Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Dış Ticaret Dengesi'nin Borsaya ve Hisse Senedi Getirisine Etkileri

Petrol fiyatlarındaki artışlar, ihraç ürünleri ham petrol veya rafine petrol ürünlerinden oluşan ülkeler için faydalı olacaktır. Bu nedenle, petrol ihraç eden ülkeler için petrol fiyatı ve hisse senedi fiyatları arasındaki ilişki pozitif olmalıdır. Fakat, petrol ithal eden ülkelerde ilişki negatif olmalıdır. Diğer bir değişle, petrol fiyatındaki artışlar ürün maliyetini artıracak ve sonuç olarak, beklenen nakit akımı düşecektir (Gan vd., 2006: 92). 

Cari işlem açığı hakkındaki haberler faiz oranlan ve enflasyondaki beklenen değişim yoluyla hisse senedi piyasasını etkilemektedir. Beklenenden daha düşük bir cari işlem açığı döviz piyasalannda ülke parasını yabancı döviz piyasalarında güçlendirmekte ve yerel faiz oranlanndaki baskıyı azaltmaktadır. Aynı zamanda, daha güçlü bir ülke parası daha ucuz ithal mallan ve daha düşük enflasyon oranlan anlamına gelir. Bu nedenle, cari işlem açığının büyüklüğünde sürpriz bir iyileşme hisse senedi fıyatlannda pozitif bir etkiye sahip olacağı şeklinde algılanmaktadır (Sadeghi, 1992: 5). 

Geske ve Roll (1983) hisse senedi piyasası getirilerindeki değişimlerin enflasyonist süreçteki değişimler için bir belirti olduğunu ileri sürmektedirler. Bunun nedeni olarak aşağıda belirtilen bazı makro ekonomik olaylar zinciri gösterilmektedir. İlk önce, devletin asıl gelirleri kişisel ve kurumsal vergilerdir. Hisse senedi fiyatları ekonomik durumdaki beklenen değişimlere karşılık olarak arttığı veya azaldığı zaman kişisel ve kurumsal gelirler aynı yönde hareket etmekte ve bu da devlet gelirlerinde de benzer değişimlere yol açmaktadır. Bu nedenle, devlet gelirindeki dalgalanmalar sıkı bir şekilde hisse senedi piyasası hareketleri ile ilişkilidir. İkinci olarak, şayet devlet harcamaları kendisini gelirlerdeki değişimlere uydurmaz ise gelirdeki dalgalanmalar bütçe açığı olarak kendisini gösterecektir. Üçüncüsü, bütçe açığı olduğu zaman hazine borçlanmaya zorlanacaktır. Bu borç ise gelirin artırılması veya harcamalann azaltılması yoluyla yeterli miktarda bütçe fazlasının elde edilmesiyle ödenebilecektir.  

Aslında, son yıllarda izlenen tipik yol merkez bankası sistemi olarak para basmak veya banka karşılıklannı genişleterek borcun finansmanını sağlama yoludur. Böylece parasal büyümenin neden olduğu enflasyon yoluyla elde edilecek olan dolaylı vergi yoluyla gerekli olan bütçe fazlası yaratılacaktır. Özetlemek gerekirse, hisse senedi getirilerindeki bir değişim devlet gelirlerindeki bir değişimi önceden haber vermektedir. Büyük miktardaki sabit devlet harcamalan dolayısıyla gelirlerdeki dalgalanmalar periyodik kamu açığına ve böylece devlet borçlanmasında artışa neden olacaktır. Daha fazla borçlanma ise borcun finansmanı için para basma ve bunun bir sonucu olarak ortaya çıkacak olan enflasyondan dolayı hem kişisel hem de kurumsal anlamda beklenen gelecek dolaylı vergi yükümlülüklerinde bir artışa neden olacaktır. Kısacası, hisse senedi fiyatlan düştüğü zaman devlet bütçe açığı verecektir. Böylece, borcun finansmanı için para basılması beklenen enflasyon oranını artıracaktır. Bu şekilde, beklenen ekonomik durumdaki değişimlerin neden olduğu hisse senedi piyasası fiyat değişimleri beklenen enflasyon oranındaki değişimler ile negatif olarak ilişkili olacaktır (Geske ve Roll, 1983: 6).

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri