Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Her Sosyal Kurum Bir Bilgi / Bilişim Sistemidir

Doç. Dr. Emin Doğan Aydın 

Giriş 

Bu makalenin amacı "bilgi nedir?" soru­suna yanıt oluşturabilecek görüş taslakları üretmek, bunları bir bilim felsefesinin çerçeve­sine oturtmak ve bir Bilgi Bilimi hedefine doğ-ru yönlendirmektir. Bu makaleyi okuyacak olanların bilgi ile ancak soyut bir tanışıklıklarının bulunduğu varsayılmaktadır. Bu bilgi so­yutluğu mantık, istatistik, bilgi kuramı, karar teorisi ve anlambilim teorisi şeklinde belirebilir. Böylece bu yazı, bilgiye, toplum içinde ya­şayan insanın kullandığı bir araç-gereç olarak odaklanacaktır. 

İnsan Düşünen Bir Hayvandır (Aristo) 

insan, alternatif eylem yollarını amacı ile olan ilgisine göre göz önünde bulundurur ve bu yolları değerlendirmeyi de aynı temele dayanarak yapar" Bu ise uzun vadeli tatmin­ler yerine verimsiz kısa vadeli stratejiler izleme sonucu doğurabilir. Yeni meyveler vaat eden yeni amaçlar belirdikçe eski hedefler terk edi­lebilir. Bazı hedeflere ulaşmak için ne gibi araçların gerekli olacağı bilinemediği gibi belirli araçlarla hangi hedeflere ulaşılabildiği de bilinmeyebilir. 

Planlamak ve değerlendirmek bilgi iş­lem şekilleridir. Kişi, çevreyi ve kendisini tem­sil eden bilgi yapılarını (bunlara model adı ve­rilir) işleme sokar. Çağrışımlar ve ilişkiler dola­yısıyla modeller birbirine bağlı ve çok geniş kapsamlıdır. Kişi, söz konusu yapıları gözden geçirip değerlendirme süreçlerine sahiptir. İş­lem süreçlerini ufak ufak düzenleme uygula­malarıyla gözden geçirilmiş modeller elde edi­lebilir. Eğer değerlendirme süreci sonunda gözden geçirilmiş modeller amaca ilk model­lerden daha yakın görünürse o takdirde plan­lanan eyleme dönüşmesi olasılığı artar. Tam bir planlama, istenmeyen fakat olası alternatif sonuçlan tartmayı da gerektirir.^ Modeller, iş­lem süreçleri, beklenen yararlar ve olasılıklar hep bilgi çeşitleridir. Bu unsurlardan herhangi biri için karar vericinin "input'u bilgi adım ka­zanır. Yukandaki çerçeve içinde yapılan ta­nımlamalar bilgiyi kişinin kavrama yetisi ile sı­kı sıkıya bağlı kılar. Yakın bir zamana kadar, psikologlar, objektif biçimde gözlemleneme-yen olguları inceleme alanına sokmaya taraftar değillerdi. Fakat yazılımların yönlendirdiği bil­gisayarlarla kurulan bağ insanların zihinlerin-deki hayaletlere de itibar kazandırdı. Newell ve Simon problem çözücü protokollann yoğun analizleriyle ortaya çıkacak birçok eleştiri sa­hiplerini de susturmuşlardır.' Muhtemeldir ki gelecekte zihinsel (mentalistic) kavramlar bu­gün atomlardaki parçacıklar kadar tartışma ko­nusu olacaktır. 

İnsan İletişim Kuran Bir Hayvandır 

insan düşündüğü için konuşur.. Neden düşünüyorsa konuşma nedenleri de aynıdır, iletişimin bir sonuca gitmeye araç olması ora­nındadır ki, insanoğlu, bazı şeyleri sözlü olarak (fiziksel etkiye karşılık) etkilenmek suretiy­le daha kolay elde ettiğini anlamış bulunuyor. 

Doğal olarak edinilmiş konuşma dili yüzyıllar boyunca meydana gelmiş olup iletişi­mi kolaylaştırır, ama, engel de olur. İnsanın şe­kil verdiği iletişim araçlarının da -karşılık ola­rak- insanı şekillendirdiğine ilişkin Whorf ve McLuhan'ın fikirlerini biz de benimsiyoruz Fakat doğal olarak oluşan dilleri göz önünde bulundurursak onların pozisyonunun bizi ve­rimli araştırmalara götürdüğü söylenemez çün­kü doğal diller hemen her şeyin anlatımına ka­dar götüren uzantılara izin verecek gibi, çağ­lardır şekil almışlardır. Yinemeli işlev teorisi açıkça ortaya koymuştur ki Turing makinası (Sonsuz bir teypden okuyarak, buna kayıt ya­parak ve bunu hareket ettirerek çalışan ve böylece bilgisayar süreç için bir model sağla­yan bir düzenin tek ve kullanışlı matematik te­orisi 'çıkartılması' ile ilgilidir) gücünü ortaya koymuş olan tüm diller eş kapasitededir.*® İn­gilizce gramer yapışım denetleyici bilgisayar çalışmaları bir Turing makinası gücüyle yetin-mişlerdir.'7'8-' Kanaat odur ki var olanı koruyu­cu (aynı zamada genişletilebilir nitelikte) fakat aynı zamanda verimliliği arttırıcı hedefi uygu­lamaları sürekli izleyen dil sistemleri tasarımı yararlı ve büyük iş olanaklarına açıktır. Algıla­mada söz konusu olduğu gibi, veri yapıları ve çevirmenler tek bilgi şekilleri değildir; kulla­nım ve masraflar da hesaba katılmalıdır. 

Dil konusunu ele aldığımızda belirtil­mesi gereken ek birkaç nokta daha vardır. Bunlardan biri dilin kabul edildiği şekilde olu­şup oluşmadığıdır. Öyle sanıyoruz ki dilin olu­şumu, tanıma durumuna benzer ama, ondan daha basittir. Bir diğer nokta da, dilin, tanınan parçaların biraraya getirilmesinden ibaret mi­dir (aşağıdan yukanya doğru) yoksa beklenen parçaların alelacele araştırılması mıdır (yukarı­dan aşağıya). İhtiyaç gereği her ikisi de söz ko­nusudur. Etkili sonuç elde edebilmek için bil­gisayara gramer kuralı yerleştirmek isteyenler hem son derece bilgilendirici ilkel bileşenler­den hem de son derece zorlayıcı çerçeveler­den yararlanmaktadır. Anlambilimciler sentaks düzeyindeki karşıtlıkları çözümleyebilirler ve sentaks da olası anlamlar arasındaki mesafeyi kısaltır. Dil düzeyi tecrit edilmiş durumda ince-lenemez. insan Sosyal Bir Hayvandır 

İnsanoğlu, yüzyıllardır, amaçlarına ulaş­manın daha iyi bir yolunu, başkalarına -gide­rek- daha çok sorumluluk yüklemede bulmuş­tur. Bazı araçların -örneğin dil- etkili olabilme­si için o dili kullanan toplulukta bir "kullanma standardizasyonu"na ulaşması gerekir. Başka araçlar -örneğin tıbbi teşhisler- herhangi bir ki­şi tarafından öylesine nadiren kullanılıyor ki geniş bir kitle tarafından paylaşıma ihtiyaç gös­teriyor. Diğer araçlar var ki -örneğin bankacılık gibi- başka hesaplarla ilişkiye girmeyi yalmlaş-tırıp birçok bireysel hesabın gereksinimlerini birleştirerek genel bir hesaba döker. Her sos­yal kurum, bir dereceye kadar, bir bilgi siste­midir. Şu kadar ki planların geliştirilmesi, kul­lanıcı ihtiyaçlarına göre adaptasyon yapılması ve performans değerlendirmeleri gibi işlemler gerekir. İktisat, Yönetim Bilimi, Sistem Mühen­disliği ve Yöneylem Araştırmaları sosyal ku­rumların bu yanlarına hitap eden bilgi bilimleridir. 

En büyük ilgi kaynağı olan sosyal ku­rumlar, asıl işlevleri bilgi toplamak, düzenle­mek ve dağıtmak olan sosyal kurumlardır. Ha­ber medyaları, eğitim ve araştırma kurumlan, hukuk sistemi ve din bu kategoriye girer. Her ne kadar haber bir "meta" olarak halen model, süreç, değerler ve benzeri olasılık şekillerine giriyorsa da belirli bir kullanım için bağı zayıf­lamış bulunuyor. Bir kitap için kıymetli bilgi içerdiği söyleniyor fakat asıl okuyuculanna atıfta bulunulmuyor. Bu kurumların herbiri için geri besleme/feedback mekanizmaları vardır, fakat kullanıcı topluluğun bireyselleştir­me modellemesine geniş ihtiyaç duyarlar. Ku­rumlarda ufaktefek değişiklikler yerel olarak yapılabilir, fakat büyük değişiklikler, hiyerarşi­nin birçok düzeyinde önemli inceleme aşama­larından geçirilmelidir. 

Bilgi Bilimi sosyal örgütlerde önemli rol oynayabilir. Kurumsallaşmış model ve süreçle­rin değişikliğe uğraması için hem sosyal hare­ketliliği kolaylaştırması hem de çeşitli kullanım alanlarında malolacağı masraf açısından de­ğerlendirilmelidir. Politik oluşum ve anlaşmaz­lık çözümü alanında bilinen alternatif şekiller fazla yoktur. Değişik toplulukları ve sorunları ayrı ölçülerle ele almanın ne derece yararlı ol­duğu bilinmemektedir. Daha kesin çizgili sos­yal davranış modelleri geliştirildikçe öyle bilgi sistemleri geliştirilebilir ki bunlar giderek kişi­sel kullanıcı ihtiyacına daha çok cevap verecek bilgi sistemleri tasarlarken genel masraflar da düşürülebilir. 

Karşıt-Fikir: Bilginin Yalnızca Bilgilenme Amacı Oluşu 

Şu ana dek bilgi ve bilgi işlem süreçleri belirli bir amaca ulaşım olasılığım artırma araç-gereci olarak göz önünde bulunduruldu. Bu­nunla beraber, arkadaşlanndan daha çok bilgi kullanan kişiler, başarılarının nedenini bilgi iş­lem süreçlerine bağlama eğilimindedirler. Baş-kalannın güvenini kazanıp kendine güvenleri de arttıkça, değerlerinin sosyal destek gördü­ğünü fark edeceklerdir. Edinilmesi öylesine pahalıya mal olmuş becerileri ellerinde koruyabilmek için meydan okuyan deneyimlere gi­rişecekler ve kendilerine böylesi deneyimleri sunanları ödüllendireceklerdir. Daha fazla ay­rıntıya girmeden şunu söyleyelim ki bilgi işlem süreçlerine kendilerini adamış sosyal kültürlü (alt-kültürler) bilginin dış cephesine bir araç-gereç olarak sunuyorlar ve bilginin iç yüzeyini de "bilgi bilgi içindir" duyarlılığı ile kullanıyorlar.

Bilimsel alt-kültürün incelenmesi bu noktayı güçlendiriyor. En değerli ilerlemeler, yalnızca yeni iş yaratanlar olmayıp aynı za­manda estetik açıdan hoş etki yapanlardır. Bil­ginleri motive eden şeyin tutku olduğunu söyleyen Polyani'nin görüşüne katılmamak mümkün değil. Bir disiplini oluşturan üyelerin bilgilenme-algılama yapıları "gerçek" nedir ne değildir onu belirler. Birbiriyle çelişen deney­ler tutarsızlıklar meydana getiriyorsa da buna rağmen otomatik olarak teoriler yok olmaz. Gerçek, fizik biliminde yararlı bir kavram ola­bilir. Sosyal bilimlerde gerçek, kurumsallaşmış bir anlaşmadan başka bir şey değildir/10 Bilgi Bilimi her halde Simon'un Yapay Bilimlerin­den biridir.) Yayılmacılık peşindeki insan kı­sıtlı fiziksel kaynaklar sorunu ile baş edebil­mek istiyorsa o gücü kendi içinde aramalıdır. Kamusal zihniyet için yaratılacak çevre iş yara­tıcı, destekleyici ve heyecan verici olacak bi­çimde tasarlanmalıdır. Belki Price şunu söyle­diği zaman haklıydı: "Pek yakında herkes bir bilim adamı olacak

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005