Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Az Gelişmiş Ülkelerin Spekülasyon Düşüklüğü 

Spekülasyon 

İnsanların para talebinin bir kaynağı da "spekülasyon güdüsü"dür. Yani bireyler, bazı fiyat hareketlerinden yararlanmak ve spekülatif kazançlar elde etmek amacıyla yanlarında bir miktar para bulundururlar ve bunu spekülatif işlemlerde kullanırlar. Spekülasyon, bir şeyi ucuzken alıp pahalı iken satarak fiyat farkından yararlanmak demektir. 

Gelişmiş ülkelerde halkın spekülasyon düşkünlüğü ve bu amaçla tuttuğu paralar daha ziyade tahvil, hisse senedi piyasası ve faiz oranları ile ilgilidir. Halbuki azgelişmiş ülkelerdeki spekülasyon düşkünlüğü ve bu amaçla elde tutulan paranın yöneldiği iş ve piyasalar çok farklıdır. Diğer yandan azgelişmiş ülkeler halkları, spekülasyonlara gelişmiş ülkeler halklarından daha fazla düşkündürler. 

Spekülasyonun Nedenleri 

1- Psikolojik Nedenler: 

Azgelişmiş ülke insanlarındaki spekülasyon düşkünlüğünün psikolojik nedenleri; "oyun güdüsü" ve "planlama perspektifinin darlığı" ile açıklanmaktadır. 

Oyun Güdüsü 

Azgelişmiş ülke insanlarının spekülasyonlara düşkünlüğünün psikolojik bir nedeni olarak, bu insanlarda oyun güdüsünün yoğun olduğu ileri sürülmektedir. Bu görüşe göre; nasıl henüz tam gelişmemiş insanda yani çocukta, oyun güdüsü birçok davranışı etkileyen yoğun bir güdüyse; henüz gelişmemiş toplumlarda da insanların davranışlarının çoğu bu oyun güdüsüyle açıklanmaktadır. Spor-toto, loto, toto-gol, milli piyango, sayısay loto, at yarışı, banka ikramiyesi ve kumar gibi şans oyunlarına azgelişmiş toplumların besledikleri zaaf bilinmektedir. Türkiye'de Milli Piyango idaresi'nin düzenlediği çekilişler nedeniyle 1995 yılında 125 milyon adet ve 11.307 milyar Türk Lirası tutarında bilet satılmıştır.Bu satış 1991 yılındaki 102 milyon adet biletten, 1995 yılında 125 milyon adet bilete ve satış hasılatı da 1.767 milyar Liradan, yineliyelim ki 11.307 milyar Liraya yükselmiştir. Yukarıdaki iddiayı ileri süren iktisatçılar azgelişmiş ülkeler toplumlarındaki bu tür spekülasyon düşkünlüğünü  bu  yoğun  oyun  güdüsü   ile  açıklamaktadırlar.   Böyle olunca spekülasyon gibi aslında oyun tarafı fazla olan bir ticarette, bu toplumların zaaf beslemelerinin anlaşılamayacak bir tarafı yoktur. 

Planlama Perspektifinin Darlığı: 

Spekülasyon nedeni olarak ileri sürülen psikolojik özelliklerden biri de azgelişmiş ülke insanlarının planlama perspektiflerinin genellikle dar olmasıdır. Bu görüşü savunanlara göre azgelişmiş ülke insanlarında bazı güdüler yeterince gelişmemiştir. Bu nedenle, bu insanlar davranış ve kararlarının uzun süreli etkileriyle pek ilgilenmezler. Uzun süreli iktisadi ve sosyal planlamalar yapmazlar. Bunun için bugünü yarından, yarını öbür günden daha fazla önemli sayarlar.(2) Örneğin, bugün 70 yaşında olanlar, gelecek planlaması yapan gençlere; "şimdiki gençler, bir tuhaf, biz eskiden akşam ekmeğini bulunca, sabahı düşünmezdik" diyerek onların planlama perspektiflerinin gelişmesine tepki göstermektedirler. Bu psikolojik özelliğin bir doğal sonucu da, spekülasyonlarla bugün elde edilen geçici kârların, bugün yatırım yapılması halinde, ilerde elde edilecek sürekli kârlara yeğlenmesidir. Bu nedenle, bu ülke insanları "bugün buldun bugün ye, yarını düşünme" diyerek gelecekte sürekli kâr sağlayacak yatırım yapmazlar. 

2- Ekonomik ve Rasyonel Nedenler: 

Azgelişmiş ülke insanlarındaki spekülasyon düşkünlüğü ekonomik ve rasyonel nedenlerle de açıklanmaktadır. Bu nedenlerin başlıcaları şunlardır: 

a. Fiyat Artışlarından Yararlanmak 

Azgelişmiş ülke insanları altın, gümüş, apartman dairesi, arsa ve arazi gibi arzı kısıtlı mallara yığışım amacıyla talep yaratırlar. Bu talep, bu malların fiyatlarını sürekli olarak yükseltmekte ve bu malları spekülasyonlar için son derece uygun ve kârlı bir hale getirmektedir. 

