Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

TarIm Sektöründe Sosyal Güvenlİk

Sosyal güvenlik; mesleki (İş kazaları, (meslek hastalıkları), fizyolojik (hastalık, analık, malüllük, yaşlılık, ölüm), sosyo-ekonomik işsizlik, evlenme, konut ihtiyacı), riskler dolay­ısıyla geliri veya kazancı sürekli veya geçici ,olarak kesilmiş kimselerin geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını karşılayan sistem olarak tanımlamaktadır. 

Türkiye' de TC. Emekli Sandığı Kurumu  Sosyal Sigortalar Kurumu (1964), ile bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumundan oluşan bir sistem oluşturulmuştur.

Tarım sektöründe çalışanların sosyal güvenlik sistemi içerisine alınmaları statülerine bağlı olarak; hem farklı tarihlerde ve hem de farklı risklere karşı koruma sağlar biçimde oluşmuştur. Esas itibariyle tarım işinde çalışanlar  hizmet akdine bağlı olarak sürekli çalışıyor yalsalar sosyal güvenlik (sosyal sigorta) kap­samı dışında bırakılmışlardır. 

       2934 Sayılı kanun ile tarım işi yapanlar sosyal güvenlik kapsamı içine alınmıştır. 

Aynı şekilde 2925 sayılı Tarım işçileri Sosyal Sigortalar Kanunu (1983) ile de tarım işinde süreksiz olarak bir hizmet akdine bağlı olarak çalışanlar sosyal sigorta kapsamına alın­mışlardır (yürürlük 1984). Ne var ki bu düzen­leme ile kanun kapsamına alınan işçilerin si­gortalılıkları işçinin isteğine bırakılmışlardır (TİSSK 2. madde). 

Adı geçen düzenlemeler ile 1983'den sonra sosyal güvenlik kapsamına alınan tarım işçileri kural olarak da sosyal sigorta ile ilişki­lendirilmişlerdir. 

Tarım işkolunda kendi adına ve hesabı­na (bağımsız) çalışan çiftçilerin sosyal güven­lik kapsamına alınmaları ise 1983 yılında 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalı­şanlar Sosyal Sigortalar Kanunu (Bağ-Kur) ile olmuştur (yürürlük 1984).

Tarım sektöründe işçi işveren ilişkilerini etraflıca düzenleyen bir hukuki metin bulun­mamaktadır. tIişkiler sınırlı ölçüde düzenleme­leri kapsayan Borçlar Kanunu'ndaki (Hizmet Akdi) düzenlemeler ve örfi kurallarla çözüm­lenmektedir. Oysa tarım sektöründe çoğu za­man mevsimlik çalışan işçi daha çok korunma­ya muhtaçtır. 

Diğer taraftan süreksiz işlerde çalışan tarım işçileri de sosyal sigortalar kapsamına alınmnış olmakla birlikte, sigortalılığın zorunlu olmayışı işçinin aleyhine işlemektedir. Teorik olarak sigortalı olabilecek işçi pratikte sigortalı olmak imkanından yoksun kalmaktadır. 

Tarımda kendi adına ve hesabına çalı­şan çiftçilerin yalnızca malullük, yaşlılık ve ölüm risklerine karşı sigortalı olmaları, önemli bir eksikliktir. Bu kimselerin sağlık riskine kar­şı sigortalamaları ise ancak 1998 yılı sonunda gerçekleşebilmektedir. Bu alanlardaki sorun­lardan bir diğeri ise genel olarak gelir düşüklü­ğünün yarattığı sigortadan kaçınma ve ihmal ile sosyal güvenliğin gerekliliği konusunda ye­ter kültürel birikimin eksikliğidir. 

Tarım kesimindeki insanların sosyal gü­venliklerinin düzenleme konusu edilmesinin üzerinden geçen 16 yıla rağmen alınan mesafe çok yetersizdir. 

Tarım alanında çalışanların sosyal gü­venlikleri ile ilgili sorunların çözümünde önce­likli konulardan birisi faal nüfusun içinde yer alan herkesin faal sigorta olmasını sağlayacak yasal eksiklikleri giderecek zorunlu sigortalı­lık- düzenlemelerinin yapılmasıdır. Sosyal gü­venlikle ilgili hükümet tasarısının görüşüldüğü şu günlerde hizmet akdine bağlı olarak çalı­şanların karşı karşıya oldukları bir risk olarak da işsizliğin sigorta kapsamına alınması gerek­mektedir. Bir diğeri de sigortalılara düzenli prim ödemelerini sağlayacak eğitimi vermek, onları rahat prim ödeyecek gelir düzeyine ka­vuşturacak yapısal düzenlemeleri gerçekleştir­mektir. Ayrıca işlerliği olan bir sosyal güvenli­ğin temel koşullarından birisi finansman diğeri de denetimdir. Her iki alanda da anayasasında temel değerlerden birisi "Sosyal Devlet" olan (2. madde), sosyal güvenliği herkesin hakkı olarak gören (60. madde) Devlete ve çiftçi ku­ruluşlarına (birlik, kooperatif, dernek, vakıf) sorumluluklar düşmektedir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri