Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bilgi Çağında Akıllı Kentler ve Binalar 

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp

Mimar, Araştırma Görevlisi, Tarhan Arıkan 

Giriş 

İletişim alanındaki ilerlemelerin giderek bir devrim niteliği kazandığı çağımızda mimar­lık pratiği ve kentlerin kurgusu kökten bir de­ğişimle karşı karşıyadır. Endüstri Devrimi ve onu takip eden gelişmelerin bir ürünü olan mevcut çevre, kent ve yapı alışkanlıklarımızın, sanayi toplumundan hızla bilgi toplumuna dö­nüşen nüfusun gereksinimleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi gerekecektir. 

Bilgi Çağında Kentler 

Endüstri Devrimi sonrası, sanayi ve sa­nayiye bağlı iş kollarının oluşturduğu istihdam potansiyeli kırsal kesimde yaşayan tarımsal iş gücünün imalat sektörüne kaymasına neden olmuş ve sanayinin merkezi konumundaki kentlerin nüfusu artmaya başlamıştır, İş ola­naklarının zaman içinde çeşitlenmesi ile de sa­nayi, ticaret, konut ve rekreasyon alanlarından meydana gelen günümüzün büyük kentleri doğmuştur. Ancak imalat sektörünün üretim­deki payının giderek düşüyor olması, buna karşılık hizmetler ve bilgi sektörlerinin gelişmesi kentsel dokuda bir dönüşümü işaret et­mektedir. Bu eğilimin yakın gelecekteki sonu­cu, ağırlık olarak eğitim-araştırma, ticaret (ça­lışma), konut ve rekreasyon bölgelerinin olu-turulduğu bir kent modeli, uç noktası da yal­nızca konutlardan oluşan kentlerdir. Zira, sü­rekli gelişen iletişim olanaklar, sayesinde çalış­ma, eğitim, alışveriş gibi temeı etkinlikleri ger­çekleştirmek için evden çıkmak bir zorunluluk olmayacaktır. Böyiece, kentin daha önce tüm katılımcıların fiziksel varlığını gerektiren işlev­leri sanal gerçeklik olarak adlandırılan farklı bir düzlemde varlıklarına devam edeceklerdir. Bu ise yeni bir kentsel anlayışın, "Sanal Kent"in oluşumu demektir. Sanal Kent'i tanımlayabilemek için şimdiye kadar kullandıkları­mızdan farklı kavramlardan yola çıkmak hatta yenilerini üretmek gerektiği açıktır. Gelişmiş iletişim ağları ve araştırma kurumlan geleceğin kentlerinin altyapısını oluşturacaktır. İleride, üniversiteler fabrikaların, fiber-optik kablolar da otoyolların yerini alacaktır. Teknoloji ve ekoloji arasındaki bu tür bir uyumun sonucu olarak Sanal Kentler "Ekokent'ler olarak da ni­telendirilebilecektir. 

Bilgi Çağında Mimarlık 

Bir önceki bölümde açıklanan kentsel yapıdaki olası değişimler, hiç kuşkusuz şehir­ciliğin doğal uzantısı olan mimarlığı da etkile­yecektir. Zaman içinde, barınma dışındaki kentsel işlevlerin fiziksel varlık alanlarını bü­yük ölçüde terki beklenen bu değişim mimar­lık pratiğinin etkinlik alanını daraltabilecek ve konut, mimarların başlıca ilgi alanı haline gele­cektir. Ancak, geleceğin konutu, "akıllı bina­lar" son derece gelişmiş kontrol sistemlerine sahip yapılar olacağından mimar, daha önce il­gi alanına girmeyen bazı konular üzerinde uz­manlaşmak zorunda kalacaktır. Yapıların gü­venlik, enerji, haberleşme gibi gereksinimleri­ni bilgisayarlar yardımıyla etkin bir şekilde kar­şılama sorumluluğu da mimara ait olacaktır. 

Tüm bunların yanında inşaat eyleminin de bil­gi çağının gerekleri doğrultusunda yeniden düzenlenerek robotların devreye girmesi ile mimann gelişen bilişim teknolojilerine hakimi­yeti daha da önem kazanacaktır. 

Sonuç 

İletişim araçları sayesinde bilgi, mal ve kültür alışverişinin küre«el boyutla ve son de­rece hızlı gerçekleşebilecek olması geleneksel kent kavramını değiştirecektir. İnsanların fizik­sel mekan anlamında giderek daha az hareket etmeleriyle sonuçlanacak bu değişim imalat sektörünün zayıflaması ve ulaşım ihtiyacının azalması nedeniyle ekolojik açıdan sağlıklı bir gelecek sunarken, zamanın çoğunu bilgisayar başında geçiren insanlar arasında sosyo/kültürel ilişkilerin zayıflayacak olması bir olumsuz­luk olarak göze çarpmaktadır.

Bilgi çağının kent ve mimarlık üzerinde­ki etkisinin değerlendirilmesi gelecek kuşaklar için daha kaliteli bir çevre, daha seviyeli me­kanlar oluşturabilmesi açısından son derece önemlidir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005