Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

2008 Ekonomik Krizi ve Çin Ekonomisi 

Yaşanan kriz sırasında Çin’in 1,9 trilyon dolarlık döviz rezervleri ülkeyi rahatlatmıştır. Büyük oranda küresel ticarete ve yatırım akışına dayalı olan Çin ekonomisinde ihracatın payı 1985’te yüzde 9,1 iken 2008’de yüzde 37,8’e çıkmıştır. Dış ticaret sektörü 80 milyon kişiyi istihdam etmekte ve bunların yüzde 35’i yabancı şirketlerde çalışmaktadır. 2007 itibariyle toplam hacmi 75 milyar dolar doğrudan dış yatırım, krizle beraber ciddi bir sekteye uğramıştır. Çin, 2009’un ilk çeyreğinde yüzde 6,1 büyüme kaydetmiştir ve bu oran son 10 yılın en düşük değeridir. Bazı araştırmacılar, yıllık büyüme yüzde 8’in altına düştüğü takdirde ülkede sosyal patlamalar meydana geleceğini ifade etmişlerdir çünkü hali hazırda işsizlerin sayısı 20 milyondur. 

Diğer yandan Çin, sermaye akışına ve yatırıma çeşitli kısıtlamalar koyduğundan Çinli vatandaşların ve şirketlerin uluslararası pazarlarda tasarruf imkânı sınırlıdır, daha çok iç pazarı tercih etmektedirler. Bunun doğal sonucu olarak kriz, bu kesimi etkilememiştir. Ancak Döviz Başkanlığı (State Administration of Foreign Exchange), Çin Yatırım Şirketi ve kamu bankaları gibi devlet kurumları, yurtdışına yatırım yapabildiklerinden krizi daha derinden hissetmiştir. Çin hükümetinin yatırımlarının bir kısmının ABD kâğıtlarında olduğu düşünülmektedir. Amerikan Hazine Bakanlığı’nın açıklamasına göre Temmuz 2008 itibariyle Japonya’nın ardından en çok ABD kâğıdına sahip ülke Çin’dir. Bu kâğıtların değerinin de toplamda 1,205 milyar dolar olduğu düşünülmektedir. 

Reel sektörün çeşitli kollarında nispeten daha sert bir düşüş yaşanmıştır. Kimi şehirlerin emlak piyasalarında kendini gösteren balon, inşaatların fiyatların düşmesine neden olmuştur. Bu da bankalara faizleri düşürme yönünde baskı yapmaktadır. Shangai Borsası, 2007 ile 2008 yılı arasında yaklaşık yüzde 66,6 değeri kaybetmiştir.  

Şubat 2009 itibariyle Çin’in ihracatı yüzde 25,7, ithalatı ise yüzde 24,1 düşüş kaydetmiştir ve bu kaydedilen en büyük aylık düşüştür. Çin hükümeti, Ocak 2009 tarihinde 20 milyon göçmen işçinin 2008’de işini kaybettiğini açıklamıştır. 2009’un ilk dört ayı boyunca endüstriyel çıktı artışı yüzde 5,5 oranında gerçekleşmiştir ancak aynı oran 2008 yılında yüzde 12,9’dur. 

Bu gelişmeler ışığında Çin hükümeti faizleri indirip bankaları borç vermeye teşvik etmenin ötesinde politikalar oluşturmak durumunda kalmıştır. Merkezi Ekonomik Çalışmalar Konferansı, yerli tüketici talebini ve satın alma gücünü hedef alan 585 milyar dolarlık bir teşvik programı hazırlamıştır. 9 Kasım 2008 tarihinde Çin, 2008 GSYİH’nin yüzde 13,3’üne denk gelen bu iki yıllık teşvik pakedini açıklamıştır. 

Bu teşvik programının odağında toplu taşımanın altyapısı, kırsal kesime sağlanacak su, elektrik ve ulaşım altyapısı, çevre projeleri, teknolojik inovasyon, sağlık ve eğitim bulunmaktadır. Çin teşvik programı, öncelikli olarak 10 kritik sektörü kapsamaktadır: Otomotiv, çelik, gemi inşaatı, tekstil, makine, elektronik, bilişim, hafif endüstri, petrokimyasallar, demir dışı metaller ve lojistik sektörlerinin uzun dönemde rekabetçi kalacakları düşünülmektedir. Bu sektörlere vergi indirimleri, teşvikler, mali destek, bankalardan finansal yardım, teknolojik ilerleme için doğrudan fon, yerel markaların gelişimi, devlet tedarik uygulamaları, ihracat kredilerinin genişlemesi ve şirketlerin yurtdışına yatırım yapmalarına yardım şeklinde destek verilmektedir. Ayrıca 7 Nisan 2009 tarihi itibariyle Çin hükümeti, yeni bir sağlık sistemi kurmak için gelecek üç yıl içinde 124 milyar dolar harcayacağını açıklamıştır. Çin’in yanı sıra iyimser ekonomide büyük ivme kazanan Güneydoğu Asya ekonomileri de krizden dolayı derinden etkilenmiştir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005