Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Klasik Rant Kuramları 

Klasik ekonomistlere göre çoğaltılabilen nitelikte bir malın hem mübadele değeri, hem de mutlak değeri onun içerdiği emek miktarı ile ölçülmektedir(l). Buna göre değeri yaratan emektir. Çoğaltılamayan malların değeri ise, kıtlıktan ve onları satın alanların istemi ile gelirlerinden doğmaktadır. Toprağın değeri (rant) ise mü­badele değerinin dışında tutulmaktadır. 

Rant sözcüğü, kira anlamına gelmektedir. Kavram olarak ise en geniş anlamıyla, bir monopol durum veya üretimde bir doğal varlığın kullanımı söz konusu olduğunda elde edilebilen fazla kâr olmaktadır(2). Elde edilen fazla kâr için herhangi bir yatırım yada katlanılan ek bir maliyet söz konusu olmamaktadır. Bu ek kârı elde edenin kendi dışında doğan üstünlük sağlayıcı unsurlardan kaynak­lanan bir fazladır. Geniş anlamı ile rant kavramı, kârın özel bir bi­çimini tanımlamaktadır. 

Üretim faktörü olan toprağın fiyatı olarak rant, bu faktörden belirli bir süre yararlanabilmek için ödenen bir bedeldir(3). Ancak bu bedelin toprak üzerinde yapılan yatırımların maliyetlerini kap­samaması gerekmektedir. Çünkü rant, toprak faktörüne orjinal du­rumunda kullanılması karşılığı ödenen bedeldir. Bu bağlamda rant, toprak sahiplerinin hiçbir çaba göstermeden üretimden aldıkları payı göstermektedir. Bu nedenle rantın belirlenebilmesi için; toprak par­çası üzerinde üretilen bir ürünün üretiminde diğer faktörlerde (emek, sermaye, girişim) kullanılmış ise, bu faktörlerin paylarının elde edilen toplam gelirden ayrılması gerekir. 

Rant = Gelir - (ücret + kâr + faiz) 

Klasik ekonomistlerden bu yana, toprak sahiplerinin hiçbir çaba harcamadan üretimden pay almalan (rant ) ekonomik analize konu olmuştur. Bu analizlerde genellikle rantın kaynağının ne oldu­ğu gösterilmeye çalışılmıştır. Bu konuda ilk kapsamlı ve tutarlı ku­ram, D. Ricardo tarafından geliştirilmiştir(4). Daha sonra ise Neo-klasikler N. Seniour'un öncülüğünde rantın diğer üretim faktörleri gelirleri içinde geçerli olduğunu göstermişlerdir. 

Ricardo’nun Toprak Rantı Kuramı; Farklılık Rantı 

Toprak rantını ilk kez ve tutarlı bir biçimde açıklayan D. Ricardo, bu açıklamalannı toprak verimliliklerinin farklı olduğu görüşüne dayandırmaktadır. Bu nedenle de Ricardo'nun kuramına farklılık rantı (diferansiyel rant) kuramı da denilmektedir(5). Aynca Ricardo kuramını oluştururken, üretimde azalan verimlerin geçerli olduğunu; tam rekabet koşulları altında her bir ürün için tek bir fiyat oluşacağmı varsaymıştır. Malthus'un Nüfus Kuramı'nı kabul ederek, nüfus artışının tarımsal ürün talebini arttıracağını öne sür­müştür. 

Ricardo ya göre, ilk dönemde üretime yüksek verimlilikteki topraklar açılacaktır. Bu nitelikte toprakların miktarı sınırlıdır. An­cak nüfus artışı nedeniyle tarımsal ürün talebi artacaktır. Bu durumda doğal verimliliği düşük olan toprakların üretimde kullanıl­ması gerekecektir. Böylece farklı verimlilikteki topraklara göre ta­rımda üretim maliyetleri birim alan için farklılaşacaktır. Tam reka­bet şartlarında piyasada her bir ürün için tek bir fiyat oluşacaktır. Bu tek fiyat en verimsiz toprağm üretim maliyetine eşit olmak zo­rundadır. Aksi halde bu toprakta zarar sonucu üretim yapılması sözkonusu olmayacaktır. Daha önce üretime açılmış ve verim düzeyi yüksek toprakların ürünleri ise, üretim maliyetinin üzerinde bir getiri sağlayacaktır. Böylece yüksek verimlilikteki toprakların sahip­leri piyasada oluşan fiyat ile üretim maliyetleri arasındaki fark ka­dar bir rant elde edecektir. 

Şekilde topraklan farklı verimlilikteki üç tarımsal işlet­me için üretim maliyetleri gösterilmiştir. Şekil (a)da en yüksek verimlilikteki toprağı işleyen (b) de daha az verimli, (c) de ise en düşük verimli toprağı işleyen işletmelerin üretim maliyetleri göste­rilmiştir. Şekilden de görüleceği gibi verimlilikteki azalışlarla oran­tılı olarak birim maliyet (ortalama maliyet) ve marjinal maliyet artmaktadır. Tam rekabet koşullarında fiyat (c) deki işletmenin MR = MC eşitliğine göre Pı düzeyinde oluşacaktır. Diğer iki işletmede ürünlerini bu fiyattan sattıklarında (b) deki işletme ürün birimi başı­na Pıfi; toplam olarak Pıdıe,fı kadar rant elde edecektir. Şekil (a) daki P.d.e.f kadar rant elde edecektir.

Ricardo'nun toprak rantı kuramına göre rant şu özellikleri taşımaktadır.

-  Rant, toprakların verimlilikleri arasındaki farktan kaynak­lanmaktadır. Bu nedenle de en yüksek maliyetle üretim yapılan top­raklardan rant elde edilememektedir.

- Rant, verimli tarım topraklarının kıtlığından kaynaklanmak­tadır.

- Rant, üretimde bir maliyet unsuru değildir. Çünkü rant ve­rimsiz tarım topraklan nedeniyle maliyetteki artış sonucu ortaya çıkmakta ve bu toprakların ürünlerinin satış fiyatı içinde yer alma­maktadır.

-  Rant, verimli toprak sahipleri için hak edilmemiş veya ka­zanılmamış gelir niteliği taşımaktadır. Çünkü verimli toprak sahip­leri bu geliri hiçbir çaba harcamadan elde etmektedirler. 

Mutlak Rant ve Tekel Rantı 

Temelde klasik ekonomistlerden olan Marx'da rant olgusunu ayrıntılı ve tutarlı bir biçimde incelemiştir(5). Marx'a göre rant toprak üzerindeki özel mülkiyet nedeniyle toprak sahibine, emek ürünü olarak değil, doğrudan doğal varlıkların (toprağın) kullanımı için ödenen bir bedeldir. Temel sorun bu bedelin (rantın) kaynağının belirlenmesidir. Manca göre özel mülkiyet temeline dayalı olarak rant üç ayrı kaynaktan oluşmaktadır. Bunlar, toprağı işleme tekeli; topraktaki mülkiyet tekeli; tüketicilerin gereksinmesi ve satın alma gücüdür. 

Toprağı işleme tekelinden kaynaklanan rant farklılık (dife­ransiyel) ranttır. Topraktaki farklılık, doğal üstünlüklerin yanısıra toprak üzerinde iyileştirme çalışmaları ve yatırımlardan da oluşa-bilmektedir. Doğal üstünlüklere dayalı farklılık rantı Ricardo'nun tanımladığı ranttır. 

Topraktaki mülkiyet tekelinden kaynaklanan rant ise mutlak ranttır. Mutlak rant, toprak faktörünün arzının arttırılamaması ne­deniyle oluşan kıtlık olgusundan kaynaklanmaktadır. Artan nüfusla birlikte mevcut toprakların gereksinmeler için yetersiz hale gelmesi ile birlikte, toprağa sahip olanlar, fazladan bir rant elde edecekler­dir. Bu ranta aynı zamanda kıtlık rantı da denmektedir.

Şekil'de toprak arzının inelastik olması durumunda mut­lak rantın ortaya çıkışı gösterilmiştir(7). 0Qı sabit toprak arzı mik­tarıdır. Toprak arzı inelastik olduğundan toprak arz eğrisi AA doğ­rusu biçiminde olacaktır. Nüfus düzeyinin düşük olduğu, dolayısıyla toprağa talebin düşük düzeylerde kaldığı dönemdeki talep eğrisini T1T1 göstermektedir. Bu durumda toprak arzı, toprak talebinden büyük olacağından toprak rantı sözkonusu olmayacaktır. Ancak nüfus artışı ile birlikte toprağa olan talebin artışı (T2T2 talep eğrisi) toprak için rant ödemesini (0R2) zorunlu kılacaktır. Talebin daha da artması (T3T3 talep eğrisi) rantın daha da artışına (0R3 düzeyine) yol açacaktır 

Tüketicilerin gereksinmesi ve satın alma güçlerinden kaynak­lanan rant ise tekel rantıdır. Tekel rantı, artan talep karşısında, ürü­nün yeniden üretimi için gerekli koşulların yerine getirilmesinde karşılaşılan sınırlılıklar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Örneğin kent alanlarında, kent toprağı belirli bir konuma sahip bulunmaktadır. Kent topraklarının miktarı arttırılsa bile belirli konumdaki toprakla­rın miktarı artırılamamaktadır. Bu konumdaki topraklar sahibine ortalama üzerinde bir kazanç sağlamaktadır ki buna tekel rantı adı verilmektedir. 

Rantın Kavramsal Gelişimi ve Kent Rantı 

Rantın kavramsal temelini kıtlık olgusu oluşturmaktadır. Nitekim kıtlık olgusu, toprak gibi diğer üretim faktörlerinde de görü­lebilmektedir. Bu bağlamda da rant kavramsal olarak diğer üretim faktörleri içinde söz konusu olabilmektedir(8). 

Marshall'ın rant benzeri (quasi rent) kavramı, Ricardo'nun farklılık rant kuramının toprak dışındaki üretim faktörlerine uygu­lanması ile ilgilidir. Buna göre rant benzeri, kısa dönemde üretim faktörleri arzlarının inelastik olması nedeniyle ortaya çıkan fazla kazançtır. Bilindiği gibi çok kısa dönemde firmaların arzı inelastiktir. Kısa dönemde ise arz, belirli bir elastikiyet kazanmakla birlik­te, genellikle inelastik kabul edilebilir. Bu durumda kısa dönemde herhangi bir mala olan talebin artması, inelastik arz koşulları nede­niyle, malın fiyatının önemli ölçüde artmasına yol açacaktır. Böyle­ce bu malı üreten firmalar kendi çabalan dışında fazladan bir gelir elde edeceklerdir. Ancak bu fazladan gelir uzun dönemde ortadan kalkacaktır. Çünkü uzun dönemde piyasaya yeni firmalar girecek ve fiyatlar ortalama maliyete eşitlenecektir. Toprak rantı ile benzerlik gösteren bu rant çeşidi uzun dönemde ortadan kalkması nedeniyle devamlılık göstermemektedir. Böylece de devamlılık gösteren toprak rantından ayrılmaktadır. Bu nedenle de Marshall bu rant çeşidine rant benzeri adım vermiştir 

Rantın kavramsal unsurlarından birisi de farklılıktır. Farklılık bir çok alanda ortaya çıkabilmekte ve fazladan kazanç elde edimine yol açabilmektedir. Böylece farklılık temeline dayalı bir çok rant kavramı geliştirilebilmektedir. Yeteneklerdeki farklılık nedeniyle elde edilen kazanç yetenek rantı; kalitedeki farklılığın sağladığı ka­zanç farkı kalite rantı kavramlarıyla açıklanabilmektedir. Tüketici­nin ödemeye razı olduğu fiyat ile piyasa fiyatı arasındaki fark tüke­tici rantı; üreticinin satmaya razı olduğu fiyat ile piyasa fiyatı ara­sındaki farkta, üretici rantı kavramlarıyla açıklanmaktadır. 

Kent rantı kavramına ise, tarım topraklarına uygulanan bazı rant ilkelerinin kent topraklarına uygulanması ile ulaşılmaktadır. Kentlerde bazı toprak parçaları, merkezi bölgede bulunmak, yüksek gelirli kesimin yerleşim yeri olmak gibi belirli konumlarda bulun­maktadır. Bu kent toprakları konumları gereği diğerlerinden çok daha fazla değere sahip olabilmektedir. Kentlerdeki büyümeyle bir­likte bu topraklara sahip olanlar bir tekel gücü elde etmektedir. Böylece kentlerde bir tekelci kent rantı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca kentlerde, artan talep karşısında çeşitli nedenlerle kent toprağının arttırılamaması nedeniyle mutlak kent rantı olarak tanımlanabilecek bir rant ortaya çıkmaktadır. 

Kent Topraklarının Özellikleri ve İşlevleri 

Bilindiği gibi ekonomik açıdan toprak, ana üretim faktörle­rinden birisidir(9). Üretim faktörü olarak toprak "insanın üretim esnasında doğada hazır bulduğu yada doğanın üretim için kendisine kazandırdığı tüm yararlı öğeleri" içermektedir. Bu öğeler mal ve hizmet üretiminde kullanılan her çeşit toprak (tarımsal topraklar, konut, işyeri, sanayi yerleşim alanları v.b. kullanımlar) ile yeraltı (madenler, petrol yatakları, yeraltı sulan v.b.) yerüstü (ormanlar, akarsular, denizler, göller v.b.) kaynaklandır. 

Bir üretim faktörü olarak toprağın en önemli özellikleri, miktarının sınırlı olması; başka bir yere taşınmasının ve çoğaltılma­sının olanaksız olmasıdır. Bu özellikleri bağlamında da toprak makro ölçekte, kıt bir kaynak niteliği taşımaktadır. Ancak belirli kullanımlar için toprak arzı, bedeli ödenmek koşulu ile esnek bir nitelik kazanmaktadır. 

Kent topraklan, genel anlamda toprak olmanın ötesinde be­lirli özelliklere sahip bulunmaktadır. Bu özellikler, kent topraklarının sahiplerine veya kullanıcılarına yönelik bazı işlevleri yerine ge­tirmesine olanak sağlamaktadır.

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri