılan kurum1ar vergisiz bir kar
aktarmasıdır.
Örtülü sermaye sayılmanın şartlan şunlardır: (1)
Kurum, dolaysız veya dolaylı, sıla ekonomik ve
hukuki ilişkide bulunduğu bir gerçek kişiden veya
tüzel kişiden istikrazda bulunmalıdır. Bu kişi örnek
olarak, şirketin bir ortağı bulunabilir.
|