Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Verginin Konusu, Verginin Mükellefi ve Vergi Sorumlusu

Verginin Konusu

Verginin konusu, üzerine vergi konulan ve doğrudan veya dolaylı bir şekilde verginin kaynağını teşkil eden iktisadi kıymet veya servet niteliğindeki unsurlardır Kısaca, üzerinden vergi alınan her şey verginin konusudur. Böylece verginin konusu mal, hizmet, gelir, gider, sermaye, tasarruf, tüketim, muamele, maddi ve gayri maddi varlıklar, servet, fiil, olay vb. olabilmektedir. Bir ülkede verginin toplanmasına imkân veren her bir vergi kanunu bir bakıma ayrı bir vergi konusunu teşkil etmektedir. Örneğin Türk vergi sistemi içinde yer alan gelir vergisi ve kurumlar vergisi kanunları geliri vergilendirdiklerinden, bu vergilerde verginin konusu "gelir"dir. Katma Değer Vergisi Kanunu, genel ifadesi ile "katma değeri, daha teknik bir deyimle mal teslimlerini ve hizmet ifalarını vergiye konu yaptığından bu verginin konusu mal teslimi ve hizmet ifası ile gerçekleşen harcamalardır.

Aynı şekilde Veraset ve intikal Vergisi Kanunu miras yoluyla ve karşılıksız olarak edinilen servetleri vergiye tabi tuttuğundan, bu verginin konusu servet ve intikallerdir. Emlâk vergisinde konu "emlâk", motorlu taşıtlar vergisinde konu motorlu taşıtlara sahip olunması; Taşıt alım vergisinde ise motorlu taşıtların alım-satımıdır. 

Vergi Mükellefiyeti, Vergi Mükellefi ve Vergi Sorumlusu 

Vergi Mükellefiyeti bir soyut ve bir de somut mükellefiyet şeklinde düşünülebilir.  Soyut vergi mükellefiyeti, devletin vergilendirme gücü ve yetkisinden doğan ve anayasa ile teminat altına alınan, herkesin kamu hizmetlerinin finansmanına zorunlu olarak katılmalarını ifade eden bir kavramdır. Yani teorik olarak, bir ülkede yapılan kamu hizmetlerinin bedelini o ülkede yaşayan herkes karşılamak zorundadır Bu anlamda herkes toplam vergilerin sorumlusudur; yani herkes topluca mükelleftir. Somut vergi mükellefiyeti ise daha farklı bir kavram olmaktadır. Çeşitli konuların vergiye tabi tutulması sonucu; o konularla ilgili kanunlarda belirtilen "vergiyi doğuran olay" in meydana gelmesi ile mükellefiyet doğmaktadır. Vergiyi doğuran olayın içinde yer alan kişi ise vergi mükellefidir. Kanunun tanımı ile, "üzerine vergi borcu terettüp eden (düşen) kişi" vergi mükellefidir. Türk vergi sisteminde vergi mükellefiyeti vergi ehliyetine bağlanmıştır. Yani vergi ehliyetine sahip herkes, vergiyi doğuran olayın içinde bulunmakla vergi mükellefi olmaktadır. Vergi hukukunda ise, ehliyet medeni hukuktaki haklara sahip olma ehliyeti şeklinde değerlendirilmiştir. Böylece, medeni kanundaki "medeni haklara sahip olma ehliyeti"ni ifade eden, sağ doğmak şartıyla kişilerin ana rahmine düşmelerinden başlayarak yaşadıkları sürece bu haklara ehil olması hali. vergi hukukundaki ehliyete esas alınmıştır

Vergi hukukunda, kamu mükellefiyetinin doğal bir sonucu olarak kabul edilen bu tür bir vergi mükellefiyeti, vergilendirmenin maddi ve şekli ödevleri bakımından bazı kişiler için önemli bir sorunu ortaya çıkarmaktadır. Gerçekten, vergi hukukundaki ehliyete göre vergi mükellefi olan; medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmadığı için vergilendirme ile ilgili maddi ve şekli ödevleri yerine getiremeyecek olanların bu ödevlerini yerine getirecek yasal görevli kişilere ihtiyaç vardır. Reşit ve mümeyyiz olmayanlar, hapis veya tutukluluk hali bulunanlar, askerlik görevini ifa edenler, kısıtlı bulunanlar vergilendirme işlemlerini yerine getirme imkânına sahip olamamaktadırlar. Bu gibi kişilerin bu ödevlerini, kanunî veya mansup temsilci sıfatına sahip olanlar yerine getirmektedirler.

Aynı şekilde, bazı vergilerde verginin ödenmesi bakımından pratik ve teknik bazı sebeplerden ötürü mükellef yerine diğer bazı kişileri muhatap almak gerekli olmaktadır. Kanunda "Vergi Sorumlusu" olarak tarif edilen kişiler, "verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan" kişilerdir. Yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur tutulan bu kişiler, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer görevleri yerine getirmekten sorumludurlar. Örneğin; işverenler çalıştırdıkları işçilerin ücretleri üzerinden kestikleri vergiyi, işçilerin bağlı bulunduğu vergi dairesine işçiler adına ödemek zorundadırlar.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri