TEMEL KAVRAMLAR
Üretim ve Üretim Faktörleri
İnsanın birincil ve ikincil ihtiyaçlarını
karşılayabilecek çok sayıda mal ve hizmetler vardır.
Bunlardan ancak çok küçük bir kısmı doğada veya
çevrede hazır bir biçimde bulunur. İhtiyaçları
giderebilen mal ve hizmetlerin hemen hemen tümü,
insan emeği (işgücü) ve sermaye gibi faktörlerin
doğal kaynaklara, (doğa, hammadde) uygulanması
sonucu elde edilir. İşte doğal kaynaklara sermaye ve
insan emeği uygulanması işlemine" üretim" adı
verilir. Örneğin, ağaç bir doğal kaynaktır, tek
başına veya olduğu gibi, çoğu durumlarda, insan
ihtiyacını karşılamaz. Ancak insan emeği ağacı bazı
makina ve yardımcı maddelerle işleyerek insan
ihtiyacını gideren masa, dolap, kapı ve benzeri gibi
mamuller biçimine dönüştürülebilir. Yine toprak bir
doğal kaynaktır. Tek başına insanları doyuracak
buğdayı veremez. Buğdayın elde edilmesi için toprak
yanında insan emeğine, tohuma, çeşitli ilaçlara ve
toprağı sürüp eken makinalara (sermayeye) ihtiyaç
vardır.
Üretimde amaç, insan ihtiyaçlarının karşılanması veya
tatmin edilmesidir. Bu nedenle, mal ve hizmetlerin
üretilmesi dışında, depolanması, taşınması ve
satılması da, insan ihtiyaçlarının karşılanmasına
yönelik olduğu için, üretim faaliyeti kapsamına
girebilir. Bu açıdan üretim, "insan ihtiyaçlarını
gideren mal ve hizmet1eri elde etmek amacıyla
yapılan her türlü çaba veya faaliyet" olarak da
tanımlanabilir.
Mal ve hizmetleri ortaya koymak, kısaca üretimde
bulunabilmek için bir takım öğelerin bulunması ve
bunların birleştirilmesi gerekir. Örneğin, buğdayı
elde etmek için tarla, tarlayı sürmek için traktör,
traktörü kullanmak için insan gibi öğeler
gereklidir. işte bu öğelere "üretim faktörleri
(öğeleri)" adı verilir. Üretim faktörleri, "üretim
girdileri" veya kısaca "inputlar" olarak da
adlandırılır.
Üretim eyleminde bulunabilmek için başlıca üretim
faktörleri nelerdir? Bu sorunun işletme ve, iktisat
(ekonomi) bilimlerinde değişik biçimlerde
yanıtlandığını görmekteyiz.
Ekonomi bilimine göre başlıca üretim faktörleri
şunlardır:
Emek (işgücü-insan gücü), Sermaye, Doğa (tabiat-doğal
kaynaklar), Girişimci (müteşebbis)
Son yıllardaki ekonomi literatürünün de yukarıdaki
öğelere "teknoloji" faktörünün de eklendiği
görülmektedir.
Öte yandan işletme bilimi literatürüne göre başlıca
üretim faktörleri şunlardır:
Emek (işgücü), Sermaye, Girişimci (müteşebbis),
Teknoloji (üretim yöntemi).
Emek:
İnsanların veya iş görenlerin bir işte ortaya
koydukları bedensel ve düşünsel (zihinsel) Çabalara
emek veya işgücü adı verilir. Üretim faktörleri
arasında en önemli olanı emek faktörüdür. Zira insan
faktörü olmadan, diğer üretim faktörlerinin kendi
başına üretimde bulunmaları düşünülemez. Diğer
üretim faktörlerini toplayan, bunları üretim
sürecine sokan ve yönlendiren insanın kendisidir.
Doğa:
Tabiat, toprak veya doğal kaynaklar adı verilen
doğa, yeryüzünün altında ve üstünde bulunan tüm
kaynakları kapsamaktadır. Örneğin, toprak, su, maden
ve mineraller, petrol ve orman önemli sayılabilen
doğal üretim faktörlerini oluştururlar.
Sermaye:
Sermaye sözcüğü halk dilinde, ekonomi ve. işletme
bilimlerinde değişik anlamları ifade etmektedir
Halk dilinde sermaye, kişilerin tüm varlıklarını
içine alan servet karşılığı olarak veya çoğu kez
"para" anlamına gelmektedir.
Ekonomistler, sermaye tanımında para anlayışından
uzaklaşmışlar ve mal ile ilgili içerik
kazandırmışlardır. Ekonomi biliminde sermaye "doğada
serbest biçimde bulunmayan fakat insan tarafından
üretilmiş üretim araçları" olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin, üretimde kullanılan her türlü makina, alet,
donanım ve binalar gibi fiziki üretim araçları
İşletme biliminde sermaye ise, "işletmenin amacına
ve üretim faaliyetlerine uygun olarak toplanmış
maddi ve gayri maddi varlıkların tümü" biçiminde
tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre sermaye, işletmenin
sahip olduğu tüm maddi ve gayri maddi varlıkları
içine alır. Ekonomistler tarafından ayrı bir üretim
faktörü olarak sınıflandırılan "doğa veya doğal
kaynaklar", işletmecilere göre işletme varlıkları
veya kısaca sermaye faktörü kapsamı içine
alınmaktadır. Diğer bir deyişle, ekonomi bilimine
göre bağımsız bir üretim faktörü olan doğa, işletme
biliminde ancak sermayeyi oluşturan öğelerden biri
durumundadır.
Öte yandan muhasebe ve finansman disiplinlerine göre
sermaye, işletme sahip yada ortaklarının işletmeye
getirdikleri ve üzerinde bizzat hak sahibi
oldukları öz kaynaklar olarak tanımlanır (1). Diğer
bir deyişle burada sermaye, işletmeye ait varlıklar
ile işletmeye gelen yabancı kaynaklar (borçlar)
arasındaki farkı yani öz kaynakları ifade eder.
Sermayenin bir bölümünü. oluşturan "maddi varlıklar"
genelde "maddi sermaye" olarak da tanımlanabilir.
Maddi varlıkları oluşturan başlıca öğeler şunlardır:
İşletmenin üzerinde kurulduğu arazi, işletmenin
sahip olduğu doğal kaynaklar, binalar, ambarlar,
depolar, yollar, atölye, laboratuvar, makina,
aletler, donanımlar, taşıt araçları, hammaddeler,
yardımcı maddeler, işletme malzemeleri,mamüller,
yarı mamuller ve işletmenin sahip olduğu nakit veya
para tutarı gibi.
Sermayenin diğer bölümünü oluşturan "gayri maddi
varlıklar" ise, genellikle "maddi olmayan" veya
"gayri maddi sermaye" olarak da düşünülebilir.
Gayri maddi varlıklar ise, elle tutulup gözle
görülmesi olanaklı olmayan teknik bilgi (know-how),
lisans ve patent hakları, markalar (alameti
farikalar) iştirakler ve imtiyazlar gibi öğelerden
oluşur.
Teknoloji:
Modern literatürde teknoloji sözcüğünün çok değişik
biçimlerde tanımlandığı ve böylece üzerinde görüş
birliği olan, bir tanıma rastlanılmadığı
gözlemlenmektedir.
Ekonomistler teknolojiyi, "yeni bir malı üretme,
bilinen malları geliştirme yöntemi" veya "mal, ve
hizmetleri üretmek için uygulanan her türlü
yöntemler'" biçiminde tanımlamaktadırlar.
İşletmeciler, teknoloji faktörünü daha geniş
kapsamlı olarak ele almaktadırlar. Bunlara göre
teknoloji, işletmenin sadece üretim işlevinde
uygulanan bir yöntem veya kısaca üretim yöntemi
değil, işletmenin tüm işlevlerinde karşılaşılan
sorunların çözümüne yönelik, "tüm yöntemler"
bütünüdür. Daha açık bir anlatımla, işletmeciler
teknolojiyi, "mal ve hizmetlerin tasarımı
(planlanması), üretimi, geliştirilmesi' ve dağıtımı
(pazarlanması) gibi işlevleri olanaklı kılan
mühendislik ve yönetime ilişkin bilgilerin tümü"
olarak tanımlamaktadırlar.
İşletme
Ekonomik mal ve hizmetler, üretim faaliyeti
sonucunda elde edilirler. Çünkü, doğada, çok az
sayıda veya miktarda mal veya hizmetler mevcut
biçimiyle ve hiç bir emek harcamadan insan
ihtiyaçlarını tatmin eder. işte insanların ihtiyaç
duyduğu ekonomik mal ve hizmetlerin üretimini
üstlenen birimlere işletme adı verilir. İşletmeler
mal ve hizmetlerin üretimi yanında, bunların
tüketicilere ulaşması veya pazarlanması faaliyetini
de yürütürler. O halde, işletmeler mal ve
hizmetlerin üretimini ve/veya pazarlanmasını
üstlenen birimler olarak düşünülmelidir.
Bir ülke ekonomisinin önemli bir bölümü, değişik
alanlarda faaliyetlerini sürdüren çok sayıda irili
ufaklı binlerce hatta onbinlerce işletmeden oluşur.
Nasıl ki bir ülke ekonomisini bir insana, bir
canlıya benzetirsek, işletme de hücre veya hücreler
grubudur, diyebiliriz. Bu işletmelerden bazılarının
sadece mal üretiminde, bazılarının hizmet üretiminde
ve bir kısmının da her ikisinin (mal ve hizmetler)
üretiminde, faaliyet gösterdiklerini görürüz.
Örneğin, ülkemizdeki Pirelli Lastik Fabrikası
lastik, Ataş Rafinerisi petrol ürünleri ve Devlet
Üretme Çiftlikleri tarımsal ürünlerin üretimini
üstlenirken; İş Bankası ve Ziraat Bankası gibi
işletmeler bankacılık hizmeti, bir turizm İşletmesi
ulaşım ve dinlenme hizmeti: -Sosyal Sigortalar
Kurumu sosyal güvenlik hizmetinin yerine
getirilmesi faaliyetlerinde bulunurlar. Genellikle
büyük işletmelerin çoğu, kendilerine bağlı pazarlama
kuruluşları olduğu için hem mal üretimi hem de
pazarlama hizmeti faaliyetlerini bir arada
ürütürler.
Bu
açıklamaların ışığı altında, işletme "ekonomik ürün
veya hizmet üretmek ve/veya pazarlamak için
faaliyette bulunan kuruluşlar" olarak tanımlanır.
Genellikle işletmeler üretim faaliyetinde
bulunurken kar amacını güderler. Bu açıdan da
işletme, "üretim faktörlerini bir araya getirerek,
kar elde etmek amacıyla, üretim faaliyetinde
bulunan ekonomik bir ünite" olarak tanımlanabilir.
Çeşitli eserlerde işletmenin farklı tanımları
verilmekte ise de üzerinde görüş birliği olan en
ortak tanım kanaatimizce şöyle olmalıdır: "İşletme,
insan gereksinimlerini karşılamak ve kar elde etmek
amacıyla ekonomik mal ve hizmetleri üretmek veya
pazarlamak için faaliyette bulunan bir örgüttür."
Girişim (Teşebbüs)
Teşebbüs veya girişim sözcüğü genelde işletme
kavramı ile aynı anlama gelmektedir. Bu nedenle,
uygulamada teşebbüs ve işletme sözcükleri çoğu kez
birbirinin yerine kullanılmaktadır.
Bazen işletme ile teşebbüs arasında bir ayırım
yapıldığını ve teşebbüsün işletmeye göre daha geniş
bir örgüt sayıldığını görmekteyiz. Bu yaklaşıma
göre, işletme "teknik" bir birimdir. Fabrika,
atölye, büro ve mağaza gibi. Teşebbüs ise; hukuki,
iktisadi ve mali bir birimdir, bir veya birden çok
işletme kurup işleten bir örgüttür.
Örneğin, Sümerbank bir teşebbüs olup, kendisine
bağlı iplik, yün, kumaş, basma, bez fabrikaları gibi
birçok işletmeye sahiptir.
Kanımızca teşebbüs ile işletmeyi birbirinden ayrı
varlık veya örgüt olarak görmek yapay (suni) bir
ayırımdır. Bu nedenle de, kitabımızda bu iki sözcük
aynı anlamda kullanılacaktır.
Girişimci (Müteşebbis)
Üretim faktörlerinin ve bir grup insanın düzensiz bir
araya getirilmesi ile bir işletme kurulamaz. Neyin
üretileceğine, üretilen ürünlerin kimlere
satılacağına, türlü işlerin kimler tarafından
yapılacağına, gelirlerin ve giderlerin ne olacağına
bir kişi veya bir grup kişi karar vermeli ve
kaynakları etkin bir biçimde harekete getirmelidir.
Bu işlevlerin yerine getirilmesi girişimci (işadamı)
veya işletme yöneticisinin görevidir. Böylece
girişimci (müteşebbis), kar sağlamak amacıyla
işletmeyi kuran ve genellikle harekete geçiren
kişidir. Başkalarının gereksinimini karşılayacak
ürün ve hizmetlerin ortaya konulması için üretim
faktörlerinin tedarikini ve bu faktörlerin üretim
sürecine sokulmasını temin eden kişidir.
İşletmenin kurulması görevini üstlenmesi dışında,
girişimcinin çalışma alanı çok geniştir. Girişimci
işletmenin riskini üzerine alması dışında işletmenin
her türlü teknik konularında bilgi sahibi olan, yeni
mallar ortaya koyan, yeni üretim yöntemleri uygulama
ve ürünlerin pazarlanması hususunda yeteneği olan
kişidir. Bu açıklamaların ışığı altında girişimci,
"işletmeyi kuran, mal veya hizmet üretimi ve/veya
pazarlanması için üretim faktörlerini bir araya
getirip birleştiren, kar amacı güden ve risklere
katlanan kişidir". Girişimci işletmenin hem sahibi
hem de yöneticisi olabileceği gibi, yönetim görevini
başkalarına devredebilir. Genellikle büyük
işletmelerde girişimci ve yönetici kadrosu
birbirinden ayrılmıştır.
Yönetici
Yönetici, "kar ve riski başkalarının olmak üzere,
ürün veya hizmet üretimi için üretim faktörlerini
bir araya getirip birleştiren ve işletmeyi
çalıştırma sorumluluğu olan kişidir". Buradan
anlaşılacağı gibi yöneticiyi girişimciden ayırt eden
nitelik, yöneticinin işletme karına ortak olmaması
ve muhtemel zararlara katlanmamasıdır. Yönetici
işletmenin işlevlerini yürütmekle ve işletme
sahibine karşı sorumludur. Yöneticiler işletmenin
amacını saptar, daha sonra işletmeyi amaca doğru
yöneltir. Amaca kolay, en iyi gidilecek yolları
bulur, kararları verir, üretim faktörlerinin
tedarikini ve düzenlenmesini yapar. İşletme
faaliyetlerinin en etkin biçimde örgütlenmesini
sağlar, insan öğesini örgütler, nezaret eder,
işlerini çalışanlara benimsetir.
|