Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Doğu - Batı Enerji Koridoru: 2 Tam 1 Eksik

Son yıllarda enerji piyasasında koşulların değişmesiyle birlikte, Geniş Hazar Havzası hidrokarbon kaynaklarının Batı pazarlarına güvenli ve çeşitli güzergahlardan taşınması hayati önem kazanmıştır. Bu durum Türkiye'nin jeostratejik konumunu tekrar ön plana çıkarmıştır.

Esasen enerji kaynaklarına erişim, İkinci Dünya Savaşından itibaren, giderek artan bir biçimde dış politikanın önemli bir boyutunu oluşturmuştur. Ancak, enerji özellikle 1970'lerden sonra uluslararası ilişkilerde ağırlık kazanmış ve birçok ülkenin dış politikasının şekillendirilmesinde roloynamıştır. Son gelişmelerin de etkisiyle enerji arz güvenliği uluslararası gündemin en üst sıralarına taşınmıştır. 

Bu çerçevede Avrasya bölgesindeki yeni oluşumlara cevap verebilmek için Doğu-Batı Enerji Koridoru projesi geliştirilmiştir. Sözkonusu projenin geliştirilmesinin temelinde, tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan Azerbaycan ve Orta Asya Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının ve egemenliklerinin güçlendirilmesine ve ekonomik açıdan kendi ayakları üzerinde durabilecek hale gelmelerine katkıda bulunulması saiki de yatmaktadır.

Doğu-Batı Enerji Koridoru projesi Trans-Hazar ve Trans-Kafkasya petrol ve doğal gaz boru hatlarının yapımına dayanmaktadır.

Doğu-Batı Enerji Koridorunun bileşenleri Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) Doğal Gaz Boru Hattı ile Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı projeleridir. 

1. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı 

BTC petrol boru hattı projesinin hayata geçirilmesi için gerekli hukuki alt yapı _OOO yılında tamamlanmıştır. Temel mühendislik ve detay mühendislik çalışmalarını müteakip, projenin son safhası inşaat aşamasına 10 Eylül 2002 tarihinde geçilmiştir. BTC boru hattının temel atma töreni 18 Eylül 2002 tarihinde Sangachal-Bakü'de gerçekleştirilmiştir. Ayrıca projenin güzergahına ilişkin çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme Raporları her üç ülke tarafından 2002 yılında onaylanmıştır. Anılan raporlar Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) tarafından 11 Haziran 2003 tarihi itibarıyla kamuoyuna duyurulmuştur. 

Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı projesinin ticari açıdan cazip bir proje olduğu mühendislik çalışmaları sonunda ortaya çıkmıştır. Proje dünyanın önde gelen petrol şirketlerinin ortak bir projesi mahiyetindedir. BTC'nin ticari avantajlarının ortaya çıkması üzerine Hazar bölgesinde faaliyet gösteren diğer bazı uluslararası petrol şirketleri de boru hattı yapımını gerçekleştirecek BTC Co. şirketinde yer almışlardır. (BTC Co.'yu oluşturan şirketler: BP (%30.10), SOCAR (%25), Unocal (%8.90), Statoil (%8.71), TPAO (%6.53), ENI (%5), TotaFinaElf (%5), Itochu (%3.40), Inpex (%2.5), ConocoPhillips (%2.5) ve Amerada Hess (%2.36). 

BTC boru hattının fiilen yapımına her üç ülkede 2003 yılında başlanmıştır. Petrol, BTC boru hattından Ceyhan'a 2006 Mayıs ayı sonu itibariyle ulaşmıştır. BTC'nin açılışı, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, yabancı Devlet Başkanları, Enerji Bakanları, önde gelen uluslararası örgütlerin yetkilileri ve enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin temsilcilerinin de yer aldığı geniş katılımlı bir törenle 13 Temmuz 2006 tarihinde Ceyhan'da gerçekleştirilmiştir. BTC'ye Kazakistan'ın katılması da ayrı bir önem taşımaktadır. Azerbaycan ile Kazakistan arasında bu amaca yönelik Hükümetlerarası Anlaşma 16 Haziran 2006 tarihinde iki ülke Cumhurbaşkanları tarafından imzalanmıştır. Böylece BTC daha ekonomik ve etkin bir kimliğe kavuşmuştur. Kazakistan'ın BTC'ye ilk aşamada 3 milyon ton petrol göndermesi, bu rakamın orta vadede 7,5 milyon tona çıkması, gerekli altyapı olanağı sağlandıktan sonra ise 21 milyon tona ulaşması öngörülmektedir.  

BTC boru hattı, Hazar Denizinin Azerbaycan sektöründe bulunan Azeri-Çırak-Güneşli sahalarından çıkacak petrolün en ekonomik şekilde Batı pazarlarına ulaştırılmasını sağlayacaktır. BTC'nin günlük 1 milyon varil (yıllık 50 milyon ton) kapasiteye sahip olduğu ve halihazırda Türk Boğazlarından günlük olarak geçen petrol ve tehlikeli maddenin miktarının da 3 milyon varil olduğu göz önüne alındığında, BTC'nin Türk Boğazları üzerindeki yükü önemli ölçüde rahatlatacağını söylemek mümkündür. 

2. Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) Doğal Gaz Boru Hattı 

Bu proje ile Azerbaycan (Şahdeniz) doğal gazının Gürcistan üzerinden Türkiye'ye taşınması amaçlanmaktadır. 

Ekim 2000'de başlayan Azerbaycan'dan doğal gaz teminine yönelik müzakereler sonucunda, 12 Mart 2001 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Azerbaycan Başbakan Yardımcısı tarafından Azerbaycan doğal gazının Türkiye'ye sevkine ilişkin Hükümetlerarası Anlaşma ve bu anlaşmaya istinaden aynı tarihte BOTAŞ ve Azeri SOCAR şirketi arasında Doğal GazAlım Satım Sözleşmesi imzalanmıştır. 15 yıl süreli Doğal Gaz Alım Anlaşması, alımların 2 milyar m3 ile başlamasını ve plato periyotta 6,6 Milyar m3/yll'a ulaşmasını öngörmektedir. Hattın kapasitesi yılda 16 milyar m3 olarak tasarlanmış olup, teknik değişikliklerle bu kapasitenin arttırılması imkanı mevcuttur.

Sözkonusu Alım-Satım Kontratı şartları uyarınca, doğal gazın teslim noktası Türkiye/Gürcistan sınırıdır. Hattın Türkiye topraklarında kalan kısmının yapım ve işletme sorumluluğu BOTAŞ'a ait olup, Azerbaycan topraklarından başlayarak Türkiye/Gürcistan sınırına kadar yapılacak kısmın yapım ve işletme sorumluluğu da SOCAR-Azerbaycan'a aittir. 

Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin Türkiye kısmı ile ilgili olarak, Azerbaycan'dan alınacak olan doğal gazın Gürcistan-Türkiye sınırından Doğu Anadolu Iletim Hattı'na 225 km.'lik bir hat yapılarak bağlantı noktası olan Erzurum ­Horasan'a kadar taşınması planlanmaktadır. 

BTE'nin bu yılın sonuna kadar tamamlanarak faaliyete geçmesi beklenmektedir. 

3. Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı 

Türkmen doğal gazının elverişli bir güzergahtan ve herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın Türkiye'ye ve Avrupa pazarlarına ihracı konusundaki çalışmalar 1991 yılı sonu itibarıyla başlatılmıştır. 1991'den bu yana, iki ülke arasında, Proje'nin gerçekleştirilmesine yönelik Mutabakat Zaptı, Protokol ve Anlaşma olmak üzere çeşitli akitler imzalanmıştır. 

Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı Projesinden başlangıçta kastedilen Türkmenistan-Türkiye-Avrupa doğal gaz boru hattı idi. Rusya Federasyonu ile Ukrayna arasında bu yılın başında yaşanan ve doğal gazda kaynak ve güzergah çeşitlendirmesinin önemini bir kez daha ortaya koyan doğal gaz krizi, Türkmen doğal gazının yanı sıra Kazak doğal gazının da Hazar geçişli bir boru hattı ile Batı pazarlarına ulaştırılması ihtiyacını doğurmuştur. Dolayısıyla bugün gelinen noktada, Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattından anlaşılması gereken, Kazak ve/veya Türkmen doğal gazını Hazar Denizi altından döşenecek bir boru hattıyla Azerbaycan'a ve ardından ülkemiz üzerinden Avrupa'ya ulaştıracak boru hattıdır. 

Son olarak, Rus Gazprom Şirketi Başkanı Aleksey Miller ile Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı arasında 5 Eylül 2006 günü yapılan görüşmede, 2006 yılının son üç ayı ve 2007-2009 yılları için bin metreküpü 100 dolardan 162 milyar metreküp Türkmen doğal gazının Rusya'ya ihraç edilmesine ilişkin anlaşma imzalandığı açıklanmıştır. 

Bu gelişmenin gerek Rusya'dan Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatı, gerek Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattının geleceği açısından önemli sonuçlar doğurması beklenmelidir. Bu yılın başında yaşanan Rusya-Ukrayna doğal gaz krizi sonrası Rusya ve Ukrayna Türkmenistan'dan ilave doğal gaz alımı için adeta yarışa girmişlerdir. Zira Rusya kısa ve orta vadede Avrupa'ya yönelik doğal gaz satım taahhütlerini karşılamak için Türkmen gazına ihtiyaç duymaktadır. Doğal gazda kabaca 2/3 oranında dışa bağımlı olan Ukrayna ise kaynak çeşitlendirmesi arayışıyla Türkmenistan'la doğal gaz alım sözleşmesi sonuçlandırmayı hedeflemektedir. Son gelişme sonrası bu yarışı büyük bir kazanımla Rusya'nın önde bitirdiğini söylemek mümkündür. 

Türkmenbaşı'nın "Hazar geçişli doğal gaz boru hattı projesinin gerçekleştirilmesine ilişkin basında bazı haberlerin yer aldığını, ancak Hazar Denizi'nin hukuki statüsünün belirlenmediğini ve çözülmesi gereken bazı siyasi sorunlar bulunduğunu, bu yüzden şu an için bu projeyi ele almaya hazır olmadıklarını" belirtmesi kayda değer bir gelişmedir. Türkmenistan'ın Gazprom'a 2006 (son 3 ay) - 2009 dönemi için toplam 162, bir başka deyişle yılda yaklaşık 50 milyar metreküp doğal gaz satım taahhüdüne girmesi, Türkmenistan'ın ürettiği doğal gazın büyük ölçüde Rusya'ya akması anlamına gelmektedir. Halihazırda yılda 65 milyar metreküp doğal gaz üreten Türkmenistan'ın İran'a da doğal gaz ihraç ettiği gözönüne alındığında, Gazprom­ Türkmenistan kontratının önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Sonuç

Mevcut durum itibariyle, Türkiye'nin enerji stratejisinin en önemli unsurlarından olan Doğu-Batı Enerji Koridoru bir eksikle tamamlanmak üzeredir. Sözkonusu koridorun tamamlanmasıyla, ülkemizin küresel ve bölgesel enerji arz güvenliğine katkısı daha da görünür hale gelecektir.

Bu anlamda Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı Projesinin gerçekleştirilmesi büyük önem arzetmektedir. Sözkonusu proje Doğu-Batı Enerji Koridorunun üçüncü ve olmazsa olmaz ayağını oluşturmaktadır. Bu proje olmadan Doğu-Batı Enerji Koridoru eksik kalacaktır.

Proje ülkemizin doğalgaz ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol oynamakla kalmayacak, ayrıca Avrupa'nın enerji arz güvenliğine de büyük katkıda bulunacaktır. 2006 Mart ayında açıklanan, AB ortak enerji politikasının ilk adımı olarak nitelendirilebilecek Yeşil Kağıtta kaynak ve güzergah çeşitlendirmesinin önemi vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, projenin, ülkemizin ve AB'nin stratejik hedefleri ile' uyum arzettiği söylenebilir.

 Bu çerçevede ABD ve AB’nin vereceği siyasi destek, projenin gerçekleştirilebilmesi için belirleyici niteliktedir.

Kaynak: Zafer ATEŞ

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005