Kentlerde ve kent çevrelerindeki ev, arsa ve arazi fayatlarını yükselten diğer bir neden de, azgelişmiş ülkelerde nüfusun ve kentleşmenin hızla artmasıdır. Örneğin, Türkiye'de 1995 yılında nüfus artış hızı yüzde 1,8'dir. Köylerde yaşayan nüfus ise yüzde 39'dur. Bu nedenle, Türkiye'de ve diğer azgelişmiş ülkelerde ev, arsa ve arazi spekülasyon için elverişli birer arzı kısıtlı maldır. 

b.  Döviz Kıtlığı 

Azgelişmiş ülkelerde spekülasyon düşkünlüğünü yaratan bir başka ekonomik neden de, bu ülkelerin genellikle döviz kıtlığl içinde bulunmalarıdır. Çünkü, dış ülkelerden borçlanma hariç döviz genellikle ihracattan kazanılır. Azgelişmiş ülkelerin ise, ihraç ettikleri mallar ya tek (petrol, maden gibi), ya da bir iki mamul maldan ibarettir. Azgelişmiş ülkeler çok döviz sağlamak amacıyla mallarını ihraç ederler. Bu mallara ülke içinde de ihtiyaç olduğundan arz talebi karşılayamaz ve bu malların fiyatı yükselir. Böylece bu malların spekülasyonu artar. 

c. Enflasyon 

Azgelişmiş ülke insanlarının spekülasyon düşkünlüğünü sürekli olarak kamçılayan diğer bir neden de enflasyondur. Çünkü, enflasyon ekonomide sürekli olarak bir talep fazlalığı yaratarak kıtlıklara ve fiyat artışlarına neden olur. Fiyatların hızla yükseldiği enflasyon devrelerinde halk eline geçen parayı derhal mala çevirmek istemektedir. Bir tür paradan kaçış demek olan bu davranış ise bir spekülasyon olup, halkın bankalarda ve yanında tuttuğu para miktarını en aza indirir. 

d.  Planlama Hataları 

Azgelişmiş ülkelerde spekülasyonları arttıran diğer nedenlerden biri de, bu ülkelerde sık sık planlama hatalarının yapılmasıdır. Bunun sonucu olarak şu ya da bu maldan ne kadar üretileceği ya yanlış hesaplanır ya da üretim istenilen düzeye çıkarılamaz. Böylece bu mal için ideal bir spekülasyon ortamı yaratılmış olur. 

Diğer yandan, bu ülkelerde yeni teknoloji ürünü ve moda olan mallardan hangi sürelerde, ne kadar üretileceği de önceden. saptanmaz. Bu mallar ilk üretildikleri ve moda oldukları dönemde spekülasyon için elverişli bir ortam yaratırlar. Ancak, teknolojinin ilerlemesi ya da Batı'nın bir ileri teknolojiyi azgelişmiş ülkelere vermesi ve moda olan malın ileri teknoloji ile yeni tip ve modelde üretilmesi, eski malın spekülasyonunu düşürür ve eski teknoloji demode olur. Bu kez de yeni teknoloji ile üretilen mamul, spekülasyon için ideal mal olur. Örneğin, siyah-beyaz televizyon tüpü üretmek üzere; Koç, Profilo Holding, Paşabahçe Cam Sanayii gibi büyük sanayi kuruluşlarının ve bazı bankaların ortaklığı ile kurulan Tüp-Ko Şirketi'nin mamulü olan televizyon tüpleri kapış kapış satılırken, 1984 yılında hükümetin, ansızın renkli televizyon yayınlarına geçilmesi kararı alması Tüp-Ko'yu iflas ettirmiştir. Yani, siyah-beyaz televizyonların modası geçince Tüp-Ko'nun da modası geçmiştir. Çünkü Tüp-Ko, sadece siyah-beyaz televziyon tüpü üretebilecek teknoloji ile kurulmuştu. Böylece 1984 yılının para değeri ile milyarlarla ifade edilen bir yatırım, planlama hataları yüzünden sokağa atılan bir para gibi ortada kalmıştır. Peki bu fabrikayı kurtarmanın çaresi yok muydu? Elbette vardı. Fabrika renkli televizyon tüpü üretimine geçebilirdi. Ancak 1984 yılı para değeri ile 600-700 Milyon liralık bir yatırım gerekliydi. Yıllardır üretim yapmayan Vinileks ve tesisleri bu konuda bir başka örnektir.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Sağlık Bilgileri