Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Sigorta Sözleşmesinin Tarafları

 

Sigortacı 

Bütün sigorta sözleşmelerinde, sigorta güvencesi sağlama edimi sigortacı tarafından yerine getirilir.

Sigortacılık yapan kurumlar;

•  Sigorta şirketleri

•  Reasürans şirketleri

Sigortacının yükümlülükleri;

•  Sigorta poliçesi verme yükümlülüğü 

Hayat Sigortaları Yönetmeliği'ne göre; teklifin sigortacıya ulaşmasından sonraki 30 gün içinde sözleşme red edilmez ise; sigortacı, poliçeyi 30 günü izleyen 24 saat (şirket merkezinin bulun­duğu şehirde) veya 10 gün (şirket merkezinin bulunduğu şehirde) içinde düzenlemek ve sigorta ettirene ulaştırmak zorundadır.

•  Sigortacının Sigorta Bedelini Ödeme Borcu 

Hayat sigortaları, tazminat değil meblağ sigortaları olduğundan sigortacının ödeme yüküm­lülüğünün ortaya çıkması durumunda, sigorta sözleşmesi kurulurken belirtilen ve poliçede gösterilen sigorta bedeli sigortacı tarafından lehdar veya hak sahiplerine ödenmek zorun­dadır.

Sigorta Ettiren 

Sigortacı ile sözleşmeyi kuran kişi yani hayat sigorta sözleşmesinin diğer tarafı sigorta ettirendir. Sigorta ettiren, bütün sigortalarda olduğu gibi, hayat sigortasında da prim ödeme yükümlülüğünü üstlenmiş kişidir.Medeni hakları kullanmaya yetkili gerçek ya da tüzel kişiler sigorta ettiren sıfatını alabilir.

Sigorta ettirenin yükümlülükleri; 

•  Prim ödeme yükümlülüğü: Primin ödenmesi genel olarak para borçlarının ödenme şekline dair hükümlere tabidir. Prim borcunun nakden ödenmesi gereklidir. Sigorta ettiren prim bor­cunu, zamanında ve gerekli şekilde ödemezse mütemerrit (direnen) duruma düşer, buna karşı sigortacı kanuni haklarını kullanır.Sigorta ettiren sigorta priminin tamamını veya taksitlere bölünmüş ise taksitlerden birini veya tecil (ertelenen) edilen prim miktarını ödememişse sigortacı, sigorta ettiren veya temsilcisinin adresine noter aracılığı veya taahhütlü mektupla göndereceği ihtarname ile ödemenin bir ay içinde yapılmasını aksi takdirde sözleşmenin feshedilmiş olacağını ihtar eder bu süre sonuna kadar prim borcu ödenmezse sözleşme feshedilmiş olur.

•   ihbar yükümlülüğü: Sigorta ettiren, iyi niyetle, sigorta konusunda bildiği veya bilmesi gereken bütün önemli faktörleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sözleşmenin yapılmasından sonra sigortacının izni olmadan rizikoya etki edebilecek hususlarda meydana getirilen değişikliklerin sekiz gün içinde sigortacıya bildirilmesi gereklidir. Sigorta ettiren veya sigortalının, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde noter kanalı, iadeli taahhütlü mektup, imza karşılığı elden verilen mektup veya telgrafla sigortacıya bildirimde bulunması gerekmektedir. 

Sigorta Ettirenin Hakları 

•  iptal

•  iştira

•  ikraz

• Tenzil

• Yeniden yürürlük

olarak incelenebilir

Poliçenin ilk üç yılında, sigortalının primlerini vadesinde ödememesi durumunda poliçesi iptal edilmektedir. Sigorta şirketleri bu üç yıllık süreyi sigortalıların lehine daha az yıla çekebilirler. Eğer sigorta poliçesi iptal edilirse sigortalının ana parası ve kazançları diğer sigortalılar arasında bölüşülmektedir. Diğer bir ifade ile sigorta havuzuna gelir kaydedilmektedir. 

İştira – Satın Alma 

Sigortacı, aksine bir sözleşmeyle kısaltılmış olmadıkça en az üç yıllık primi ödenmiş olan bir sigortayı, sigorta ettirenin talebi üzerine ve sigorta poliçesinin geri verilmesi karşılığında poliçede belirtilen şekilde satın almak zorundadır. Sigorta ettiren kişi, üç yıl geçmeden önce yaptığı sigortadan vazgeçer ya da taahhüdüne uymazsa vermiş olduğu primi veya bedeli sigortadan talep edemez (iptal maddesi). Belli bir prim ödemesi yapan sigortalının poliçeden vazgeçmesi durumunda ise; sigortacı en az üç yıllık ödenmiş olan sigortayı sigortalının talebi ve sigorta poliçesinin iadesi karşılığında sigorta poliçesinde belirtilen cetvele uygun olarak satın almaya veya sigorta poliçesi üzerinden ödünç para vermeye zorunludur. Poliçenin üç yılın sonunda geri satın alınması durumunda, sigorta ettirenin o zamana kadar ödemiş olduğu primler ve diğer karşılıklar, poliçe karşılığında kendisine geri ödenmektedir, iştira yani; poliçenin sigorta şirketine geri satımı işlemi, birikimli hayat sigortalarında sigorta şirketinin poliçe özel şartlarında yazılı olan asgari sürenin geçmesi ve bu süreye ait primlerin kesinti­siz olarak ödenmiş olması koşulu ile, sigorta ettirenin talebi ile kar paylı birikim tutarının ödenerek poliçenin satın alınmasıdır. Bazı sigorta şirketlerinde bu süre bir yıl olarak uygulan­abilmektedir. Sigortalı açısından bakıldığında iptal süresi sonrasında sigortadaki ana para ve birikimleri­ni alarak sigortadan ayrılması iştira olarak tanımlanmaktadır. 

İkraz – Borç Verme (Sigortacı açısından) / İstikraz - Borç Alma (Sigortalı açısından) 

Sigortacı, aksine bir sözleşmeyle kısaltılmış olmadıkça en az üç yıllık primi ödenmiş sigortada, sigorta ettirenin talebi üzerine ve poliçenin iadesi karşılığında sigorta poliçesi üzerinden ödünç para vermek zorundadır. Borcun faizleri, taraflarca kararlaştırılan vadelerde ödendiği sürece sözleşme yürürlükte kalır. Faizler vadelerinde ödenmeyecek olursa, sigortacı, sigorta ettirene bir ihbar mektubu göndererek borcunu işlemiş faiz ve masraflarıyla üç ay içinde ödemesini istemektedir. Borç bu süre içinde ödenmez ise sigortacı re'sen iştira eder ve alacağını işlemiş faiz ve masraflarıyla birlikte tahsil etme hakkına sahip olabilir. Kalan miktar sigorta ettirene iade edilir. 

Uzun süreli ve birikimli sigortalarda, poliçede yazılı olan sürenin geçmiş olması durumunda, kar paylı birikim tutarının azami %95 'ine kadar yıllık faizle borç para alınması mümkündür, ikraz işleminde, sigortalı sigorta şirketinden kredi almaktadır. Alınan kredi bir yıl sonra bir defada geri ödenebilir ve faiz oranı sigorta şirketi tarafından serbestçe belirlenerek peşin olarak alınır, ikraz durumunda poliçenin tüm hakları korunur. Sigorta süresinin bitmesinden sonra ve emeklilik dönemlerinde ise borç alınamaz. İkraz durumunda işletilecek faiz hesabında sigortalının parasını çektiği sigorta havuzunun muhtemel kar payı dikkate alınarak hesap yapılmaktadır. 

Tenzil - Sigortanın Dondurulması 

Sigorta ettiren kimse, aksine bir sözleşmeyle süre kısaltılmış olmadıkça en az üç yıllık primi ödendikten sonra sigortadan vazgeçer veya taahhüdüne uymaz, sigortayı satın alma (iştira) hakkını da kullanmaz ise, sigortası prim ödemesinden muaf bir sigorta haline dönüşmektedir. Diğer bir ifade ile, sigorta başlangıç tarihinden itibaren üç yıl kesintisiz prim ödeyen bir sigortalı, primlerini ödeyemez duruma gelirse, prim ödemelerini dilediği bir tarihe kadar don­durma hakkına sahiptir. Bu durumda sigorta bedeli poliçe de ve teknik tarife esaslarında gösterildiği şekilde indirilir. 

Tenzilde poliçe, sadece prim ödemeden muaf olan bir sigortaya dönüşmektedir. Sigorta süresinde herhangi bir uzama yada değişiklik meydana gelmez. Sigorta poliçesi iptal olmaz. Bu dönem içerisinde meydana gelebilecek olan maluliyet, hastalık, ölüm gibi durumlarda tazminat hakkından yararlanamaz. Sadece kar paylı birikim ödemesi yapılır. Sigortalının ten­zil edilmiş olan poliçesine ait sigorta şirketinde olan karşılıklar yatırımlarda değerlendirilerek kar payı elde etmeye devam eder. Sigortalının, poliçede belirlenmiş olan süre sonundaki hak­ları devam eder. Tenzil edilmiş olan bir poliçe sigortalı tarafından istenildiği zaman tekrar yürürlüğe konulabilir. 

Yeniden Yürürlük 

Tenzildeki bir poliçenin, primleri ödenerek yeniden yürürlüğe alınması işlemidir. Tenzile geçen süre poliçe süresine eklenerek yeniden yürürlük işlemi yapılmaktadır. Yeniden yürürlük işlemi yapılmış bir sigorta poliçesi yeniden vefat ve maluliyet risklerini karşılar hale gelmektedir. 

Hayat Sigortası Poliçelerinin Devri 

Hayat sigortası poliçelerinde poliçe ya da poliçedeki hak ve menfaatler devredilebilmektedir. Poliçenin devrinde, sigorta şirketi ve sigorta ettiren aralarında anlaşarak sigortalıyı değiştirebilirler. Bu durumda riziko priminin etkilenmesi söz konusu olursa yeni sigortalıya ait riziko priminin de belirlenmesi gerekmektedir. Devir alacak olan sigortalının yaşı, sağlık koşulları, işi gibi unsurlar sigortacının onayı ile gerçekleşmektedir. Hayat sigortası sözleşmelerinden doğan hak ve yükümlülükleri devri de gerçekleştirilebilir. Burada sigorta ettirenin bildirmesi yani beyanı ile lehdar değiştirilebilmektedir. Bu durumda ikraz varsa yeni lehdarın bunu kabul etmesi gerekli olmaktadır. Sigorta ettiren, lehdarın değiştirme hakkından vazgeçtiğini poliçesinde bildirdiği takdirde lehdar değiştirilemez. Lehdar, gerçek yada tüzel kişi olabileceği gibi birden fazla kişi de lehdar olabilmektedir. Hayat sigortası yapılamayan kişilere devir yapılamaz (reşit olmayan 18 yaşından küçükler, hükümlü ve kısıtlı kişiler, akli dengesi bozuk olanlar). 

Sigortalı (Riziko Şahsı) 

Hayat sigortası sözleşmesinde riziko (ölüm veya belirli tarihte hayatta olma) bir gerçek kişi üzerinde gerçekleşir. Sigortacının ödeme yapmasına yol açacak olayın (yani hayat sigor­tasında rizikoyu teşkil eden ölüm yahut belirli bir tarihte hayatta kalma olgusunun üzerinde) gerçekleşeceği kimse, bizzat sigorta ettiren olabileceği gibi bir üçüncü kişi de olabilir. 

Bir kimsenin hayatı kendisi yada onun bilgi ve onayı olmasa bile, üçüncü bir kişi tarafından sigorta ettirilebilmektedir. Üçüncü kişilerin, bireyin hayatının devamında maddi veya manevi menfaati bulunması sigortanın geçerliliği için gerekli bir koşuldur. Maddi ve manevi menfaat­ten sadece birisinin olması yeterlidir. 

Küçükler, kısıtlılar ve özellikle ayırtım gücünden yoksun olanlar hakkında sigorta çoğu halde bunlara bakmakla yükümlü olan kişiler tarafından düşünülerek uygulamaya konulmaktadır. Bunların bakmak durumunda oldukları kişilerin ölümlerinden fayda temin etmeleri uygun görülmemiş ve bu çelişkiye meydan verilmemek amacıyla kanunda ölüm şartlı sigortaların ancak, küçük kısıtlı veya ayırtım gücünden yoksun olmayanlar üzerine yaptırılacağı hükme bağlanmıştır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005