Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Enflasyon Hedeflemesi Nedir? 

Enflasyon hedeflemesi bir para politikası türüdür. 1990’lı yıllarda gelişmiş ülkelerde uygulanmaya başlanmıştır. Enflasyon hedeflemesinde, Merkez Bankasının nihai hedefi fiyat istikrarını sağlamak, gelecek dönem için enflasyon hedefi koyup, bu hedefe   uygun   iktisadi   politikalar   uygulamaktır.   Yani   hedefe   uygun   parasal büyüklüklerin, döviz kurlarının ve faiz oranlarının belirlenmesidir. 

Enflasyon hedeflemesi, ekonominin genel değişkenlerinin ve verilerinin dikkate alınarak belirli bir dönem için kabul edilebilir bir enflasyon oranının belirlenmesi ve para politikalarının belirlenen orana ulaşacak şekilde yürütülmesidir. 

Enflasyon hedeflemesi stratejisine ilişkin yapılan çalışmalara bakıldığında çeşitli tanımlarla karşılaşılmaktadır. Frederic S. Mishkin enflasyon hedeflemesini beş esas unsuru kuşatan para politikası stratejisi olarak tanımlamaktadır. Bu beş unsur şunlardır:

- Enflasyon için orta vadeli sayısal bir hedefin kamuoyuna ilan edilmesi.

-  MB birinci derecede fiyat istikrarı, diğer hedefleri ise ikinci derecede hedefi olmaktadır.

-  Politik araçların kullanımı kararlaştırılırken sadece parasal büyüklük ya da döviz kurunun takip edilmesi değil bunların yanında kapsamlı bilgi stratejisi yani göstergeler de takip edilmeli.

-   Para otoritesinin planları, amaçları ve kararları hakkında kamuoyu ve piyasalarla, para politikasının arttırılmış şeffaflığı ile ilişki kurmak.

-   Enflasyon hedefine ulaşmak için Merkez Bankası bağımsızlığının ve sorumluluğunun arttırılması. 

Murray Sherwin’in çalışmasındaki tanımlamada ise, enflasyon hedeflemesi, bir yıl veya daha fazla yılı kapsayan belirli bir dönem için enflasyon oranının ne olacağının kamuoyuna, resmi olarak ilan edildiği ve para politikasının uzun dönemdeki öncelikli amacının düşük ve istikrarlı enflasyon olduğunun, açık bir şekilde tanımlandığı para politikasıdır.

Yapılan bu tanımlardan yola çıkarak enflasyon hedeflemesini kısaca, ileriye dönük olarak fiyat istikrarının sağlaması amacıyla, hedeflenen enflasyon oranının kamuoyuna ilan edilmesidir şeklinde özetleyebiliriz. 

Genel olarak açık enflasyon ve örtük enflasyon hedeflemesi olmak üzere iki çeşit enflasyon hedeflemesi stratejisinden söz edilebilir. Katı enflasyon hedeflemesi de denilen açık enflasyon hedeflemesi, merkez bankasının sadece hedeflenen enflasyon oranına ulaşma ya da enflasyonu hedeflenen seviyeye yaklaştırmaya çalışmasıdır.

Bunun dışında herhangi bir değişkeni dikkate almadığı veya enflasyon dışında hiçbir değişkende istikrar sağlamaya çalışmadığı enflasyon hedeflemesidir. Esnek veya örtük enflasyon hedeflemesi ise; merkez bankasının enflasyon hedefinin yanında diğer değişkenlerle de ilgilenmesidir. Örneğin, döviz kurları, faiz oranları, üretim ve istihdam gibi.

Bu stratejilerden hangisi tercih edilirse edilsin hedeflemenin başarıyla uygulanabilmesi için karar verilmesi gereken bir takım teknik konular mevcuttur. Bu konular; hedefleme enflasyon oranı hedeflemesi veya fiyat seviyesi hedeflemesi tercihi, fiyat endeksinin seçimi, hedeflemenin belli bir hat ya da nokta olarak belirlenmesinin tercihi, hedeflemenin ne kadar süreyle yapılacağı, hedefin kamuoyuna kim tarafından ilan edileceği gibi enflasyon hedeflemesinin özelliklerini içerir. 

Enflasyon Hedeflemesi Rejiminin Önkoşulları ve Fiyat Endeksi Tercihi 

Enflasyon hedeflemesi rejiminin üç temel önkoşulu bulunmaktadır. Bunlar;

- Para politikasının fiyat istikrarı hedefine odaklaması,

- Merkez Bankasının bağımsız olması.

- Gelişmiş mali piyasaların olmasıdır.

Para politikasının nihai hedefi fiyat istikrarı olmalıdır. Para otoritesi sadece belirlediği enflasyon hedefini gerçekleştirmeyi amaçlamalı, büyüme, istihdam seviyesi veya döviz kuru istikrarı gibi başka hedefler seçmemelidir. 

Merkez Bankasının bağımsızlığı en temel anlamıyla fiyat istikrarını korurken uygulayacağı para politikası rejimini ve kullanacağı parasal araçları kendi kararları ile seçmesi ve uygulaması olarak tanımlanabilir. 

Enflasyon hedeflemesine geçecek bir ülkenin Merkez Bankasının bağımsız olması zorunludur. Çünkü bağımsız bir merkez bankasına sahip olmadan enflasyon hedeflemesine geçilmesi durumunda bir süre sonra para politikası siyasi güdüler tarafından belirleneceğinden enflasyon hedefinden sapılacaktır. Dolayısıyla bağımsız bir Merkez Bankası, enflasyon hedeflemesinin olmazsa olmaz ön koşullarından biridir. 

Merkez Bankası faiz kararlarının enflasyonu istenildiği düzeyde ve istikrarlı bir

şekilde etkileyebilmesi için finansal sistemin temellerinin güçlü olması, sağlam bir

bankacılık sektörü ile gelişmiş para, sermaye ve döviz piyasalarının bulunması gerekmektedir.

Enflasyon hedefini tahmin ederken kullanılan fiyat serilerinin belirlenmesi bu yaklaşımın temel unsurlarından birini oluşturmaktadır Pek çok ülkede enflasyonun göstergesi olarak kullanılan endeks tüketici fiyat endeksidir (TÜFE). TÜFE, hesaplama ve izleme kolaylığı yanı sıra kamuoyu tarafından da rahat anlaşılabilir. 

Ancak, bu endeks kapsamında yer alan bazı maddelerin uygulanan para politikasından çok bazı dışsal unsurlardan etkilenmesi, diğer bir ifade ile para politikasının kontrolü dışında olması, bu endeksin enflasyon hedeflemesinde kullanılması açısından sakıncalar yaratmaktadır. Bu tür dışsal unsurlar; 

- Gıda fiyatları üzerinde etkili olan iklim koşullarındaki değişiklikler.

-   Doğalgaz, benzin gibi hammadde fiyatları üzerinde etkili olan dünya genelindeki arz-talep dengesi.

-   Maliye politikasındaki değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan dolaylı vergi artışları şeklinde sayılabilir.

Bu nedenle bazı ülkelerde, para politikasının doğrudan etki alanı içinde olan mallardan oluşan bir endeks tercih edilmektedir. Çekirdek enflasyon, bazı mal grupları ile fiyat değişmelerine neden olan bir takım unsurların enflasyon endeksinden çıkarılması sonucu ulaşılan bir enflasyon tanımıdır. 

Genel tanım bu olmakla birlikte ülkelerdeki fiyat seviyelerini belirleyen unsurların farklı olması nedeniyle, tek tip çekirdek enflasyon uygulaması bulunmamaktadır.

Enflasyon hedeflemesi stratejisinde, enflasyon oranının ölçülmesi büyük önem taşımaktadır. Uygulamada hedeflenen enflasyon oranının ölçümünde çeşitli endeksler tercih edilmektedir. Bunlar, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla deflatörü, Toptan Eşya Fiyat Endeksi, Tüketici Fiyat Endeksidir ve TÜFE gibi endeksten, enflasyonist eğilimlere ilişkin bilgilerin yeterli olmaması nedeniyle bazı mal ve hizmet kademelerinin endeksten çıkarılması ile elde edilen çekirdek enflasyon göstergesidir. 

Enflasyon hedeflemesi stratejisinde karar verilmesi gereken konulardan birisi de hedefin nokta hedef mi yoksa belli bir aralığın mı hedef olacağıdır. Bant ya da nokta hedeflemesinin temel amacı merkez bankasının belirli bir enflasyon hedefini ilan ederek makroekonomik birimlerin enflasyon beklentileri için bir çıpa oluşturmaktır. 

Bant hedeflemesinin temel avantajı, tek bir oran üzerinden ilan edilen enflasyon hedefinin gerçekleştirilebilme olanağının her zaman mümkün olmaması ve hedeflenen oranda ortaya çıkacak bir sapmanın güven kaybına neden olmasıdır. 

Bant aralığı hedefinin gerçekleştirilememe olasılığı nokta hedeflemesine göre daha düşük olduğundan, bant hedefinin tutturulamaması durumunda yaşanacak güven kaybı nokta hedeflemesine göre daha fazla olacağı açıktır. Bant aralığı hedeflemesi, merkez bankasına kısa vadeli şoklara cevap verebilmek için esneklik sağlar.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri