ULUSLARARASI EKONOMİK İLİŞKİLER

Uluslararasındaki ekonomik ilişkiler yüzyıllar boyunca farklı şekillerde yapılmıştır. Uluslararası ekonomik ilişkilerin büyük bir çoğunluğu önceleri sınırlı sayıdaki mal ve hizmetlerden oluşuyordu. Örneğin, Merkantilist dönemde (16. ve 17. yüzyıllarda) daha çok mal hareketleri, küçük ölçüde de sermaye hareketleri dış ticaret işlemlerinde yer almıştır. Sanayi devriminden bu yana üretimin olağan üstü boyutlarda artması, teknolojik ilerleme, ulaşımın nefes kesen hızla yapılabilmesi, iletişim olanaklarının tasavvurların ötesinde kolaylaşması, ülkeler ve bölgeler arasında mal ve hizmet akımı yanında sermaye, emek, bilgi ve teknoloji gibi üretim faktörlerinin de akımı giderek yoğunlaşmıştır. Böylece ulusal ekonomiler, giderek karmaşıklaşan ve yoğunlaşan ekonomik akımlarla birbirine bağlanmış bulunmaktadır. 

 

Günümüzde her ulusun veya ülkenin çeşitli nedenlerden dolayı daha uygun koşullarla ürettiği mallar ve mal grupları vardır. Fakat yine bir ulusal ekonominin veya bir ülkenin gereksinimleri bu mal gruplarının sınırları dışına taşmaktadır. Bu durumda dış ticaretten yararlanmak istenmiyorsa, en elverişli koşullarla üretilen malların bir kısmından vazgeçip o alandan çekilen üretim faktörlerini gereksinim duyulan öteki malların üretimine kaydırmak gerekir. Yalnız bu durumda dikkat edilecek husus şudur: Gereksinim duyduğu her maldan üretimde bulunan böyle ulusal bir ekonomi elindeki olanaklarla maksimum refahı elde etmiş bulunmakta mıdır? Bunun yanıtı açıkça hayır olacaktır. 

Bir ülke, gereksinimi olan bütün malları üretmeye yöneleceğine en uygun koşullarla ürettiği malların bir kısmını başka ülkelere satarak gereksinim duyduğu diğer malları satın alırsa maksimum refaha doğru bir adım atmış olur. Başka bir değişle her ülke uygun koşullarla ürettiği malları ihraç edip, uygun olmayan koşullarla üretmek durumunda bulunduğu malları ithal ederek gereksinimlerini gidermelidir. 

Uluslararası ekonomi basit varsayımlara dayalı olarak, bir ülkenin hangi malda uzmanlaşarak dış ticarete girmesi gerektiğini, dış ticaret fiyatının nasıl oluşacağını inceler. Bu kavramlar uluslararası ticaret kavramının kapsamını oluşturur. 

Uluslararası ekonomi politikalarının temel ilkesi uluslararası uzmanlaşma ve iş bölümünün sağladığı olanaklardan geniş ölçüde yararlanmak şeklinde ifade edilebilir.

 Uluslararası ticari faaliyetler, ülke yasalarının, siyasal ve ekonomik sistem ve politikalarının, paralarının, dil ve geleneklerinin, piyasalarının farklı oluşundan ülke içindeki ticari faaliyetlerden önemli ölçüde farklı ve daha karmaşıktır. Özellikle ülkeler arası ticaretin karşılaştırılmasında önemli sorunlar oluşturabilir. 

Ekonomi bilimi bir yandan uluslararası ekonomik ilişkilerin bu şekilde gelişimini izleyerek bu ilişkilerin kapsamını, nedenlerini, etkilerini açıklarken; öte yandan bu ilişkileri yönlendirmeye yarayan politikaları, araçları ve uluslararası bütünleşme girişimlerini inceleme, araştırma ve açıklama kapsamı içine almış bulunmaktadır. 

Belirtmek gerekir ki, uygulamada dış ekonomik ve mali ilişkileri ifade etmek için çoğu kez "dış ticaret" deyimi kullanılır. Bu terim işlemlerin kapsamını daralttığı kuşkusuzdur. çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi, dar anlamda dış ticaret kavramı uluslararası mal ve hizmet akımlarını belirtip sermaye, teknoloji ve emek gibi faktör akımlarını kapsam dışında bırakmaktadır. Böyle bir kullanım alışkanlık sonucu olabileceği gibi, çoğu ülkeler için dış ekonomik ilişkiler için de en önemli yeri dış ticaretin tutmasıyla da ilgili olabilir. O bakımdan dış ekonomik ilişkileri geniş anlamda ele almak gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005