Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Gümrük Tarifeleri ve Ticaret, Gümrük Tarifesi

Gümrük tarifesi geniş anlamda dış ekonomi politikasının, dar anlamda ise dış ticaret politikasının en eski ve en çok kullanılan araçlarından biridir. Gümrük tarifesi ifadesinde iki temel kavram vardır. Bunlar, gümrük ve tarifedir. Gümrük, belli bir malın gümrük sınırını geçişinde ödenen vergi ve harçlardır. Tarife ise, uluslararası ticarete konu olan bütün mallara uygulanan vergileri belirleyen listelerdir.

Başlıca üç tür tarife sistemi vardır. Bunlar; tek kolonlu, çift kolonlu ve üç kolonlu tarife sistemleridir. Gümrük vergileri tek taraflı olarak ve bir yasa ile konuyor ise böyle tarifelere "otonom tarife" denir. Eğer vergiler uluslararası anlaşmalar ve karşılıklı görüşmeler sonucunda belirleniyor ise bu tip tariflere "sözleşmeli tarife" adı verilir. Gümrük vergileri uluslararası anlaşmalarla belirlenince, bunların artık tek taraflı kararlarla değiştirilmesi mümkün değildir.

Tarifelerin Ekonomik Etkileri

Ticaretin vergilendirilmesi, muhtemelen ticaretin doğuşu ile yakın tarihlerde başlamıştır. Uluslararasında yapılan ticarete konulan gümrük vergilerinin başlıca iki amacı vardır. Bunlar, devlet hazinesine gelir sağlamak ve yerli sanayii dış rekabete karşı korumaktır.

Gümrük vergileri, devletin kolay gelir sağlama yollarından biri olduğu için dış ticaret politikasının en eski aracıdır. Kolay tahsil edilir, kısa sürede istenilen gelir elde edilir. Özellikle gelişme yolunda olan ülkelerde devlet hazinesinin önemli bir gelir kaynağını oluşturur. Gümrük vergile­rinden etkili bir gelir sağlayabilmek için bu vergilerin geniş tüketim alanı olan mallara uygulan­ması ve ticareti kısmayacak şekilde gümrük gelirlerini maksimize eden seviyede olması gerekir. Talep esnekliği sert olan mallar üzerine konan gümrük vergilen tüketimi kısarak vergi gelirlerinin azalmasına yol açabilir.

Gümrük Tarifeleri, Gümrük Tarife Çeşitleri

Gümrük tarifeleri başlıca advalorem ve spesifik olmak üzere ikiye ayrılır. Ayrıca bunların bir­leşiminden oluşan karma vergiler de vardır. Advalorem vergiler ithal edilen malın değeri üze­rinden yüzde olarak alınır. Spesifik vergiler ise ithal edilen malın fiziki birimleri başına sabit mik­tarlarda tahsil edilir. Eğer ithal bir otomobilin CİF fiyatı üzerinden yüzde 50 oranında vergi alı­nırsa, bu advalorem bir vergidir. Eğer vergi ithal edilen her bir otomobil başına 1 milyar TL ola­rak tahsil edilirse, bu spesifik bir gümrük vergisi olur.

Tarife Dışı Engeller

Gümrük tarifeleri, serbest dış ticarete getirilen önemli bir kısıtlama türü olup, hükümetlerin dış ticarete müdahale için kullandıkları klasik ve geleneksel bir dış ekonomi politikası aracıdır. Dış ticaretin hızla büyüdüğü ve karmaşıklaştığı 20'nci yüzyılın ikinci yarısında tarife dışı kısıtla­malar, önemli bir yer tutmaya başlamıştır. GATT çerçevesinde gerçekleştirilen Çoktaraflı Tica­ret Görüşmeleri sonucunda, çeşitli tarihlerde gümrük tarifelerinde çok önemli indirimler sağlan­mıştır. Bundan dolayı artık gümrük tarifeleri, dış ticarete müdahale aracı olarak çok daha az kullanılan ve fazla etkin olmayan bir araç durumuna gelmiştir. Buna karşılık tarife dışı kısıtla­malar, gerek gelişmiş ve gerekse gelişme yolunda olan ülkeler açısından önem kazanmaya başlamıştır.

Uluslararası ticarette miktar kısıtlamaları dışında oldukça fazla miktarda tarife dışı kısıtlama­lar vardır. Bu kısıtlamaları ithal yönlü ve ihraç yönlü olmak üzere iki temel gruba ayırmak mümkündür, ithal yönlü tarife dışı kısıtlamalar, ithal mallarının yurt içi fiyatlarını yükselterek it­hal malları yurt içinde üreten sanayicileri korur. 

İthalat Kotaları

Tarifeler, serbest uluslararası ticarete getirilen önemli bir kısıtlamadır. Ancak ekonomide piya­sa işleyişini aksatmaz. Tarifeler dışında miktar kısıtlamaları diğer bir deyişle kotalar, tarife dışı kısıtlamalar içinde en önemli olanıdır ve piyasa işleyişini aksatabilir. Kota, gümrük tarifesinden farklı olarak, ithalat miktar veya değeri üzerinde mutlak bir sınırlama getirir. Aslında Bhagwati'nin de belirttiği gibi kota kaldırılması ve konması daha kolay olan bir çeşit tarifedir. Araların­daki tek fark, kotanın maliyetleri dikkate almaksızın otomatik bir koruma sağlamasıdır. Güm­rük tarifeleri, ithal malı fiyatlarını arttırarak bu malların ithalatını dolaylı yoldan etkilerken, kota ülkeye girecek mal miktarını doğrudan doğruya sınırlandırır ve yerli üreticileri daha fazla korur.

İhracatın Kontrolü

Günümüz ekonomilerinde en önemli sorunlardan biri de, ihracatın arttırılmasıdır. Bununla bir­likte bazı durumlarda ihracatın kontrol edilmesi de gerekebilir. İhracatın kontrolü aşağıda iki grup altında açıklanmıştır.

  • İhracat kontrolünün ithalat yapan ülkenin isteği üzerine uygulanması (Gönüllü ihracat kısıtlamaları)
  • İhracat kontrolünün ihracat yapan ülkenin isteği üzerine uygulanması

Dolaylı Vergiler

Dolaylı vergiler, üretim veya satış aşamalarında bir mal üzerine konulan vergilerdir. Dolaylı vergiler, bütün mal ve hizmetleri kapsar. AB ülkelerinde uygulanan genel satış ve katma değer vergileri, bu tür vergilerdir. Selektif dolaylı vergiler nisbeten daha az sayıda malı kapsar. Genel dolaylı vergilerdeki bir değişiklik bütün mal ve hizmetleri etkiler. Bunun sonucunda ekonomide­ki tüketim, yatırım, ihracat ve ithalat gibi global büyüklüklerde de değişmeler meydana gelir.

İthalat Teminatları

Dolaylı vergilerin dışında ithal teminatları da diğer bir tarife benzen önlemdir, ithal teminatı, it­halatçının ithal edeceği mal bedelinin belli oranını ithalat öncesinde yetkili bankalara yatırmasıdır. ithal teminatı karşılığı olan paralar, ithal malları ülkeye gelinceye kadar yetkili bankalar veya merkez bankasında bloke edilir. Böylece ithalatçı elindeki likiditenin bir kısmını ithal temi­natı olarak yatırdığı için ithalata ayıracağı fonlar azalır. Ayrıca âtıl bir kaynak olan bu fonlardan faiz geliri elde edemeyeceği için gelir kaybına uğrar. Bu fonların yetkili bankalarda bloke edil­mesi, piyasada para hacmini sınırlandıracağı için ekonomide deflasyonist bir etki de yaratır. Bunun sonucunda genel talep hacmi ile birlikte ithal mallarına yönelik talepte bir düşme olur ve ithal hacmi küçülür. Ancak, ülkemizde ithalat teminatı uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri