Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Gelişmeye Açık ve Durgun Sektörler 

Üzerinde durulan diğer önemli bir nokta ise hizmet sektörlerindeki be­lirli guruplarda ortaya çıkan verimlilik seviyesi ve teknolojik gelişmenin, eko­nominin tümü üzerine etkilerinin olup olmadığının incelenmesidir. Bu açıdan Baumol, hizmet sektörleri için aşağıdaki kategorileri ele almaktadır. Bunlar; "durgun personel hizmetleri" (stagnant personal services), "gelişmeye açık, insana dayanmayan hizmetler" (progressive impersonal services), "asimp­totik olarak durgun ve şahsi olmayan hizmetler" (asymptotically stagnant impersonal services)'dir.

Durgun ve gelişmeye açık hizmet grupları, değişik hizmet kategorileri arasındaki teknolojik değişmelerdeki farkları ifade etmektedir. Bu nedenle "şahsi, gelişmeye açık hizmetler" (personal progressive services) diye bir gurup mevcut değildir. Çünkü kuaförlük, öğretmenlik, artistik faaliyetler gibi hizmet dallarıyla ilgili şahsi hizmetlerin verimlilik seviyeleri durgundur. Kuş­kusuz, durgun şahsi hizmet kategorisindeki verimlilik artışını çok sayıda faktör sınırlamaktadır. Bu hizmetlerin karakteristiklerinden bir tanesi, bu fa­aliyetlerin yapılmasına sarf edilen zaman bu faaliyetin yapılmasıyla yakın ilgisi olmasıdır. Özellikle, tıbbi bakım, eğitim ve sanat dalları gibi hizmet sektörlerinde bu yaklaşım doğrudur.

Sonuç itibariyle konuya baktığımızda, Batı'da istihdamın hizmet sek­törlerine veya daha geniş bir ifadeyle "üçüncü sektörlere" (tertiari sector) geçtiği gözlenmekte ve tarımda istihdam hızla daralmaktadır. Buna mu­kabil, daha karmaşık bir yapı imalat sanayinde gözlenmektedir. Bu sek­törde istihdam endüstrileşmiş ülkelerde düşerken, gelişen ülkelerin önemli bir kısmında yükselmektedir. özellikle, Asya ve Latin Amerika'nın yeni sa­nayileşen ülkelerinde böyle bir durum gözlenmektedir. Her ne kadar imalat sanayi istihdamındaki bu farklı gelişmelerden genel bir yorum çıkarmak zorsa da, bu gelişme trentleri imalat sanayi istihdamının gelişmiş ül­kelerden gelişen ülkelere kaydığı biçiminde yorumlanabilir.

Kuşkusuz, imalat sanayinin gelişmişten gelişene kayması, gelişmişlerin ekonomik büyümeleri üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır. Bilindiği gibi, emek arzı fazlalığına istihdam imkanı veren hizmet sektörleri daha düşük verimlilik oranına sahiptir. Bu nedenle hizmet sektörlerinde istihdamın bü­yümesi, ekonominin bütününde verimlilik artışını olumsuz şekilde et­kileyecektir. Bu gelişmeye karşı çok sayıda karşı iddia da ileri sürülmüştür. Genelde kabul edildiğine göre, istihdamın imalat sanayinden hizmet sek­törlerine kayması, talep cephesi etkilerinden ziyade, birçok yazarın da işa­ret ettiği gibi, sektörler arası verimlilik farklarından doğmaktadır. Üzerinde durulan diğer bir önemli nokta ise, teknolojik gelişmelerin hizmet sek­törlerinin genişlemesine ve daralmasına olan etkileridir.

Hizmet endüstrilerini günümüzde ekonomik hayatın "Cindrella"sı olarak değerlendiren yazarlar vardır ve hiçbir ekonominin hizmet sektörü olmadan yaşamını devam ettiremeyeceğini ileri sürmektedirler.

GATT tarafından 1989'da yayınlanan bir Rapor'da sigorta, banka, ha­berleşme, ulaşım gibi hizmet sektörü faaliyetlerinin milli ekonomilerin kalbini oluşturduğu ve imalat sanayine temel bir girdi sağladığı ileri sürülmüştür. Gerçekte, küreselleşen dünyamızda dünya piyasalarıyla rekabet etmek is­teyen bir ülke,' mümkün olduğu kadar ucuz, çabuk ve etkin bir şekilde hiz­met sektörlerini ekonomiye sokmak zorundadır. Bu yüzden, hizmet sek­törleri bilim adamlarının, planlamacıların, politika oluşturanların yakın ilgisini çekmektedir.

Özellikle günümüzde "bilgi teknolojisi devrimi"yle (information tech­nology revolution) ekonomiler hizmet sektörlerine daha fazla bağımlı bir hale girmiştir. Küreselleşme süreciyle sermaye akışı, değişik finans merkezlerinin liberalleştirilmesi, bilgi toplama, işleme ve nakletme süreçlerinin, haberleşme teknolojilerinin geliştirilmesi, ulusal piyasalar arasındaki bağları güçlendirmiştir. Böyle bir gelişme hizmet sektörlerindeki üretim-tüketim ve ticaret faaliyetlerini hızla genişletmiştir. Böylece, toplumlar endüstri-ötesi veya bilgi toplumu dönüşümü yaşamaya başlamışlardır. Bu gelişmeler, hiz­met sektörlerinde geleneksel yapıları değiştirmekte ve hizmet sektörlerine küreselleşme sürecinde anahtar bir rol vermektedir

Hizmet Ekonomisi Kavramı ve Sektör'ün Niteliği
Hizmet Sektörünün Genişlemesi
Hizmet Sektörü ve Büyüme
Hizmet Sektörü ve Bilgi Toplumu
Hizmet Sektörü ve Verimlilik
Hizmet Sektörü Hipotezleri
Gelişmeye Açık ve Durgun Sektörler

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri