Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Tekelci Rekabet Piyasası 

Eksik rekabet piyasalarından en çok karşılaşılan bir piyasa türü de, hem rekabet hem de tekel özelliklerine birlikte sahip olan, bu nedenle de tekelci rekabet şeklinde adlandırılan piyasalardır. Bu piyasaların genel özelliği, tam rekabet özellikleri içinde en önemlisi olan çokluk (atomisite) varsayımının varlığına karşın türdeşlik (homojenlik), açıklık (şeffaflık) ve akışkanlık (mobilite) koşullarının tam olarak ve zamanında gerçekleşmemesi veya üreticiler tarafından bu özelliklerin gerçekleşmesinin kısmen veya tamamen engellenmesidir. Bu piyasanın en önemli özelliği malın farklılaştırılmış olmasıdır. Her marka mal hemen hemen aynı gereksinimi karşılamasına karşın, her firma kendi malını diğerlerinden farklı olarak tüketiciye tanıtır. Mal gerçekte veya görünüşte farklılaştırılabilir. Bazı mallar teknolojik olarak diğerlerinden daha üstün olabilir. Ancak bazen de bu farklılık yalnızca malın ambalaj ve ismine yansıyabilir. 

Böyle piyasalara, çok sayıda ve küçük ölçekli firmaların etkinlikte bulundukları perakende ürün piyasaları örnek olarak gösterilebilir. Bu piyasalarda satılan ürünlerin üretimi ve kalite farklılaştırılması oldukça kolay olup, bunlar çok geniş ve yaygın tüketilen ürünlerdir. Bunlara somut örnek olarak yaygın kullanılan küçük elektrikli ev araçları, temizlik ürünleri, bisküvi, makarna, sucuk, salam ve peynir gibi üretimi oldukça kolay gıda maddeleri; hatta gelişmiş ve belirli gelir düzeyine ulaşmış kentlerde özel hastane, özel üniversite, otel ve lokanta işletmeleri gösterilebilir. 

Bu piyasa türü, özetle tekelci rekabet kuramı şeklinde adlandırılan bir kuram çerçevesinde ele alınmıştır. Bu kuramın kurucuları ise, özellikle Edward CHAMBERLINE ve Joan ROBINSON'dur. Öyle ki tekelci rekabet kuramı, piyasa çözümlemelerinde CHAMBERLINE kuramı veya yaklaşımı olarak da anılmaktadır. 

Bu ekonomistler 1930'lu yılların başında, ürün piyasası (mal ve hizmetler) çözümlemelerinin bir birinin karşıtı olan tam rekabet ve tekel piyasalarına göre yapılmak suretiyle sınırlandırıldığım; bunda da piyasa ve firma dengesine ilişkin açıklamaların çokluk özelliğine göre yalnızca fiyat ve miktar unsurları açısından yapıldığını eleştirerek, türdeşlik özelliğini, bazı mamul ve yarı mamul ürünler dışında hemen hemen hiç işlemediğini;Firmaların ürün veya kalite farklılaştırılması yoluyla bu özelliğinin gerçekleşmediğini kolayca boza bildiklerini; reklam ve benzeri uygulamalarla tüketicilerin eksik veya belli ölçüde pek gerçek sayılmayan şekilde bilgilendirilebileceklerini; böylece şeffaflığın aksayabileceğini, tüketici kararlarında ikame olanaklarının önemli rol oynayabileceğini; nihayet üreticilerin çeşitli önlemlerle başka rakip firmaların piyasa girişlerini engelleyebileceklerini, yani akışkanlığın da belli zaman ve ölçülerde aksayabileceğini ileri sürerek; hem tam rekabet, hem de tekel piyasasının gerçeği yansıtmadığını iler sürmüş ve tekelci rekabet kuramını kurmuşlardır. Böylece, daha çok karşılaşılan gerçek piyasa türlerinde firma ve piyasa dengeleri, fiyat-miktar boyutu dışında, farklı açılardan ele alınmış olmaktadır.

Tam rekabet piyasasında mal özdeş (homojen) olduğu için bu malı üreten firmaların oluşturduğu topluluğa endüstri adı verilirken, Tekelci rekabet piyasasında benzer ürünü üreten firmaların mal farklılaştırması yapması bu üreticiler topluluğuna grup adının verilmesine neden olmaktadır. 

1- Tekelci Rekabet Piyasasında Kısa Dönem Dengesi ve Tekelci Yönü

Tekelci, rekabet piyasasının oluşumu, firmaların sattıkları veya ürettikleri malların ikame niteliklerine dayanır. Firmanın ürettiği mal ikamesi kolay bir mal ise (çapraz elastikiyeti pozitif ve yüksek), firma tam rekabet piyasası koşullarında etkinlik gösteren bir rakip firma niteliği kazanacaktır. Tersine firmanın ürettiği malın ikamesi zor ise (çapraz elastikiyeti küçükse), firmanın ürettiği mala rakip malların piyasaya çıkması zorlaşacağından bu kez firma tekelci niteliğe bürünecektir.

Böylesi bir durumda firma, piyasada tek satıcı niteliğini kazanacağından, tekelci kârı (aşırı kâr) elde edebilecektir. 

Şekil'da piyasanın tekel niteliğine sahip olduğu kısa dönemde, tekelci firma marjinal gelirini (MR), marjinal maliyetine (MC) eşitleyebilmek için (A noktasında), OQı kadar malı OPı fiyatından üretip satacaktır. Bu miktar malın ortalama maliyeti ise K noktasının belirlendiği N'dir. Böylesi bir denge halinde firma P1NKL alanının tanımladığı alan kadar tekelci kâr elde edecektir.

Şekil : Kısa Dönem Tekelci Rekabet Piyasası Dengesi 

Ancak, piyasaya giriş-çıkış serbestisinin bulunması, firmanın kısa dönemde elde ettiği tekelci niteliği sürdürmesini engelleyecektir. Çünkü piyasada aşın kârın ortaya çıkması, firmanın ürettiği malın yakın ve uzak ikamelerinin üretilmesine ve yeni firmaların piyasaya girmesine neden olacaktır. 

2- Tekelci Rekabet Piyasasının Uzun Dönem Dengesi ve Rekabetçi Yönü 

Tam rekabet özelliklerinden akışkanlık (mobilite) koşulunun aksaması veya gecikmesi, piyasasının tekeci rekabet yapısını korumasına veya bu yapının devamına neden olabilir. Ancak bu özellik gerçekleşirse, tekelci rekabet piyasasında çokluk özelliğine karşın tek satıcı konumunda olan firma veya firmaların sağladıkları aşırı kar (firma karı) üreten hem bu ürünü hem de ikamesini üreten firmaların piyasaya girişini özendirecek ve bu ürünün üretimi, yani arzı artacaktır. Talep sabit kaldığı için arzın artması fiyatı düşürerek piyasa dengesinin yeniden oluşmasına yol açacaktır. Kısaca piyasada arz artmış ve fiyat düşmüştür. 

Piyasa fiyatının bu şekilde düşüşü, piyasada yüksek fiyat uygulayarak aşırı kar sağlayan firmayı etkileyecek, bu firmanın malına karşı olan talebi azalacaktır. Firma talebindeki bu azalış, firmanın alıcılarına uygulayacağı fiyatın, ortalama maliyetine eşitleninceye kadar devam edecektir. Daha açık bir deyişle, aşırı kar sağlayan firma, piyasa fiyatının düşmesi sonucu kendi ürününe olan talep düşüşünü göz önünde tutarak, daha fazla müşteri yitirmemek amacıyla fiyatı, ortalama maliyetini karşılayacak düzeye kadar düşürecektir. 

Teknik olarak bu gelişme, şekilde (AR') (D) firma talebinin ortalama maliyet eğrisine (E) noktasında teğet olması ile gösterilmiştir. Bu yeni duruma göre firma dengesi, Q2'de oluşmuştur. Bu yeni dengeye göre firma OQ2 kadar ürünü P2 fiyatına satmak durumunda kalacaktır. Burada OQ2< OQ, ve P2<P, 'dir. Fakat firmanın uyguladığı bu yeni (P2) fiyatı, yeni piyasa fiyatından yine de yüksektir. Bunun anlamı, firmanın müşterisi azalsa da kalan özel müşteriye eskisine göre daha düşük, fakat piyasa fiyatına göre yine de yüksek bir fiyat uygulayabilmesidir. 

Ancak burada çok önemli bir noktayı iyi kavramak gerekir. O da firmanın yeni fiyatı ortalama maliyetini karşılayabilecek düzeye düşürürken aşırı karın ortadan kalmasıdır. Çünkü şekilde D noktasına göre firma dengesi OQ2 satış miktarı ile gerçekleşmiştir. Firma uygulayacağı yeni fiyatı, bu kadar malın ortalama maliyetine eşit oluncaya kadar düşürecektir. Bu da E noktasına göre P2 fiyatıdır. Ancak bu şekilde oluşan yeni firma dengesini, normal kar durumu ile karşılaştırmak gerekir. 

Burada firmanın uyguladığı yeni fiyat (P2) ortalama maliyete eşit olsa da bu fiyat, ortalama maliyetin minimumuna eşit değildir. Halbuki, anımsanacağı gibi normal kar durumu, fiyatın ortalama maliyetin minimumuna eşit olması durumudur. Burada firma, uygulayacağı yeni fiyatı ortalama maliyetin minimumuna kadar düşürmediği için, yine de aradaki fark kadar bir gizli kar sağlıyor veya firma fiyat düşüşlerine karşı satışını azaltarak korunuyor demektir. Ancak bu durum da uzun süre devam edemez. Piyasaya girişler sürebilir veya ikame ürünlerinin (rakip mallar) üretimi artabilir ve sonuçta tekelci rekabette fiyat, aşırı kar sağlayan firmaların ortalama maliyetlerinin minimumuna kadar düşebilir. Başka bir deyişle, bu sürecin sonucunda tekelci rekabet piyasası, firmaların normal kar düzeyinde çalıştıkları tam rekabet piyasasına dönüşebilir. 

Şekil: Uzun Dönem Tekelci Rekabet Dengesi 

Tekelci Rekabet Piyasasının Değerlendirilmesi 

Tekelci Rekabet Piyasasını firma ve piyasa düzeyinde değerlendirebiliriz. Firma düzeyinde kısa dönem tam rekabet, tekelci rekabet ve tekel piyasalarında aşın kâr elde edebilmektedir. Uzun dönemde ise fiyat üzerinden rekabetin olmaması ve piyasaya giriş-çıkış serbestisinden dolayı tam rekabet ve tekelci rekabet piyasalarında aşın kâr ortadan kalkar. Buna karşılık tekel piyasasına giriş engeli olduğu için uzun dönemde aşırı kâr devam eder.

Piyasa dönemindeki karşılaştırmada yukarıda belirlediğimiz firma özelliklerinden dolayı uzun dönemde değerlendirildiğinde daha etkili sonuçlara ulaşılabilir. Uzun dönemde Tam Rekabet Piyasasındaki her firmanın marjinal maliyeti, fiyata ve ortalama maliyete eşittir. Bu durum optimum üretim miktarı ve kapasiteyi sağlamaktadır. 

Tekel piyasasında uzun dönemde fiyat, marjinal ve ortalama maliyetin üzerinde olduğundan, atıl kapasite vardır, malın fiyatı sosyal maliyetin üzerindedir ve ekonomide israf vardır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri