Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Altın Standardı Dönemi 

Altın standardı ülkelerin ekonomik alanda hızlı bir şekilde büyüdüğü, üretimin arttığı ve uluslararası sermaye hareketlerinin gelişim gösterdiği 1890-1914 yılları arasında sorunsuz bir şekilde uygulanan, ülkelerin para birimlerini standart olarak altına bağlandığı sabit bir döviz kuru sistemidir. Altın para sistemi uygulaması durumunda paraların fiyatlarındaki değişim oranları altına bağlı olarak aynı düzeyde oacaktır. Örneğin; 1 Dolar = 0.1 gr. altın; 10.00 Tl = 1 gr. Altın olması durumumunda 1 Dolar = 1000 Tl kuru uygulanıcak ve altın standartından dolayı kur sabit kalıcaktır

Altın standartının diğer bir özelliği ise dış ödemeler dengesini otomatik bir şekilde sağlamasıdır. David Hume, ödemeler dengesinin sürekli olarak fazla vermesini savunan merkantilist düşünceye karşı ortaya koyduğu madeni para akım mekanizmasını ("price specie flow mechanism") şöyle açıklar; Hume'a göre bir ülkede madeni para miktarının artması ülkedeki iç fiyatları arttıracak ve böylece ticaret hadlerini değişmesi ile sözkonusu ülkenin ihracatı azalacak, ithalatı artacak bir madeni para akımı gerçekleşecektir. Bunun tersi olması durumunda ise altın çıkışının sürmesinin istenmemesi ile bu defa para arzı kısılıcak aynı şekilde, fiyatlar düşücektir. Yurt içinde düşen fiyatlar bu defa da ihracatı kolaylaştırıcak ve böylece altının akışı ters dönmüş olacaktır. 

Altın standardı döneminde ülkelerin paralarını altına sabitlemesi ve para arzı yöntemi ile ödemeler bilançosunu düzenlemesi yanında diğer bir uygulama ise altının ülkeler arasında ihraç ve ithal edilmesinin serbest olmasıdır. Bunlara rağmen 19. Yy' in sonlarına gelindiğinde artan büyüme hızının yarattığı mal ve hizmet talebi genişlemesi altın karşılığı olmayan kağıt paranın sürülmesi durumunu gündeme getirmiştir. Bu nedenle para talebindeki artışın altınla karşılanamıyacağı endişesi ortaya çıkmıştır.

Ayrıca altın standartı döneminde işlemesi beklenen kendiliğinden denkleştirme mekanizması, özel sermaye hareketlerinin dengeleyici olmaktan çok spekülatif amaçlı olması ve fiyat-ücretler de aşşağıya doğru bir esneklik sağlanamaması nedeniyle sapmalara yol açmıştır. Dünya ekonomisinde, I.Dünya Savaşına kadar olan yıllar liberal ekonomi uygulamasının doruğa ulaştığı bir dönemdir. Dış ticaret de, bu yıllarda tamamen serbest bir şekilde yapılmıştır. Buna rağmen, kısmen koruyucu gümrüklere de başvurulmuş ve milli paraların dış değerlerine müdahalede bulunulmuştur. İngiltere dönem boyunca serbest dış ticaret politikasını savunmuş, serbest dış ticaretin sağladığı bütün imkanlardan azami ölçüde yararlanmasını bilmiştir. Bu nedenlerle XIV. yüzyılda altın standardı, altın çağını yaşamıştır. 1870'den 1930'lara kadar uygulanan altın para sistemi, XX. yy. basına kadar ciddi mali güçlüklere yol açmadan sürmesine rağmen I. Dünya Savası'nda kesintiye uğramıştır.

Birinci Dünya Savaşı'ndan önce ulusal para birimlerinin değerlerini simgeledikleri altın miktarı belirlemekteydi. “Klasik Altın Standardı” denilen bu uygulama 1914'de sonra Amerika Birleşik Devleti' nin haricinde hiçbir ülkenin elinde Birinci Dünya Savaşı harcamalarını karşılayacak kadar altın olmaması ve Avrupa Devletleri'nin, bir süre para birimlerinin altın miktarını azaltarak uyguladığı sistemi idare edemeyecek duruma geldiklerinde klasik altın standardından çıkmalarıyla sona ermiştir. Altın para sisteminin serbest ticarete olanak vermemesi ve ülkelerin altın stoklarını elden çıkartmalarıyla altının fiyatının düşmesi ve altın rezervlerinin altına bağlılığını devam ettiren ABD'ye taşınmasına neden olmuştur. Bu nedenle 1914-1924 yılları arasındaki dönem yalnızca doların altına bağlı olmayı sürdürdüğü ve diğer paraların dolara göre dalgalandığı bir dolar standardı olarak adlandırılabilir.

Bu dönemde yaşanan gelişmeler ile daha önce başarısız olmasına rağmen tekrar altına dönme çabaları görülmektedir. Britanya İmparatorluğu, Japonya ve diğer Avrupa Ülkeleri'nin taraf olduğu Cenova konferansı sonrası 1925' de İngiltere sterlini tekrar altına bağladığı ve Avrupa ülkeleri' nin paralarının teminatı olarak sterlini göstermesiyle doların altına, sterlinin dolar ve altına, diğer tüm para birimlerinin de sterline dayandığı bir sistem meydana gelmiş oldu.76 Savaş sırasında ortaya çıkan enflasyonist gelişmeler ile ülkelerin göreceli rekabet güçlerinin değişmesi ve buna rağmen ülkelerin paralarını savaş öncesi pariteler üzerinden altına bağlamaları parasal sıkıntılar ortaya çıkarrmış ve birçok ülke devalüasyon yapmak durumunda kalmıştır. I.Dünya Savaşından sonra yürürlüğe konulan ikinci altın standardı da başarılı sonuçlar vermemiş, 1929 Dünya ekonomik krizi İkinci Altın Standartı'nın yıkılmasını hızlandırmıştır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri