Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Enerji Güvenliği Nedir, Enerji Güvenliği ve Türkiye

Bir ülkenin, sanayileşme yolunda kullandığı enerji türlerinin çeşitliliği, ülke planlamalarına göre değişkenlik göstermektedir. Ülkenin sahip olduğu enerji kaynaklan ve ithal ettiği enerji kaynaklan arasında kurmaya çalıştığı denge ülkenin ekonomik-politik tercihlerine, göre çeşitlilik gösterir. Bu aşamada enerji kaynaklannın güvenliği; kaynaklann enerji ihtiyacına cevap verecek şekilde kontrol edilebilmesi, maliyet açısından ülkenin performansını zorlamaması, enerji kaynağı çeşitliliğinin sağlaması ve kaynaklann sürdürülebilir olması gibi bir çok faktörle bağlantılı olarak değişkenlik göstermektedir. Enerji güvenliğinde ortaya çıkan risk veya tehdit ülkenin enerji ithalat-ihracat dengesinde, devlet bütçesinde ve genel olarak enerji politikasında köklü değişiklikler yapmasına neden olabilmektedir.

Günümüzde üretim faaliyetlerini devam ettirebilmek için ihtiyacı olan enerjiyi elde etme zorunluluğu olan ülkeler için ulusal enerji güvenliği, küresel enerji güvenliğinin bir parçasıdır. Ülkelerin ulusal enerji güvenliğini sağlayacak olan politikalar küresel enerji güvenliği politikaları ile çelişmeyen ve küresel enerji politikalarına olumlu katkıda bulunan bir yapıda olmalıdır.

KAYNAKLARIN GÜVENLİĞİ

Enerji kaynaklarının güvenliği, üretimin azalması, iklim şartlan ve siyasi kriz gibi değişkenlerden etkilenmektedir. Ülkeler enerji kaynaklarının güvenliğini sağlamak için öncelikle ülke topraklan içerisinde bulunan rezervlerin korunması, geliştirilmesi ve ileriki deönemlere ait üretim ve kapasite projeksiyonlannın yapılması gibi çalışmalar gerçekleştirmelidirler. Rezervlerin verimli bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli olan yatırımlar, finansman için gereken kaynaklar sağlanarak gerçekleştirilmelidir. Ülkenin diğer ülkelerin enerji kaynaklannı kullanmaya ihtiyaç duyması durumunda kaynak sahibi ülkeyle olan enerji anlaşmalannm güvenli ve adil koşullar içermesi kaynak ihtiyacı ülkenin enerji ihtiyacını karşılayabilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Enerji kaynağına sahip ülkedeki siyasi atmosfer de kaynak talep eden ülke açısından göz önünde bulundurulması gereken bir konudur. Kaynak sahibi olan ülkedeki siyasi istikrann, enerji iletimini ve ülkenin enerji pazarlanyla olan bağlantılannı kesintiye uğratmayacak şekilde olması kaynak güvenliği açısından önem arz etmektedir.

Petrol

Petrol günümüzde kullanılan en önemli ve en etkili enerji kaynağıdır. Bu sebepten dolayı petrolün kaynak güvenliğinde ortaya çıkan herhangi bir olumsuz etki kaynak talep eden ülkenin ekonomisine büyük bir etkide bulunmaktadır. Dünya petrol rezervlerinin %13,6'sı Amerika kıtasında, %12'si Avrasya ve Avrupa kıtalarında, %61,5 Orta Doğu coğrafi bölgesinde, %9,7'si Afrika kıtasında ve %3,4'ü Asya-Pasifîk Bölgesindedir. Asya-Pasifîk Bölgesi'ndeki kısıtlı petrol kaynaklan dolayısıyla bu bölgenin Orta Doğu Bölgesi petrol kaynaklanna olan bağımlılığı Bölge ülkelerinin enerji ihtiyacı ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Afrika kıtasındaki kısıtlı üretimin bölgedeki olası rezervlere ilişkin arama ve üretim yatınmlan arttıkça artması beklenmektedir. Avrupa kıtası için ise petrolde kaynak önceliği Rusya ve Hazar Bölgesi kaynaklan olacaktır. Amerika kıtası ülkeleri için Orta Doğu Bölgesi petrolü kaynak temini açısından birinci sırada yer almaktadır. Dünya üzerinde petrol rezervlerinin %95'ine sahip 20 ülke petrol kaynaklarının güvenliği ile alakalı siysasi, ekonomik, ticari ve askeri değerlendirmelerin ve kaynak güvenliğinin merkezinde yer almaktadır.

Doğal Gaz

Petrolden farklı olarak doğal gaz rezervlerinin üretim ve tüketim yatırımları uzun süreli olması nedeniyle yavaş ilerlemektedir. Bu durum mevcut doğal gaz rezervleri üzerindeki baskının artmasına neden olacaktır. Dünya üzerinde tespit edilen doğal gaz kaynaklannın %4,9'u Kuzey Amerika'da, %4,3'ü Güney ve Orta Amerika'da, %33,7'si Avrupa ve Avrasya Bölgeleri'nde, %40,6'sı Orta Doğu Bölgesi'nde, %7,9'u Afrika kıtasında ve %8,7'si Uzak Doğu Bölgesi'nde yer almaktadır. Günümüzde üç ülke , Rusya, İran ve Katar, dünya üzerindeki toplam rezervin yansını ellerinde bulundurmaktadırlar. Bu durum kaynak güvenliğini ve doğal gazı ithal etmek isteyen ülkeler açısından kaynak çeşitliliğini güçleştirmektedir.

Kömür

Dünya üzerinde tespit edilmiş kömür rezervlerinin %29,8'i Kuzey Amerika Bölgesi'nde, %1,8'i Güney ve Orta Amerika Bölgesi'nde, %33'ü Avrupa ve Avrasya Bölgesi'nde, %4'ü Orta Doğu Bölgesi'nde ve %31,4'ü Uzak Doğu Bölgesi'nde yer almaktadır. Petrol ve doğal gaz kaynaklarına göre daha geniş bir coğrafi alana yayılmış ve daha dengeli bir dağılıma sahip kömürün 2030 yılında %51'lik bir talep artışına maruz kalması beklenmektedir. Bu artışın özellikle Çin ve Hindistan ekonomilerinin talepleri sonucunda ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu durum kömür kaynaklannın güvenliğinin önemini özellikle bu iki ülke için arttıracaktır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri