Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Komşu Ülkelerle Ticaretimiz

Türkiye Cumhuriyeti, serbest piyasa ekonomisi ve dış pazarlara açılma yolunda özellikle 1980'li yıllardan itibaren gerçekleştirdiği atılımlar neticesinde, bugün, başta bölgesi ve Avrupa olmak üzere, dünya pazarlarında kayda değer bir yer edinmiştir: Bununla birlikte, dış ticaretinde önemli atılımlar gerçekleştiren Türkiye'nin, komşuları ile ekonomik ve ticari ilişkileri maalesef arzu edilen seviyeye ulaşamamıştır. 

Coğrafi konumu İtibariyle Türkiye'ye komşu ülkeleri, "Türkiye'nin kara kom­şuları" ile sınırlandırmak mümkündür. Ancak, ilk anda akla gelen bu çerçeve günümüz ticaret anlayışı ve ticari ilişkilerin tarihsel gelişmesine uygun düşme­mektedir. Bu nedenle, Türkiye'nin jeo-stratejik konumu itibariyle bir bölge ül­kesi olduğu da dikkate alınarak tanımı, "Türkiye'nin kara ve yakın deniz kom­şuları" şeklinde yapmak daha doğru olacaktır. Bu durumda komşu ülkeler ka­tegorisine Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Bulgaristan ve Yunanistan'dan müteşekkil kara komşularının yanısıra, Rusya Federasyo­nu, Ukrayna, Romanya, Moldova (denize çıkışı olmasa da), Libya, Mısır, İsra­il ve Lübnan'ı da dahil etmek gerekecektir. 

Türkiye, gerek siyasi, gerek ekonomik açıdan bir dünya devleti olmak hedefi çerçevesinde, öncelikle bölgesindeki konumunu siyasi ve ekonomik açıdan güç­lendirmek durumundadır. Bu çerçevede, komşuları ile ekonomik ve ticari iliş­kilerinin geliştirilmesine büyük önem vermektedir. 

ABD, Kanada, Fransa ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerin ekonomik ve ticari ilişkilerine baktığımızda, bu ülkelerin komşu ve/veya bölgesindeki ülkelerle ti­cari ilişkilerinin genel ticaretleri içinde ağırlıklı bir yer tuttuğunu görmekteyiz. Örneğin, Fransa'nın 2001 yılında komşuları ile (İngiltere, İspanya, İtalya, Al­manya, Belçika-Lüksemburg ve İsviçre) yaptığı ticaretin toplam ticareti içinde­ki payı %50,9'dur. Almanya'nın 2001 yılında komşuları ile (Danimarka, Hol­landa, Belçika, Lüksemburg, Fransa, İsviçre, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya) ticaretinin toplam ticareti içindeki oranı %37,91 iken, Kanada'nın ABD ve Meksika ile ticaretinin toplam ticareti içindeki payı % 77,87, öte yandan, ABD'nin Kanada ve Meksika ile gerçekleştirdiği ticaretin toplam ticaret içindeki oranı % 31,2'dir. 2002 yılında da bu oranlarda önemli bir değişiklik olma­dığı düşünülmektedir. 

Gelişmiş ülkelerdeki bu duruma karşılık Türkiye'nin komşu ülkelerle ticareti­nin toplam ticareti içindeki oranı 1999 yılında %15.8, 2000 yılında %18.0, 2001 yılında %20.1, 2002 yılında ise %18.6'dır. Görüldüğü üzere, Türki­ye'nin bölge ülkeleri ile yaptığı ticaretin toplam ticareti içindeki payı, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oranlar oldukça düşük seviyede kalmaktadır. 

1998-2002 döneminde, Türkiye'nin genel ticareti ve komşu ülkelerle ticaretini gösterir bilgiler aşağıya çıkarılmıştır. 

 

 

Toplam İhracat

 

 

1999

2000

2001

2002

Komşulara ihracat

4.096,9

4.340,7

5.737,1

6.039,9

Toplam ihracat

26.587,0

27.775,0

31.334,0

35.081,1

Oran

% 15,4

%15,6

% 18,3

%17,2

 

 

 

Toplam İthalat

 

 

1999

2000

2001

2002

Komşulardan

6.582,6

10.469,6

8.883,9

10.014,8

ithalat

 

 

 

 

Toplam ithalat

40.671,0

54.503,0

41.399,0

50.831,6

Oran

%16,1

%19.2

%21.4

% 19,7

Toplam ticaretimiz 2000 yılında %19 artmış, 2001 yılında %13 azalmış, 2002 yılında ise yeniden % 16 oranında bir yükselme göstermiştir. Aynı yıllar itibarıyla komşularla ticaretimiz ise, 2000 yılında bir önceki yıla oranla %28 artmış, 2001' de %2 gerileme göstermiş, 2002 yılında ise bir önceki yıla kıyasla %9 artmıştır. 

Bu tablodan çıkan bir diğer sonuç da, gerek toplam ticaretimizin gerek komşu­larla ticaretimizin büyük ölçüde açık vermekte olduğudur. Toplam ticaret açı­ğımız, 1999-2002 döneminde sırasıyla, 14.084,26.728, 10.065 ve 15.750 milyar Dolar iken, komşularla ticaretimizde bu açık aynı dönemde sırasıyla, 2.485, 6.128, 3.146 ve 3.974 milyar Dolar'dır.  

Komşu ülkelerle ticaretimizde açık verilmesinin altında yatan temel neden enerji ithalatıdır. Toplam enerji ihtiyacımızın büyük bir bölümünü komşuları­mızdan temin ediyor olmamızın stratejik önemi yanında nakliye maliyetleri açısından sağladığı avantajlar bulunmakla birlikte, petrol ve doğalgaz için ya­pılan ödemelerin ikili ticaret hacimlerimiz içindeki ağırlığı bu ülkelerle sürekli açık verilmesine sebep olmaktadır. Bu bağlamda, son iki yıl örnek alındığı tak­dirde, 2001 yılında komşu ülkelerden yapılan toplam ithalat için ödenen 8.945 milyar Dolar'ın 5.366 milyar Dolar'lık bölümü; 2002 yılında ise, toplam 9.337 milyar Dolarlık ithalatın 5.430 milyar Dolar'ı petrol ve doğalgaz ithalatımıza ayrılmıştır. Bu verilerden hareketle, petrol ve doğalgaz ithalat rakam­ları dışarıda tutulmak suretiyle yeni bir hesaplama yapıldığında, komşularımızia ticaret dengesinde, lehimize, 2001 yılında 2,22 milyar Dolar, 2002 yılın­da ise 1,45 milyar Dolar tutarında bir ticaret fazlasının ortaya çıktığı görülecektir. Komşu ülkelerden ülkemize gelen turistlerden kaynaklanan turizm ge­lirleri de hesaba katıldığında Türkiye lehine olan bu fark daha da büyümektedir. Komşulardan yapılan ithalatımız içinde petrol ve petrol ürünleri yanında çeşitli tarımsal ürünler, hammaddeler ve yarı mamul maddeler bulunmaktadır. 

Buna karşılık sözkonusu ülkelere ihracatımızın ağırlığını makine ve makine aksamı, inşaat ve yapı malzemeleri, tekstil ürünleri, işlenmiş tarımsal ürünler ve gıda maddeleri oluşturmaktadır. 

ulaştırma alanında sahip olunan imkanlar ticareti doğrudan etki­leyen unsurlardan biridir. Komşu ülkelerle ticaretimizde ulaştırma alanında karşılaşılan sorunlar gerek mal akışının hızını, gerek ihracat maliyetlerini etki­lemektedir. Türkiye, komşularıyla ticaretinde ağırlıklı olarak karayolu nakliyesini kullanmaktadır. Bu alandaki sorunların asgariye indirilmesini teminen tüm komşularıyla anlaşmalar yapmış olmasına karşılık, sınır geçişlerinde ve boşalt­ma işlemleri sırasında karşılaşılan anlaşmalara aykırı veya keyfi uygulamalar ihracat maliyetlerini artırmaktadır. Ülkemiz ile deniz komşuları arasında mali­yet açısından daha ucuz olan deniz taşımacılığından yeteri kadar yararlanıla­mamasını da ticaretin geliştirilmesi açısından bir olumsuzluk olarak algılamak gerekmektedir. 

Öte yandan, dünyanın bazı bölgelerinde ekonomik ve ticari ilişkilerin komşu ülkeler arasındaki siyasi ilişkileri yönlendirdiği görülmekle birlikte, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede, siyasi ilişkilerin, daha ziyade ekonomik ve ticari ilişkileri etkilediği gerçeğinin de altını çizmek gerekmektedir. Komşu ülkelerle yaşanan ikili sorunların veya bizatihi bu ülkelerin kendi iç sorunlarının, Türkiye'nin gerek komşularıyla gerek diğer bölge ülkeleriyle ekonomik ve tica­ri ilişkilerini olumsuz etkilediği açıktır. 

­Dış etkiler olarak tanımlayabileceğimiz bu zorluklar yanında, ülkemizin ken­di iç ekonomik çalkantılarından kaynaklanan sorunlar da komşularımızla tica­retimizi etkilemektedir. Türkiye son yıllarda, bu olumsuzlukları bir ölçüde aşa­rak, komşularıyla ekonomik ve ticari ilişkilerini, siyasi gelişmelerin etkilerin­den bağımsız olarak artırmak yönünde özel bir gayret göstermiş ve bunda ba­şarılı da olmuştur. Birbirlerini takip eden Rusya ve ülkemizdeki ekonomik kriz­lerin etkisi altındaki 1999 ve 2001 yıllarındaki düşüşleri gözardı ettiğimizde, Türkiye'nin komşu ülkelerle ticaretinin belirgin bir şekilde artma eğilimi içine girdiğini söylemek mümkündür. 

Barış ve istikrarın hakim olacağı ortam içinde komşular arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesinin çok daha kolay ve hızlı olacağı muhakkaktır. Bu nedenle, Türkiye'nin komşularıyla ticari ilişkilerini bugün olduğundan ileri noktalara taşıyabilmesi için herşeyden önce bölgesinde barış ve istikrarın hakim olması gerekmektedir. Bu ortam sağlanabildiği takdirde, sahip olduğu im­kan ve yetenekleri sayesinde çok kısa bir süre içinde komşularıyla ticaretini bu­gün için örnek aldığı ülkelerin düzeyine çıkartabilecektir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005