Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Telekomünikasyon Sektöründe Özelleştirmeler

Hızla gelişen teknoloji ve artan küreselleşme eğilimi telekomünikasyon sektörünün geleneksel tekelci yapısını değiştirerek sektörde rekabeti ve özelleştirme akımını başlatmıştır. Dünyanın pek çok ülkesinde doğal tekel olma özelliğini taşıyan telekomünikasyon sektöründe tekelci yapının özelleştirme ile kırılması ve uluslar arası şirket evlilikleri sektörün ürün yelpazesini genişletirken ileri teknoloji tüketicilerin refah seviyesine olumlu bir etki bırakmıştır. Bu gelişmeler sonucunda kırılan tekel gücü ile ortaya çıkan rekabet pek çok ülkede ulusal operatörlerin yerini dünyanın büyük küresel operatörlerinin almasına yol açmıştır. Ancak sektörün özel tekellere bırakılmaması için izlenen regülasyon politikaları sonucunda düzenleyici kuruluşlar sektörün izlenmesinde rol almışlardır (Malkoç,2009:141).

2002’nin başında ülkelerin yarısından fazlası yerel telekom operatörlerinin özelleştirilmesini kısmen ya da bütünüyle tamamlamıştır. Dünyada telekom pazarından elde edilen gelirlerinin %85’i kısmen ya da tamamen telekomünikasyon sektörünü özelleştiren ülkelere aitken, sadece %2 oranındaki gelir telekom sektörü devlet tekelinde bulunan ülkelere aittir (ITU, 2002:4). Bu durum dünyada telekomünikasyon sektöründeki özel sektör hâkimiyetini gözler önüne sermektedir. Telekom sektörünün dünyadaki özelleştirme uygulamalarına baktığımızda Avrupa ülkelerinde çoğunlukla halka arz yöntemi tercih edilirken,Güney Amerika ülkelerinden Arjantin, Küba, Meksika, Peru, Venezüella gibi ülkelerde Türkiye’ye benzer şekilde öncelikle blok satış ardından halka arz yöntemi ile telekom sektörü özelleştirilmiştir (Malkoç,2009:162-163).

Türk Telekom Tarihçe

Türkiye’de Telekom sektörünün tarihi Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerine, 1840 tarihinde Sultan Abdülmecit tarafından kurulan Postahane-i Amirane’ye dayanmaktadır. İlk telefon sistemi 1911 yılında, American Western Electric şirketine tanınan 30 yıllık bir imtiyaz karşılığında İstanbul’da faaliyet göstermek için kurulan Dersaadet Telefon Anonim şirketi tarafından kurulmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında devlet tarafından el konulan şirket 13.06.1936 tarih ve 3026 sayılı kanun ile 800.000 İngiliz lirası bedel ile satın alınmıştır (İçöz,2003:47).

Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında 406 sayılı Telgraf ve Telefon kanunu ile Posta Telgraf ve Telefon Genel Müdürlüğü (PTT) kurulmuştur (Resmi Gazete,1924). Türkiye’de telekomünikasyon hizmetleri 1994 yılına kadar PTT tarafından tekel olarak yürütülmüştür. PTT İşletmesi Genel Müdürlüğünün, 1994 tarih ve 4000 sayılı Kanun ile T.C. Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü ve Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi şeklinde yeniden yapılanması öngörülmüş olup 1995 yılında ayrı olarak faaliyet göstermeye başlamışlardır (Resmi Gazete,1964).

Türk Telekom Özelleştirme

Özelleştirme kavramı 1980’li yıllarla beraber işlerlik kazanmasına rağmen 2000’li yıllara kadar büyük çapta özelleştirme uygulamaları gerçekleşememiştir. 1999 yılına kadar Anayasa’da özelleştirmeye dair bir hüküm bulunmaması hukuki bir boşluk yaratmıştır.1998 yılında bir özelleştirme denemesi başlamış olmasına rağmen yasal altyapının tamamlanamaması nedeniyle ihale yapılamadan özelleştirme çalışmaları durdurulmuştur.

Aralık 2000-Mayıs 2001 tarihleri arasında Türk Telekom için bir özelleştirme denemesi daha yapılmıştır. İhalede Telekom hisselerinin %33,5 ‘inin satışı için karar alınmıştır ancak Ankara 6. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı ile ihale iptal edilmiştir. 2004 tarihli bakanlar kurulu kararı ile Telekom’un %55 hissesinin blok satış yöntemi ile tek seferde satılması kararlaştırılmıştır (Malkoç,2009:190-191).

Oger Telecom Ortak Girişim Grubu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Türk Telekom’un özelleştirmesini sağlamak amacı ile düzenlenen, 13 yerli ve yabancı yatırımcının katıldığı kapalı teklif usullü, 01.07.2005 tarihindeki blok satış ihalesinde 6,550 milyar $ ile en yüksek fiyatı vermiştir.

2005'te blok satış yöntemi ve 2008'de halka arz edilerek özelleştirilen Türk Telekomun başlıca hissedarları Ojer Telekom (%55) ve T.C. Hazine Müsteşarlığı'dır (%30). Geri kalan %15 hisse İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem görmektedir. Türk Telekom ayrıca internet servis sağlayıcısı TTnet, yakınsama şirketi Argela, bilişim şirketi İnnova , online eğitim yazılımları şirketi Sebit , online oyun şirketi Sobee, çağrı merkezi şirketi AssisTT, toptan veri ve kapasite servis sağlayıcısı Pantel İnternational AG gibi iştiraklerinin %100 hissesine sahipken mobil operatörü Avea hisselerinin %90’ına sahiptir. 

Türk Telekom Halka Arz Süreci 

Dünyada 2008 yılında yapılan en büyük yedinci, Türkiye'de ise gerçekleşen en büyük halka arz olan Türk Telekom halka arzından, T.C. Hazine Müsteşarlığı yaklaşık 1,9 milyar dolar (2,4 milyar TL) gelir elde etmiştir. Halka arz aralığı 3,90 TL-4,70 TL olarak tespit edilmiş olup, halka arza esas teşkil eden 'kesin hisse fiyatı' 4,60 TL olarak belirlenmiştir. Bu rakam bazında şirket değeri 15,5 milyar dolara, hisse değeri bazında ise 12,7 milyar dolara tekabül etmektedir. 28, 29, 30 Nisan 2008 tarihlerinde gerçekleştirilen ön talep döneminde, yurt içi yatırımcılardan toplam 1,1 milyar adet ve 5,3 milyar TL tutarında ön talep gelmiştir. 

PTT çalışanları, Türk Telekom çalışanları ve küçük tasarruf sahiplerinin taleplerinin tamamı, kurumsal yatırımcıların taleplerinin %95'i, alım gücü yüksek yatırımcıların taleplerinin ise %6'sı karşılanmıştır. Halka arzda yurt içi yerleşik yatırımcılardan yaklaşık 95 bin talep gelmiştir ve bunların 94 bin adedine dağıtım yapılmıştır. Türk Telekom halka arzı, Türkiye'de bugüne kadar gerçekleştirilen halka arzlar arasında, yurt içine en fazla tahsisat ve satışın yapıldığı işlemlerden biri olmuştur.

Türk Telekom’un Özelleştirme Sonrası Performansı

“Acquisition Monthly” isimli yayın kuruluşu Türk Telekom'un yüzde 55'lik bölümünün özelleştirilmesi işlemini aralarında birçok gelişmekte olan ülkenin bulunduğu adaylar arasında "Gelişen Piyasalarda Yılın İşlemi" ödülüne layık bulmuştur (Radikal,2006). Türk Telekom’un uluslar arası alanda aldığı diğer bir ödül ise yatırımcı ilişkileri alanında her yıl yüzlerce analist ve yatırımcının oylarıyla oluşturulan Thomson Reuters Extel Survey'de “2012 Yatırımcı İlişkileri Araştırması” sıralamasında Türkiye'nin En İyi CEO'su kategorisinde Türk Telekom CEO’su ilk sırada yer alırken; Türk Telekom Türkiye'nin En İyi Yatırımcı İlişkileri kategorisinde ikinci olmuştur (Hürriyet,2012).

Türk Telekom’un özelleştirmesi ile ilgili olumlu görüşler genellikle; sektöre yabancı sermaye girişi ile teknolojik anlamda canlılık geleceği, yeni yatırımların ve rekabetin artacağı, artan rekabetin tüketiciye fiyat indirimleri olarak yansıyacağı şeklindedir. Özelleştirmeyi olumsuz bulan görüşler ise Telekom’un sadece altı aylık kârına satıldığı ve stratejik olan bu şirketin yabancılara satışının askeri haberleşmeyi kontrol dışına çıkaracağını öne sürmektedir (Malkoç,2009:221-223).

Türk Telekom'un özelleştirme sonrası performansına baktığımızda yıllar itibari ile sabit telefon abone sayısında düşüş gözlemlemekteyiz (Şekil-4.4). Türkiye’de telefon abone sayısında yıllar itibariyle görülen belirgin düşüşün en önemli nedeni artan mobil telefon kullanımı ile sabit telefon kullanımının azalmasıdır. Dünya genelinde sabit hat pazar gelirleri düşmesine rağmen mobil pazar gelirleri artış göstermektedir. Gelecek yıllarda da bu trendin devam ederek konuşma trafiğinin sabit hattan mobile geçmesi beklenilmektedir (Türk Telekom,2007: 29).

Türk Telekom A.Ş’nin özelleştirme sonrası başarısını tüketici refahı açısından ölçecek en önemli gösterge, telefon görüşme ücretlerinin seyridir. Şekil-4.5 incelendiğinde 2007 yılından itibaren şehir içi telefon konuşma ücretleri, enflasyondan arındırılmış haliyle artış göstermiştir. Bunun nedenleri arasında 2007 yılından itibaren sabit telefon abone sayısındaki azalış, sektöre giren cep telefonu operatörleri ile rekabet için gereken alt yapı yatırımları ile Türk Telekom'un internet altyapı yatırım maliyetleri gösterilebilir.

Türk Telekom A.Ş şehir içi görüşme ücretleri incelendiğinde özelleştirme sonrasında fiyatlarda hızlı bir yükseliş ve artış tendi görülmektedir.Telekom hizmetlerindeki KİT’ler diğer özel işletmeler gibi satış fiyatlarını belirlerken her zaman kârlarını maksimize edecek fiyatı baz almayabilirler. Maliyet hesabında ortalama maliyetlerden ziyade toplumsal refahın artması için marjinal maliyet esas alınabilir. Oluşan zarar ise kamu bütçesinden KİT'lere yapılacak transferlerle karşılanır..(Ayyıldız,2005:11,12). Özel sektör ise, marjinal maliyeti ve toplumsal refahı dikkate alan kamu sektörünün tersine ortalama maliyeti oluşturan tüm unsurları (alt yapı yatırım maliyetleri) dikkate alarak fiyatlarına yansıtabilmektedir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri