Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Sıfır Ekonomik Büyüme 

İsminden de anlaşılacağı üzere sıfır ekonomik büyüme taraftarları kontrolsüz büyümenin milletin refahı üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı milli ekonomik hasılada artış olmamasını savunmaktadır. Milli gelir hesaplarında tanımlandığı şekliyle Safi Milli Hasılanın (SMH) ekonomik performansı ölçmek için en etraflı ölçü olduğunda ekonomistlerin büyük çoğunluğu birleşmektedir. Fakat aynı kimseler SMH'nın ekonomik refah düzeyinin uygun bir gösteresi olmadığında da birleşmektedir. Bugün hesaplan­dığı şekliyle SMH, piyasada alışverişe konu olmayan mal ve hizmetlerin atfedilen değerlerini ihtiva etmemektedir, Bunların başında boş vakit gelmektedir. Tüketicinin refahını olumsuz etkileyen dışsallıklar hesaba katmamaktadır. Dışsallıkların miktarı diğer ürünlerin üretimiyle bir arada artmaktadır. Etik, ahlaki ve dini görüşlerden kaynaklanan psişik geliri de ihtiva etmemektedir. 

Sıfır ekonomik büyüme taraflarla global bir top­lumsal gösterge olarak gayri safi milli refahı (GSMH) kullanmayı teklif etmektedirler. GSMH alışılmış gelir ve hasıla hesaplarının ötesine giderek yalnız maddi şeyleri değil hayatın manevi taraflarlarını da kapsaya­caktır, SEB taraftarları SMH ile GSMH arasında önemli bir negatif ilişki olduğunu, bu ilişkiyi durdurmak için SMH'daki büyümeyi durdurtmaktan başka bir çare olmadığını iddia etmektedirler. 

Sıfır ekonomik büyüme taraflarlarının iki önemli iddiası vardır. Birincisine göre, sınırlı bir dünyada, kontrol edilmediği sürece nüfusta fiziki üretimde ve maddi tüketimdeki sürekli eksponansiyel büyüme gelecek yüzyılda bütün ekolojik ve sosyo-ekonomik sistemin çöküşüne yol açacaktır. O zamana kadar dünyanın kaynaklarını o derecede tüketmiş ve çev­reyi o kadar kirletmiş olacağız ki, hayat devam etse bile sefalet içinde bir hayat olacaktır. Bu iddiada bir varsayım daha yer almaktadır: Büyüme lehindeki eğilim o kadar kuvvetlidir ki dünyamızın fiziki olanaklarını er geç aşmaktadır. Bu nedenle çöküşü o kadar fazla olacak ki bunu durdurmak için alınacak tedbirler etkisiz kalacaktır. Teknolojik ilerleme ve inovasyonun tarihi performansına rağmen kötüye gidişi durdurtacak mahiyette olmayacağı gibi sosyo-ekonomik sistemin otomatik istikrar kuvvet­lerini seferber etmeside mümkün olmayacaktır. Etkili olabilecek ve felaketi önleyebilecek tek yol değer sis­temini bugün değiştirerek sıfır büyüme hızı uygulamayı kabul etmektir.

Sıfır - Esaslı Bütçe 

Sıfır-esaslı bütçe sistemi, Planlama – Programlama - Bütçeleme sistemi ile birlikte olmak Üzere, bütçelemede ekonomik rasyonalite kavramına dayanmakta­dır. Sıfır esaslı bütçelemeye her kamu hizmeti programı yeniden değerlenmeye tabi tutulmakta ve buna göre mevcut bir program azaltılabilmekte, tamamen iptal edilebilmekte ve hatta arttırılabilmektedir.  

Bu sistem, her program sorumlusuna, bütçe ödenek ve taleplerine ilişkin olarak, istenen ödeneğin haklı nedenlerini belirtmek görevini yükler. Sistemin temel amacı, bütün kamusal programlan aynı zamanda ve temelden gözden geçirmek ve yönetici­leri, fonları kendilerinin en uygun gördükleri gibi yeniden tahsis etmeye yöneltmektir. Bundan doğa­cak fayda, programı oluşturan faaliyetler arası kıyas­lamaları yapabilmek ve programlar arasındaki karmaşık ödenek tahsisini daha belirgin hale getirebil­mektir. Bu yolla da sadece tek bütçe önerisi sunulmamakta, fakat farklı alternatifler belirtilmektedir. 

Sıfır-esaslı bütçe sisteminin ilk hazırlık çalışmaları ve uygulaması AB.D. de olmuştur. İlk defa 1964 mali yılında A.B.D. Tarım Bakanlığı bütçesi bu esasa göre hazırlanmıştı. Öte yandan özel kesimde de 1970 yılından beri bu sistemin uygulanması ile karşı­laşılır. 1972-1973 mali yılında da Georgia Eyaletinde sistemin uygulamasına geçilmiştir. Bugün A.B.D. bütçesi 1978 yılından beri bütünüyle bu esasa dayalıdır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri